"مختلف تماماً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bambaşka
• farklı
• apayrı
• tamamen ayrı
• tamamen başka

Sanki bir parfüm markası. Bir damlasıyla kendini bambaşka hissedersin.
إنه شبيه بإسم عطر نقطة منه وتشعر بأنك مختلف تماماً

Onunla işim bitsin de görün. bambaşka bir adam olacak.
نعم، فقط أنتظري حتى انتهي منه سيصبح رجلٌ مختلف تماماً

Ve bazen azıcık bir sihir aptalca bir kararı bambaşka bir şeye dönüştürebilir.
وأحياناً القليل من السحر يمكنها إتخاذ قرار غبي وتحوّله إلى شيء مختلف تماماً

Ama Albert Einstein, uzayın dokusuna baktığında tamamen farklı bir şey gördü.
لكن عندما نظر البرت اينشتاين إلى نسيج الفضاء, رأى شىء مختلف تماماً.

Bir devlet okulunun içinde bulunmaktan çok farklı. Değil mi?
وهذا أمر مختلف تماماً عن وجوده داخل مدرسه عامه ؟

Belki bunu görecek kadar onunla zaman geçirmedin, ama o farklı.
لم تقض معه أنت الوقت الكافي لتر ذلك، لكنه مختلف تماماً.

apayrı biri olmuşsun sanki.
لا يمكنني تخطي ذلك يبدوا أنك شخص مختلف تماماً

Resmi iş kisvesi altında evime girdiniz. Oysa belli ki gerçek niyetiniz bambaşka.
دخلت إلى منزلي بحجة العمل الرسميّ، لكن نواياك الحقيقيّة طبعاً شيء مختلف تماماً

Elbette gerçek hayatta birini takip etmek bambaşka bir şey.
بالطبع ، مطاردة أحدهم في الواقع هو أمر مختلف تماماً

Sıvı tedavisi ile kendine geldi, birkaç gün içinde ise bambaşka bir insan oldu.
تناولت علاج للإماهة, و عادت لنشاطها, و فى غضون بضعة أيام كانت تبدو كشخص مختلف تماماً

O zamanlar, arabalar ülkeyi bambaşka yollardan katediyorlardı.
فى ذلك الحين السيارات كانت تعبر من خلال البلده من طريق مختلف تماماً

Dairenin, bir kürücü tarafından tarumar edilmesi ise bambaşka bir şeydir.
لكن هدم شقتك بواسطة كرة حديدية شئ مختلف تماماً

Bilirsin Lily, İnsanların kişilikleri vardır ancak zamanla hayata kapılırsın ve bambaşka bir insan olursun.
لكن مع مرور الوقت ، والحياة تمضي معهم ، تنتهي بهم بشكل مختلف تماماً

Ancak bu kasedi bana bambaşka bir sebep için gönderdiler.
ولكنّهم أرسلوا إليّ هذا الشريط لسبب مختلف تماماً

Sonuçta insan yaşamanın olma şansının olmadığı tamamen farklı bir evren.
و النتيجة هي كون مختلف تماماً بلا أي أمل لحياة الإنسان

Ondan nefret etmiyorum, sadece sevmiyorum ki bu da oldukça farklı.
إنني لا أكره، إنني فقط لا أحبه وهو أمر مختلف تماماً

Okulda oldukça iyi gidiyor, ama balo komitesi tamamen farklı bir olay.
إنها تبلي حسناً في المدرسة, لكن عضوية حفل التخرج أمر مختلف تماماً

Ama buna karşın, ben çok daha farklı bulgular edindim.
لكن حقيقةً, ما كنت أجده مختلف تماماً عن ذلك.

Sebeplerden biri oldukça aşikâr. Eğer bir çay içmek için buluşursan, söylediğinden tamamen farklı çıkarsın. Oyun Bitti. Değil mi? Bu yüzden insanlar çok yalan söylediler, fakat aşırıya kaçmadılar, zorlamadılar.
احد الأسباب بسيط للغاية. إذا ذهبت في موعد, موعد قهوة, وكنت مختلف تماماً عما وصفت نفسك, انتهت اللعبة, أليس كذلك؟ إذاً يكذب الناس عادة, لكن يكذبون بمهارة, ليس كثيراً. أنهم مقيدون.

Ben 1900'lerdeki bir çiftlik kahyasını günümüzden çok farklı görüyorum.
سآخذ مدير المزرعة اليوم كمزارع مختلف تماماً عن مزارع العام 1900.

Birini temize çıkarmakla basın toplantısı düzenlemek apayrı şeyler.
أعتقد أن التبرئة أمر وإقامة مؤتمر صحفي أمر مختلف تماماً

Negative Gs, Negatif Gs ise tamamen ayrı bir konu.
الجاذبية السلبية من ناحية أخرى هى أمر مختلف تماماً

Onun yerine, renkler bize tamamen başka bir şey söylüyor: beynimizin aslında kendini dünyayı olduğu gibi görmek için geliştirmediğini.
بدلا من ذلك فاللون يخبرنا شيءٌ مختلف تماماً أن الدماغ لم يتطور لكي يرى العالم كما هو فعلاً