Yani şu Soya Sosu denen kara madde uyuşturucu, değil mi? | Open Subtitles | ..إذاً ..الشيء الأسود هو صلصلة صويا هذا مخدّر ، صحيح ؟ |
İnsanlardaki agresifliği artıran bir uyuşturucu istiyorlardı. | Open Subtitles | أرادوا مخدّر لزيادة الميول العدوانية كانوا خائفين. |
Suç alanında uyuşturucu kullanıldığını gösteren kanıt var mı? | Open Subtitles | كان هناك أيّ دليل إستعمال مخدّر في مشهد الجريمة؟ |
Her ay doktorun denemek istediği yeni bir ilaç oluyordu. | Open Subtitles | كُلّ شهر، كان هناك مخدّر جديد الذي الطبيب أرادَ المُحَاوَلَة. |
Sinir hücrelerini yeniler, o yüzden Alzheimer için bir umut ilacı olabilir. | Open Subtitles | يعيد الخلايا العصبية، لذا هو قد يكون مخدّر عجيب للنسيان. |
anestezi uzmanı olarak çalışmama izin vermekle bir şey kaybetmezsin. | Open Subtitles | أنتِ لن تخسري شيئاً عندما تسمحين لي بالعمل كطبيب مخدّر |
Sayid, 42 saat baygın kaldın. Kanında 3 atı uyutacak dozda sakinleştirici vardı. | Open Subtitles | غبتَ عن الوعيّ لـ42 ساعة، ولديك ما يعادل ثلاث جرعات من مخدّر الخيول في جسمك |
Kötü bir uyuşturucu deneyimi geçirdiğin için üzgünüm ama idare et. | Open Subtitles | آسف لأنك عايشتِ تجربة مخدّر سيئ، إنها مشكلتكِ. |
Hiçbir zaman uyuşturucu bağımlısı olmadım ama yine de gurur duyuyorum. | Open Subtitles | بالرغم من أنّ أنا ما كنت أبدا مخدّر المدمن، أنا نوع فخور. |
Olmayan uyuşturucu bağımlılığım yüzünden sabıkalıyım. | Open Subtitles | عندي سجل إجرامي لأن عادة مخدّر أنا ما كنت. |
Bu işten öğrendiğim tek şey adrenalinin çok iyi bir uyuşturucu olduğudur. | Open Subtitles | شيء واحد تعلّمت عمل هذا. ليس هناك مخدّر مثل الأدرينالين. |
Umut kurtulmamız gereken bir uyuşturucu mu, yoksa bizi hayatta tutan şey mi? | Open Subtitles | هل الأمل هو مخدّر يقتلنا أم يبقينا على قيد الحياة؟ |
Kanında uyuşturucu çıkmadı. - İpte sadece onun DNA'sı var. | Open Subtitles | ولا دليل على وجود أي مخدّر في جسمه، وحمضه النووي هو الوحيد الموجود على الحبل. |
Bayım, kızınız yaşlı insanları daha çekilir hale getiren bir ilaç mı buldu? | Open Subtitles | يا سيّدي، هل وجدت إبنتك مخدّر يجعل كبار السن يتصرّفون كأشخاص طبيعيّين ؟ |
Başka bir ilaç zararsız insanları vahşi hayvanlara dönüştürüyor. | Open Subtitles | مخدّر آخر يجعل من البشر المسالمين وحوشاً بريّة |
Dr. Grago'nun ilaç tedavisi, asetilkolin üretiyor. | Open Subtitles | علاج مخدّر الدّكتور جراجو أسيتيلكولاين منتجات. |
Bu Wraith ilacı üzerinde ne kadar zamandır çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | منذ متى تعملون على مخدّر الريث؟ |
anestezi uzmanı olarak çalışmama izin vermekle bir şey kaybetmezsin. | Open Subtitles | أنتِ لن تخسري شيئاً عندما تسمحين لي بالعمل كطبيب مخدّر |
Bu emekli olana kadar sizi uyuşuk tutmaya yeter. | Open Subtitles | الذي يجب أن تُبقيك مخدّر جدا إلى أن يأتي وقت التقاعد |
Micheal'ın Hoffan ilacını bir düzine, belki de daha fazla gezegene yaydığını unutmayalım. | Open Subtitles | دعونا لا ننسى (مايكل) الذي "نشر تركيبة مخدّر "هوفان |
Yeni bir anestetik var bende. Deneyelim mi? | Open Subtitles | معي مخدّر جديد أيجب أن نجربه؟ |
Hayvan sakinleştiricisi sonuçta bu. | Open Subtitles | "إنّه مخدّر حيوانات" |
Magazinlerden okuduğuma göre kimse Oliver Queen'in aşıdı dozdan öldüğünü duyduğuna şaşırmazmış. | Open Subtitles | ممّا قرأت في الصحف، فلا أظنّ أحدًا سيتفاجأ بوفاتك بجرعة مخدّر زائدة. |