Jimmy Conway, adam öldürme suçundan ömür boyu hapse mahkûm edildi. Hâlâ New York'taki bir hapishanede, Cezasını çekiyor. 78 yaşında olacağı 2004 yılına dek şartlı tahliye talebinde bulunamayacak. | Open Subtitles | جيمي كونواي مازال يقضي مدته وهي 20 عاماً عقوبة لإرتكابه العديد من الجرائم بسجن ولاية نيويورك |
Jimmy Conway, adam öldürme suçundan ömür boyu hapse mahkum edildi. Hala New York'taki bir hapishanede, Cezasını çekiyor. 78 yaşında olacağı 2004 yılına dek şartlı tahliye talebinde bulunamayacak. | Open Subtitles | جيمي كونواي مازال يقضي مدته وهي 20 عاماً عقوبة لإرتكابه العديد من الجرائم بسجن ولاية نيويورك |
Çünkü 60 yıI önce olmuş. 17 yaşında. Cezasını çekmiş. | Open Subtitles | لأن هذا كان قبل 60 عاماً عندما كان عمره 17 عاماً، لقد قضى مدته |
Sıradan bir arızadır. Sıkça duyduğumuz türden. Arama süresi genelde 3 dakikadır. | Open Subtitles | فيروس شائع، نسمع الكثير عنه إنه عادة اتصال مدته 3 دقائق |
- Evet, eyaletteki görev süresi yeni doldu. - Duyduğuma üzüldüm. | Open Subtitles | ـ أجل، لقد أنهى مدته ـ آسف حيال ذلك |
Bu sayede, Almanya Caritas ile birlikte 3 yıllık bir projeye start verdim, ve 30 Afgan kadın ve erkek eğittik, ve Kabil'de 15 rehberlik merkezi açtık. | TED | وبفضل ذلك .. استطعت أن أبدأ مشروع مدته 3 سنوات ودربت 30 رجلاً وإمرأة أفغانية وقمنا بإنشاء 15 مركز إستشارة في كابول |
Sadece yedi bobin uzunluğunda olduğundan emin ol. | Open Subtitles | فقط أحرص أن تكون مدته سبع بكرات |
Ve onu yakalamaya çalışan polis'i öldürdü... Ama yakalandı ve Cezasını çekti Hikayenin sonu. | Open Subtitles | قتل الشرطي الذي حاول القبض عليه فتم اتهامه، و قضى مدته |
İki yıl sonra Cezasını tamamladığında kendi hayatına karar verme hakkını kazanmış olacak. | Open Subtitles | خلال سنتين ، عندما تنتهي مدته لقد استحق أن يقرر ماسيفعله بحياته |
Ben Cezasını çeken farklı bir mahkumum. | Open Subtitles | أنا مجرد مجرم يؤدي مدته |
Ben Cezasını çeken farklı bir mahkumum. | Open Subtitles | أنا مجرد مجرم يؤدي مدته |
Bir hata yaptı. Cezasını da çekti. | Open Subtitles | لقد اخطأ وقضى مدته. |
Cezasını tümüyle çekti mi? | Open Subtitles | هل قضى مدته كاملة؟ |
Cezasını çekti. | Open Subtitles | لقد أنهى مدته |
Anakin, bağlılığımız senatoya, görev süresi çoktan bitmiş olmasına rağmen makamında kalabilen liderine değil. | Open Subtitles | (اناكن) ولائنا لمجلس الشيوخ . ليس لقائده الذي يحاول البقاء في المنصب بعد فترة طويلة من انتهاء مدته |
Görev süresi 2 sene. | Open Subtitles | مدته تصل إلى سنتين |
New York Valisi olarak geçirdiği başarılı görev süresi ve sonrasında-- | Open Subtitles | بالإضافة لتركيز حملته "على مدته كحاكم لـ"نيويورك ...فإن خدماته في القطاع الـجوي |
25 yıllık bir borçtan kurtulmak. | Open Subtitles | إن ذلك شئ عظيم أن نصمد لرهن مدته 25 عاماً |
Real Madrid ile son dakika takasında Santiago Munez iki yıllık kontratla Real Madrid'e gitti. | Open Subtitles | باخر لحظة في سوق الانتقالات ريال مدريد سوف نرى اللاعب سنتياغو مونيز ينضم الى ريال مدريد بعقد مدته سنتان |
Bak, şu anda elinde bir teklif var, ve profesyonel basketbol oynamak için, iki yıllık sözleşme teklifi de sık sık gelmez. | Open Subtitles | إسمع، لديك عرض على الطاولة، و عقد مدته سنتان للعب بشكل إحترافي، وهذا لايتكرر غالبا.. |
CBS TV kanalı Idema'nın dağlarda keşfettiği terör hakkında bir saat uzunluğunda özel bir program yaptı. | Open Subtitles | قناة (سي بي إس) قامت بإعداد برنامج خاص مدته ساعة عن العالم السري للإرهابيين الذي اكتشفه (أديما) في الجبال |