"مرّ وقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• zaman geçti
• zaman oldu
• Bir zamanlar
• Görüşmeyeli

Son günah çıkarmamdan bu yana çok zaman geçti. Aklında ne var, evlat?
لقد مرّ وقت طويل على آخر اعتراف لك، ماذا يدور بخلدك يا بنيّ؟

Füzyonu tanımamızın üzerinden bayağı bir zaman geçti.
لقد مرّ وقت طويل منذ أن عرفنا عن الإنصهار.

Yalnız kalmak istiyorum, hükmeden biri olmadan. Uzun zaman geçti.
،أريد أن أكون لوحدي بدون تدخّل لقد مرّ وقت طويل على ذلك

Bilmiyorum. Gerçekten doktorluk yapalı çok zaman oldu.
أنا لا أعرف، لقد مرّ وقت طويل على ممارستي الطب الفعلي

Uzun zaman oldu. Her şey aynı gözüküyor.
فقد مرّ وقت طويل، يبدو كلّ شيء متشابهاً.

Bir zamanlar kalbimi senin gibi güzel yüzlü birine kaptırmıştım.
مرّ وقت كنتُ أفقد فيه السيطرة على قلبي أمام وجه كوجهك.

Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
لقد مرّ وقت طويل.

Üzerinden çok zaman geçti, buna daha ne kadar sabredeceğim?
لقد مرّ وقت طويل ، كم من الوقت يجب أن احتمل كل هذا ؟

Savaşın sona ermesinden bu yana uzun zaman geçti ama benim için bu ızdırap çekme zamanıydı.
لقد مرّ وقت طويل منذ أن إنتهت الحرب و لكن بالنسبة ليّ قد حان وقت المُعاناة

Uzun zaman geçti. Ama Ulusal Güvenlik Teşkilatı işini o istememişti.
أعرف أنه مرّ وقت طويل على ذلك لكنه لم يرد عمل وكالة الأمن القومي

Evet, çok uzun zaman geçti.
نعم , مرّ وقت طويل

Epey zaman geçti.
مرّ وقت طويل جدا .

Meksika kökenli bir öğrencimiz olmayalı uzun zaman oldu.
.. لقد مرّ وقت طويل .. منذ درست فتاة هنا من أصول مكسيكية

Başlıklarda adın geçmeyeli epey zaman oldu.
لقد مرّ وقت طويل لم تتربّع به عناوين الصحف

Masa örtüsü göreli uzun zaman oldu.
لقد مرّ وقت طويل لم أرى غطاء طاولة الطعام.

Seksisin ama bir erkekle olmayalı uzun zaman oldu.
حسنا, أنتي مثيره, ولكن مرّ وقت طويل منذ أن كنتُ

Sen petrol endüstrisinde aktif olmayalı uzun zaman oldu.
لقد مرّ وقت طويل منذُ أن كنت نشطاً فى صناعة النفط

Bir zamanlar kurt adamlar kendilerini lanetli yerine kutsal görürlerdi.
مرّ وقت ارتأى فيه المذؤوبون أنفسهم غير ذوي لعنة، بل ذوو نعمه

Bir zamanlar takvimden günleri işaretliyordum.
مرّ وقت كنت أوسّم خلاله الأيام في تقويمي.

Tamam, Bir zamanlar düşünüyordum, evet.
حسناً، مرّ وقت في حياتي كنت ... أقول، نعم

Görüşmeyeli çok oldu.
لقد مرّ وقت طويل