O bir canavar, dişleri var, ustura keslinliğinde İri pençeleri, kesici tırnakları | Open Subtitles | انه وحش له أنياب حادة جدا و كفوف قاتلة و مخالب هائلة |
Tüm diğer hayvanlar bizden daha güçlüdür. Sivri dişleri, pençeleri vardır. Çevik ve hızlıdırlar. | TED | فكل الحيوانات الاخرى اقوى منا كانت لديها مخالب .. وانياب .. والسرعة والرشاقة .. |
Uzun, kancalı pençeleri ve yorgunluğa yüksek dirençleri var, yani mutlu, tüylü bir hamak gibi saatlerce asılı kalabilirler. | TED | لديهم مخالب طويلة ومقاومة عالية للتعب ولذا يمكنهم حرفيا التعلق والتأرجح مثل أرجوحة شعر سعيدة لساعات غير محدودة. |
Yani bu şeyin aslan pençesi ve yılan dişleri mi var? | Open Subtitles | أيملك هذا الشيء مخالب الأسد وأنياب الأفعى؟ |
Tabiat ana, sık sık canlılarını değiştirir Onlara büyük dişler, daha keskin pençeler, uzun bacaklar verir ya da burada olduğu gibi üçüncü bir göz. | Open Subtitles | فتعطيهم أسنان أكبر، مخالب أكثر حدّة، سيقان أطول، أو كما في هذه الحالة، عين ثالثة |
Bir kartalın iğne uçlu pençeleri, avının kafatasını delip geçebilir. | TED | كما وتستطيع مخالب النسور الشبيهة بالإبر ثقب جماجم فريستها. |
Ölüm melek kılar hepimizi ve kanatlar kondurur... bir zamanlar omuzlarımızın olduğu yerlere kunduz pençeleri kadar yumuşak. | Open Subtitles | الموت يصنعنا ملائكة و يمنحنا اجنحة حيث كان لدينا اكتاف ناعمة مثل مخالب الغُراب |
Kanat açıklığı bir jet gibi. Ağzından ateş çıkarıyor. Titanyum pençeleri var. | Open Subtitles | بطول جناحي طائرة "جيت"، وذلك الشيء يتنفس نار واديه مخالب من "التيتانيوم" |
Anlaşılan bu yavru kedilerin pençeleri var. | Open Subtitles | و قد بدت هذه القطيطات الصغيرة و كأن لها مخالب |
Siyah çelikten pençeleri, karanlık gece gibi kürkü, ateş gibi parlayan gözleri cehennem çukurundan çıkmış mücevher gibidir. | Open Subtitles | مخالب الفولاذِ الأسودِ أحرقت هذه الليلة المظلمةِ. عيناه تتوهجان بالحمرة، فكه مِن حفرةِ الجحيمِ بنفسها. |
Ayı pençeleri ve dişlerinin kenarları eti delmek için yuvarlaktır. | Open Subtitles | أسنان و مخالب الدب بها أطراف دائرية تطعن اللحم |
Bir ayının pençesi yüzüne bir dokunsa dahi yüzünü kafatasından söker alır. | Open Subtitles | .. إن ضربت مخالب الدب وجهك هذا سيخرج وجهك من جمجمتك |
Gelecek hafta bizi sakın kaçırmayın ve "ayı pençesi" adlı tatlının sırlarını keşfedin. | Open Subtitles | أنظموا الي الأسبوع المقبل . بفتح ملف اللحم اللذيذ . "المعروف ب"مخالب الدب |
Manson ailesi olay yerine karpuz kabukları bırakıp duvarlara kanla panter pençesi çizdi, böylece otoritelere sorumlunun Kara Panter Partisi olduğunu düşündürmeyi umdu. | Open Subtitles | أعضاء من عائلة مانسون تركوا قشور بطيخ في مسرح الجريمة و ايضا مخالب فهد على الحائط مرسومة بالدم |
- Peki, bir bakalım. 1.80 boyunda, kurt gibi pençeler ve yüzünün ortasında koca bir burun. | Open Subtitles | بطول ستة أقدام , مخالب , خرطوم كبير قديم في منتصف الوجه , مثل الذئب |
Ahşabı çizecek kadar keskin pençeler. | Open Subtitles | مخالب حادّة بما فيه الكفاية للحفر الخشب من ذلك الباب الأمامي. |
Bunun yerine, saldırmaya çalışan dingoya, ustura keskinliğinde ayak pençeleriyle bir hamlede saldırır. | TED | وبدلًا من ذلك، يهاجم، مرسلًا كلب الدينغو راكضًا ليبحث عن ملجأ بحركةٍ واحدة من مخالب قدمه الحادة كالشفرة. |
Daha çok aslan pençeli, köpekbalığı dişli ve kaplumbağa saygınlığına sahip bir gümüşsırt gorilim. | Open Subtitles | أنا كغوريلا بظهر ذهبي مع مخالب أسد و أسنان قرش و كرامة و هدوء سلحفاة |
Korkunç annenin pençelerinden kaçmayı başardım ve senden nazikçe bu akşamki bir partiye gitmek için izin istemeye geldim. | Open Subtitles | لقد تمكنت من الهرب من مخالب والدتك المريعة لكي أسألك بتهذيب إذا كانت هنالك فرصة بأن تسمح لي بالذهاب إلى حفل الليلو |
pençelerim, parlayan gözlerim ya da süper hislerim yok benim. | Open Subtitles | لستُ أملك مخالب أو عينان متوهجتان أو حواس خارقة. |
Şefleri Alfred DuPont, her gün Florida'dan... taze yengeç kıskacı getirtiyor. | Open Subtitles | يحضر طاهيه ألفريد دوبون ..مخالب السراطين الصخرية الطازجة من فلوريدا يوميا |
Bunun için, güçlü kollara ve pençelere ihtiyaç duyarlar. | Open Subtitles | و لأجل ذلك، فهي بحاجة لأذرعٍ و مخالب قوية |
Planın neydi? pençelerin çıkana kadar radyatöre bağlı oturmak mı? | Open Subtitles | هل خططت للبقاء هكذا حتى تنموا لك مخالب ؟ |
Kesinlikle nefes kesiciydi ve gördüğümüz bu hayvan, beslenme dokunaçları bütün ve tam uzatılmış olarak, iki katlı bir ev uzunluğunda olmayıdı. | TED | كان الأمر مذهلا تماما، ولدى هذا الحيوان مخالب للتغذية سليمة و ممدة بالكامل، وقد يكون طولها مطول بيت مكوّن من دورين. |
Seni uyarıyorum. On tane pençem var ve kullanmaktan hiç çekinmem. | Open Subtitles | أحذرك, لدى عشر مخالب ولا أتورع عن استخدامهم |
Cabot Cove'da kıskaçları olan tek şey ıstakozlardır ve biz onları yeriz. | Open Subtitles | ان عندنا فى خليج كابوت , الشئ الوحيد الذى له مخالب هو الكابوريا ,ونحن نأكلها |