O bir soytarı, ama benim soytarım, ve ona borçluyum. | Open Subtitles | بل العكس ، لكنه محسوبٌ عليّ و أنا مدين له |
Cezp edici, cidden. Ama ona borçluyum. | Open Subtitles | هذا عرض مغرٍ بحقّ، لكنّي مدين له نوعًا ما. |
Bunun için ona borçluyum. | Open Subtitles | حتى أنا في العاشرة من عمري، استعداد للعمل في الزاوية. لهذا، وأنا مدين له. |
Asla başarı elde edemiyor Dünyanın ona borçlu olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | لن يحقق أى نجاح أبداً إنه يعتقد بان العالم مدين له. |
Hayatının on beş yılını ona borçlu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يعتقد أنك مدين له بـ15 عاماً من حياته. |
Sen öyle konuştuğuna bakma, Ona borcum var. | Open Subtitles | انه يتحدث بقسوة فحسب وأنا مدين له |
Ona nasıl borcun var? | Open Subtitles | ماذا يقصد عندما قال انك مدين له ؟ |
Ama bunu ilk alan en çok borçlu olduğum kişi olacak. | Open Subtitles | ولكن أول رجل سيتلقاها هو أكثر رجل أنا مدين له |
Doğru mu anladım? ona borçluyum mu dedin? | Open Subtitles | دعنى ارتب هذا الآن انت مدين له |
Teal'c en azından bunu isterdi. Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | -تيلك لن يطلب أكثر من هذا اني مدين له بذلك. |
Babamın küllerini dağıtmalıyım. Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | أريد أن أنثر رماد والدي أنا مدين له |
Bunu söylediğime inanamıyorum ama ona borçluyum. | Open Subtitles | -قال إنّه سينجز عملًا يخص الاتّحاد . لا أصدّق أنّي سأقول هذا، لكنّي مدين له بمعروف. |
Hiçbir şey yoksa, bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | إذا أي شيء آخر، وأنا مدين له على ذلك. |
Bu kralın kararı. Beni aldığı için ona borçluyum. | Open Subtitles | هذا قرار الملك، أنا مدين له باختياره لي |
Buradan kurtulmak için birini ele verebileceğini ancak ona borçlu olduğun için yapmadığını söyledin. | Open Subtitles | قلت أنه كان ممكناً أن تنقلب على الرجل لتخرج من هنا لكنك لم تفعل ذلك لأنك مدين له |
Bu vakada, birisi kız arkadaşına baktığı için ya da birisi ona borçlu olduğu için çok öfkeli olan biri olacaktı ve görevliler bulup onları bu spesifik kategoriler üzerine eğitebilirsiniz. | TED | في هذه الحالة، هو شخص غاضب جداً لأن شخص ما نظر إلى حبيبته أو مدين له بالمال، ويمكنك العثور على العمال وتدريبهم لهذه الفئات المتخصصة. |
Onu kurtarmak için ona borçlu olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنك مدين له حتى تخرجه من هذا؟ |
Onu kurtarmak için ona borçlu olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنك مدين له حتى تخرجه من هذا؟ |
ona borçlu oldugumu düsünüyormus. | Open Subtitles | إعتقد أنّي مدين له براتب متأخّر. |
Ona borcum vardı. | Open Subtitles | أنا مدين له بنقود. |
Senin Amerika'da seks kölesi olman için kaçakçılara verdiği parayı mı borçlusun? | Open Subtitles | انت مدين له المال الذي دفعه المهربين لذلك يمكن أن يكون عبدا الجنس في أمريكا؟ |
Ve şimdi onlara borçlusun. | Open Subtitles | وأنت مدين له بالكثير |