ويكيبيديا

    "مدينٌ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • borçlusun
        
    • borçluyum
        
    • borçlu
        
    • borcum
        
    • borcun
        
    • borcu
        
    • borçlandım
        
    • borçluydu
        
    • borcumu
        
    Kardeşlik için tüm yaptıklarımdan sonra bana borçlusun. Open Subtitles أنتَ مدينٌ لي، بعدَ كُل ما فعلتهُ للأخوية
    Bana bir özür borçlusun. Open Subtitles طيلة حياته عديمة الموهبة أنتَ مدينٌ لي باعتذار
    Çünkü sana borçluyum. Ayrıca seni bir hücrede çürümeye bırakamam. Open Subtitles لأنّي مدينٌ لكَ، ولم يكن بوسعي تركك في زنزانة لتتعفّن.
    Doktor bana bu gemide bir yuva verdi. Ona hayatımı borçluyum. Open Subtitles وأولاني الدكتور هذه المركبة موئلاً، وعلى ذلك فإنّي مدينٌ له بحياتي.
    Babası bana üniversitedeyken yardım etmişti. O da benim ona borçlu olduğumu düşünmüş. Open Subtitles ساعدني والده بكليّة الطب , و ظنّ بأنني مدينٌ له
    borcum olan herkes Seattle'da yaşadığımı düşünecek. Open Subtitles كل شخص مدينٌ له بمال سيعرف انني اعيش بسياتل
    Şimdi, senin sıran. Bana, o mağaraya giden diğer tünelin yerini borçlusun. Open Subtitles حان دورك، أنتَ مدينٌ ليّ بإخبارى عن النفق الآخر بالكهف.
    Bana bir özür borçlusun. Buna seyirci kalamam. Open Subtitles إنّكَ مدينٌ لي بإعتذارٍ، ولن أتهاون في ذلك.
    Çünkü beni gazla bayılttın ve bana borçlusun. Open Subtitles لأنّكَ أطلقت عليّ قنبلة غازيّة، وأنتَ الآن مدينٌ لي بواحدة.
    Çünkü beni gazla bayılttın ve bana borçlusun. Open Subtitles لأنّكَ أطلقت عليّ قنبلة غازيّة، وأنتَ الآن مدينٌ لي بواحدة.
    Bana 100 bin dolarlık terapi borçlusun. Open Subtitles أنت مدينٌ لي بما قيمته 100 ألف دولار من العلاج النفسي
    Yemekteki konuşma şeklimden ötürü sana bir özür borçluyum. Open Subtitles أعتقد بأنني مدينٌ لكِ بإعتذار بعد الطريقة التي تحدثتُ بها على العشاء
    O yüzden bir tedavi şansı varsa onu bulmayı Damon'a borçluyum. Open Subtitles لذا إذا ثمّة فرصة لعلاجه فأنا مدينٌ له بإيجادها
    Klaus beni hayatımı mahveden bir lanetten kurtardı. Bunu ona borçluyum. Open Subtitles لقد حررني من لعنة كانت تدمر حياتي، وإنّي مدينٌ له.
    - Ve sana daha iyi bir randevu borçluyum. Open Subtitles و أنا مدينٌ لكِ بموعداً ليلي أفضل من هذا
    #405. Ona borçluyum, umarım sınavı geçer. Bu yüzden umarım 405 numara ile dövüşmek zorunda kalmam. Open Subtitles الرقم 405، فإنّي مدينٌ له، وأتمنّى له النجاح، لذا لا أود قتاله.
    Sen bana, gerçek aşkımı bulma fırsatını verdin. Bu yüzden sonsuza dek sana borçlu kalacağım. Open Subtitles منحتَني فرصةً لأجد الحبّ، و لهذا أنا مدينٌ لكَ إلى الأبد.
    Sana borçlu olduğum tatil isminde. Open Subtitles إنّها تُدعى الإجازة التي أنا مدينٌ لكِ بها.
    Mavili Çocuk'un tayfasından bir çocuğa borcum var. Open Subtitles فإنّي مدينٌ للفتى الأزرق وعصابته بالمال.
    Bize olan borcun, çiftliğinin değerinden fazla. Open Subtitles أنت مدينٌ لنا بإكثر من مما يُمكن أن تستحق.
    Evet. Bana borcu var zaten. Open Subtitles نعم, أنه مدينٌ لي لأني أخبرت زوجته أنه بطريقه الى البيت
    Hayatta kimseye borçlanmamıştım ama sana borçlandım. Open Subtitles لم يسبق ان كنتُ مداناً لاحد والآن انا مدينٌ لك يا حفيدي
    Bana bir iyilik borçluydu. Nedenini hiç sorma. Ama baban hakkında haklıydın, canımın içi. Open Subtitles رودريجو، فهو مدينٌ لي، لا تتساءلي عن السبب، لكنكِ كنتِ محقة بشأن أبيكِ يا عزيزتي
    Aşk çocuğuna söyle hapisten çıkınca iki günlük erzak borcumu ödeyeceğim. Open Subtitles مؤن اليومين التي أنا مدينٌ له بها حينما يطلق سراحه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد