Onun herhangi bir garajın altında gömülü olacağını önceden tahmin edebilir miydin? | Open Subtitles | هل كنت تتوقعين أنه سينتهي مدفوناً في مرآب غير معروف لامرأة شمطاء |
Okyanus tabanına gömülü olan bu güçlü aletin kalıntıları, günümüze kadar denizler için tuz öğüttükleri su tanrısı Ahti'nin alanında kaldı. | TED | مدفوناً بأرضية المحيط، بقايا هذه الأداة القوية بقيت في مملكة أهتي، آلهة الماء حيث يطحن الملح للبحار إلى يومنا هذا. |
İnan bana, benim yok ettiğim şeyler, hep gömülü kalır. | Open Subtitles | صدقني، عندما أجعل شيء ما يختفي، فإنه يبقى مدفوناً |
Eğer gecenin sonunda Mösyö Brousseau'ın rüyaları süsleyen büyük Fransız siki nefis kalçanın dibine kadar gömülmüş olmazsa o zaman yanlış bir şey yaparsın bu durumda ben... | Open Subtitles | مع نهاية المساء إذا لم يكن السيد "بروسو" يتخيّل قضيبه الفرنسي مدفوناً بعمق بين فخذيك اللذيذين |
Babam, köyümüzdeki madende öldü. Yani, öldüğünde zaten çoktan gömülmüştü. | Open Subtitles | أبي مات في مناجم قريتي لذا فلقد كان مدفوناً مسبقاً عندما مات |
Harry'nin bütün titiz... ve koruyucu tedbirlerini uyguladım. Hiçbir şeyin sonsuza dek saklı kalamayacağını o da biliyordu. | Open Subtitles | "اتّبعتُ كلّ معايير (هاري) الوقائيّة المُجدّة، عَلِم أن لا شيء يبقى مدفوناً للأبد" |
Orayı bilenlerin dışında kimsenin bulamadığı Ölüm Adası'nda gömülü. | Open Subtitles | كان الكنز مدفوناً في جزيرة الموتي منتظراً من سيعرف مكانه |
Onların ölümü geçmişte gömülü olarak kalır diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت دائماً أعتقد بأن مقتلهما يمكنه البقاء مدفوناً في الماضي |
Geçmiş, şimdi olduğunun aksine, diğer hatıralarımızla birlikte gömülü kalmalıdır diye düşünürdüm. | Open Subtitles | و أنه يجب إبقاؤه مدفوناً" "ككل الأمور غير الحاليّة "إلى جانب ذكرياتنا" |
Mezarlardan bahsetmişken Pengi. Burada gömülü hazine mi saklıyorsun? | Open Subtitles | ،بالحديث عن القبور يا بطريقي ألست تخفي كنزاً مدفوناً ؟ |
Bütün bu iri orman hayvanları buraya çamurun altında gömülü olan temel besin maddelerinden birini almak için geldi. | Open Subtitles | جاءتْ كُلّ حيواناتِ الغابةِ الكبيرةِ هنا لجَمْع عنصرَ ضروريَ لحميتِهم مدفوناً تحت الطينَ |
Çoğu yumurta ulaşılamayacak şekilde gömülü ama bazıları diğer yengeçler tarafından yanlışlıkla çıkarılıyor. | Open Subtitles | معظم البيض مدفوناً بعيد المنال، لكن تحفره سرطانات أخرى عرضياً. |
Ve bazen mağaramda gömülü, kendime acıdığım o günleri düşünüyorum da... | Open Subtitles | وانا احياناً افكر في الايام التي كنتُ مدفوناً في كهفيّ اندب حظي العاثر |
gömülü olan şeyin gömülü kalmasından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد التأكد من أن ما كان مدفوناً يبقى مدفوناً |
Sırlarının geri kalanı gibi bunu da gömülü tutmuşlar. | Open Subtitles | وعلى شاكلة باقي أسرارهم فلقد أبقوه مدفوناً. |
Kalbin gömülü olduğu yer, eski paralı köprünün yakınlarıydı. | Open Subtitles | وُجد القلب مدفوناً قربَ برج الغيلان القديم. |
Bir duvara gömülmüş. | Open Subtitles | مدفوناً .. مدفوناً في حائط |
Babam, köyümüzdeki madende öldü. Yani, öldüğünde zaten çoktan gömülmüştü. | Open Subtitles | أبي مات في مناجم قريتي لذا فلقد كان مدفوناً مسبقاً عندما مات |
Alan'ın saklı tutmak istediği birşeyle alakalı. | Open Subtitles | انه شىء يريده (ألان) أن يظل مدفوناً |
Sisteme güvensizlikten toprağın altına gömmüş ama yine de doğru şeyi yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | كان مدفوناً تحت عدم ثقتها بالنظام ولكنها تحاول أن تقوم بالأمر الصحيح |
Orada bir şey varsa büyük ihtimalle gömülüdür. | Open Subtitles | إذا كان هناك شئ ما في إنتظارنا إذن غالباً سيكون مدفوناً |
Gömülmeyi mi tercih edersin yakılmayı mı? | Open Subtitles | أنت بالأحرى، تكُونُ مدفوناً أَو محَرُقاً؟ |
Buraya kim gömüldüyse onu korumaları için koyulmuş olabilirler. | Open Subtitles | ربما وضعت القطط هنا لحماية أيما شخص كان مدفوناً هنا |