Adam, örgütün harekete geçeceği gün görev yerini terk etti. | Open Subtitles | لقد غادر الرجل مركزه ليلة أن خططت الخلية لتنفيذ هجومها |
Bir adam yerini bilir ve onunla barışık olur. | Open Subtitles | الرجل يجب أن يعرف مركزه و أن يرضى بذلك |
Zaman benim için geçiyor. Her patlamanın bir merkezi vardır. | Open Subtitles | ما زال الوقت يمر بالنسبة لي كل انفجار له مركزه |
Bu yüzden eşkenar üçgenin kendi merkezi etrafında 120 derece döndürülmesiyle simetrik hâle geldiğini söyleyebiliriz. | TED | إذا يمكننا القول أن المثلث متساوي الساقين متناظر فيما يتعلق بدورانه حول مركزه بمقدار 120 درجة. |
Korsika'nın güvenliğinin başı ve pozisyonunu kumarhane üzerinden... büyük miktarda parayı aklamak için kullanıyor. | Open Subtitles | انه رئيس الأمن في كورسيكا و هو يستخدم مركزه للقيام بعملية غسل أموال واسعة النطاق |
Ve aynı zamanda, magnet üzerinde pozisyonunu korumaya çalışır. böylece, renkli boyalardan oluşan kanallar ve küçük havuzlardan oluşan muhteşem görünüşlü yapılar meydana gelir. | TED | وفي الوقت نفسه، فإنه يحاول المحافظة على مركزه فوق المغناطيس، و لذلك، فإنه يخلق هذه الأشكال المذهلة من هياكل القنوات والأحواض الصغيرة للغاية من الدهانات المائية الملونة |
Modern toplumla ilgili diğer şey ve neden bu endişeye yarattığı Toplumun merkezinde insan-olmayan hiçbir şey olmamasıdır. | TED | الشيء الاخر المتعلق بالمجتمع الحديث، وسبب تسبيبه لهذا القلق، هو اننا لا نملك في مركزه شيء غير انساني. |
Odaklanmadığını söylemekte haksız mıyım? | Open Subtitles | هل انا صحيح لقولي انك لا تبدين مركزه جيداً؟ |
Eğer Brutus kanunu uygularsa, tüm rütbesini ve yerini kaybeder. | Open Subtitles | لو أحترم "بروتس" القانون . سيفقد مركزه و مكانته |
Kobra yeraltı girişindeki yerini aldı. | Open Subtitles | الفريق "كوبرا" في مركزه عند مدخل تحت الأرض |
Whitey'in takımdaki yerini değiştirmesiyle ilgili sıkıntılı, fakat... | Open Subtitles | حسناً , لقد كان متأخراً بالأخذ في الاعتبار أن وايتي) أبعده عن مركزه و لكن) |
Durham Sarayı'nda yerini alacak ve ona yakışan bir şekilde papazlar ve askerler tarafından eğitilecek. | Open Subtitles | وسوف يحصل على مكانه الخاص في منزل (دورهام) مع قس وشرطي.. وحاشية لخدمة مركزه |
Bir başka deyişle, eşkenar üçgen kendi merkezi etrafında 90 derece döndürülmesiyle simetrik hâle gelmez. | TED | وبعبارة أخرى، المثلث متساوي الساقين ليس متناظرًا فيما يتعلق بدورانه حول مركزه بمقدار 90 درجة. |
Abartılı, ölü merkezi delikli bakır boru disket. | Open Subtitles | مزخرف , ذو حلقة نحاسية مدورة و ذو ثقب فارغ في مركزه |
Bu bana bir fikir verdi, toroid şekilli geometri. Karadaki binası için merkezi yer altında olan, ada binası için de, gökyüzündeki merkezinde bir toroid. | TED | و ولد هذا فكرة وجود ملف حلقي لهندسة التوليد، مع وسطها -- واحدة مع مركزها في أعماق الأرض للبناء الجانبي، وحلقي مع مركزه في السماء لبناء الجزيرة. |
Diego, bizim kurbanı eski pozisyonunu geri alabilmek için mi öldürdü yani? | Open Subtitles | ديجو" قتل الضحية ليستعيد" مركزه فى الفريق؟ |
Ve pozisyonunu istismar ederek | Open Subtitles | واستغل مركزه |
Alice ya karadeliğin merkezinde pelte olur ya da tüm olay ufkuna bulaşır. | Open Subtitles | عبارة عن تمثيل ثنائي الأبعاد لجسم ثلاثى الأبعاد في مركزه تحلّ مشكلة ضياع المعلومات |
Evrenin merkezinde ulaşılamayan bir yerde olduğu için buraya gelenler zaman kavramını hissetmiyor. | Open Subtitles | ولأنه يقع في أبعد نقطة عن أطراف الكون، وهي في مركزه, فإن الوقت يتوقف عند كل أولئك الذين يأتون إلى هنا. |
Odaklanmadığını söylemekte haksız mıyım? | Open Subtitles | هل انا صحيح لقولي انك لا تبدين مركزه جيداً؟ |