Şimdiye kadar tamamen farklı bir kültür ve çevreden bu denli zor bir yaşama sahip birisi ile tanışmamıştım. | TED | انا لم التقي بشخص بهذه الحياة الصعبة من بيئة و ثقافة مختلفة كليا من بيئتي |
sımdı keske o harıta burda olsaydı o olsaydı tamamen farklı bır hıkaye olurdu | Open Subtitles | لو كانت لدي تلك الخريطة لربما كان هناك قصة مختلفة كليا |
Ve düşünüyorum, işte bu anda, bu insanların beni tekerlekli sandalye ile bunları yapabilirken gördüğü anda, artık tekerlekli sandalyeye ilişkin önceki yargıları kalmıyor veya daha önce oluşmuş tüm yargıları aşılıyor. Artık tamamen farklı bir bakış açısıyla düşünüyorlar. | TED | وأنا أعتقد، ﻷنه في تلك اللحظة التي يرون فيها شيئاً ما لا يملكون أي صورة مسبقة له، أو أنه قد تجاوز كل الأفكار المسبقة لديهم عن الكرسي المتحرك، وأن عليهم التفكير بطريقة مختلفة كليا |
Ama ben bunu tamamen farklı bir nedenden dolayı seviyorum. | TED | ولكن أحب ذلك لأسباب مختلفة كليا. |
Kıyafetlerinin tamamen farklı olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | ستلاحظين ان ملايسهم مختلفة كليا |
Aslında Çin'de, burada yediğimizden tamamen farklı erişteler yiyorlar. | Open Subtitles | انت تعلمي في الصين! هم يأكلون انواع مختلفة كليا من الشعيرية التي لدينا نحن نها |
Şimdi tamamen farklı bir resim göreceksiniz. | TED | وسوف ترون صورة مختلفة كليا |
Kız da- - tamamen farklı yaraları var. | Open Subtitles | جروح مختلفة كليا |
tamamen farklı bir şekilde tabi ki. | Open Subtitles | فقط بطريقة مختلفة كليا |
Sadece tamamen farklı bir ruh. | Open Subtitles | مع ذلك روح مختلفة كليا |