Sadece bir canlı dünya üzerindeki tüm habitatlarda yaşama imkanı sağlayabilmiştir. | Open Subtitles | مخلوق واحد فقط نحت الحياة لنفسه في كلِّ موطنٍ على الارض. |
Dünya üzerinde sadece bir canlı, kendine bütün habitatlarda yaşama imkani sağlayabilmiştir. | Open Subtitles | مخلوق واحد فقط نحت حياة لنفسه في كل موطن ٍ على الارض. |
Sadece bir canlı dünya üzerindeki tüm habitatlarda yaşama imkanı bulabilmiştir. | Open Subtitles | مخلوق واحد فقط قد نحت حياة لنفسهفيكل موطنعلى الارض. |
Dünyada ancak bir yaratık yapabilir bunu. | Open Subtitles | فقط مخلوق واحد في العالمِ يمْكِن أنْ يفعل ذلك. |
Dünya üzerindeki tek bir yaratık sadece zevk için yok eder: Kurt adam. | Open Subtitles | فقط مخلوق واحد على الأرضِ متهشم لمتعة خاصة, إنه مذؤوب |
Sadece bir tek yaratık bu kadar çok yıkıma neden olabilir. | Open Subtitles | فقط مخلوق واحد يمكن أن يخلق كثير من الدمار |
Çekikler, maymunlar, atlar, onun teninde zevke dalmış. Aslında bu dünyada çiftleşmeyi reddettiği yalnızca bir canlı var. | Open Subtitles | القرود والخيول عرفواْ متعة لَمستِها حقيقةً، يوجد مخلوق واحد في العالمِ سترفض مضاجعته |
Bunlar her yıl milyonlarca ton çimeni silip süpürür fakat yine de bir canlı vardır ki etkisi tüm bu hayvanların toplamından çok daha büyüktür. | Open Subtitles | كل عام تلتهم الأطنان من العشب ومع ذلك هناك مخلوق واحد هنا والذي تأثيره أكبر بكثير من هذه الحيوانات مجتمعة |
Buzula dönüşen okyanusun üzerinde sadece tek bir canlı direndi: | Open Subtitles | لن يتبقى سوى مخلوق واحد ليقاوم ... . هذا المخلوق يدعى ... |
Bütün evrende bu kadar gürültülü horlayabilen tek bir yaratık var. | Open Subtitles | هنالك مخلوق واحد في العالم يشخر بهذا العلو |
Tek adam olduğunu söylediler veya bir yaratık. | Open Subtitles | .يقولون أنه رجل واحد .أو مخلوق واحد |
- Hayır! Yaptıklarını yapabilecek güçte tek bir yaratık var. | Open Subtitles | هناك مخلوق واحد فقط قوي كي .يفعلما تفعلهأنت . |
Onları korku içinde yaşatan bir yaratık vardı | Open Subtitles | كان هناك مخلوق واحد عاشوا مرعوبين منه |
Bunu yapabilecek tek bir yaratık biliyorum. | Open Subtitles | هناك مخلوق واحد يفعل هذا |
Herşeyden önce, sadece bir yaratık. | Open Subtitles | بعد كل هذا , انه مخلوق واحد |
Ancak gezegendeki bir tek yaratık buna hüküm verebilir. | Open Subtitles | ولكن فقط مخلوق واحد على الكوكب ممكن أن يكون الحكم بهذا |
Dünya'da bunu bilebilecek sadece bir tek yaratık var: | Open Subtitles | هناك مخلوق واحد على الأرض سيودّ المعرفة... |