Bu vakitlerde yazmayı severim ama havamda değildim. | Open Subtitles | عادة، أنا أحبّ الكتابة في هذا الوقت لكنّ مزاجي ليس هو الآن |
Anne, üzgünüm. Bu günlerde dışarı çıkacak havamda değilim. | Open Subtitles | آسفة يا أمي مزاجي فقط لا يسمح بالخروج هذه الأيام |
Honey, şu an yapıp yapamayacaklarımı söylemen ruh halimi düzeltmeyecek. | Open Subtitles | تخبرينني بما أنا يمكنني ولا أستطيع فعله لن أحسّن مزاجي الآن |
Bugün hiçbir şeyin ruh halimi bozmasına izin vermeyeceğim çünkü... | Open Subtitles | لا أريد لأي شيء أن يعكر مزاجي ... اليوم لأنني |
Bugün keyfimi hiçbir şey bozamaz. | Open Subtitles | ليس هناك من شيء من شأنه أن يعكر مزاجي اليوم |
Üzgün, mutlu, kaprisli. Ama annem bir türlü izin vermedi. | Open Subtitles | حزين، سعيد، مزاجي لكن أمي لم تسمح لي بفعل ذلك |
Ne yapıp yapamayacağımı söylemen... kendimi daha iyi hissetmemi sağlamıyor. | Open Subtitles | تخبرينني بما أنا يمكنني ولا أستطيع فعله لن أحسّن مزاجي الآن |
Ben Keyfim olmadığı zaman, takvime bakarım. | Open Subtitles | عندما يكون مزاجي منزعج، أنظر إلى التقويم |
- Duydun ya, huysuz olmaktan sıkıldım. ruh halimi değiştiriyorum. Mutlu olacağım. | Open Subtitles | لقد سمعتني، لقد تعبتُ من كوني متذمّراً قرّرت تغيير مزاجي~~إلى مزاج سعيد |
Son günlerde biri yüzünden, moralim hep bozuk. Biraz temiz hava almak istiyorum. | Open Subtitles | بسبب شخصٍ ما مزاجي دائماً في أسواء أحواله لذا أعتقد بأنها ستساعدني في تحسينه |
Gerçekten havamda değilim. Bu yüzden saçmalamayı keser misin? | Open Subtitles | أنا لست في مزاجي, لذا هل لكِ أن تكفين عن الحديث في التفاهات؟ |
Yine bana AA'dan alıntılar yapacak ve şu an hiç de havamda değilim. | Open Subtitles | سوف تبدأ بمحاضرتها عن إجتماع المدمنين وأنا مزاجي لايسمح |
Kafama ne bok dökeceksen defol. havamda değilim. | Open Subtitles | مهما كان ما ترغب بقوله، احتفظ به لنفسك، أنا مزاجي سئ. |
Bu sabah ceset görecek havamda degilim. Ben sizi burada beklerim. | Open Subtitles | مزاجي لا يسمح برؤية جثة هامدة هذا الصباح، سأنتظركم هنا |
Öyleyim ve olacağım. ruh halim düzeldiğinde. | Open Subtitles | بلى أنا كذلك, وسأفعل عندما يسمح لي مزاجي بذلك. |
Berbat bir ruh hali içindeyim ve yaşananlar hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لأن مزاجي متعكِّر، ولا أدرك ما يحدث هنا. |
Güneş dövmesinin ruh halimi aydınlatacağını düşünmüştüm, fakat acının üstünü boyayamazsınız. | Open Subtitles | ظننت أن الحصول على وشم الشمس سيُنَوِّر مزاجي لكن لا يسعك أن تدهن فوق الألم |
Biliyorsun, istediğin kadar uğraş bugün keyfimi bozamayacaksın balomu da, eğer yanlış hatırlamıyorsam geçen yılkini senin cinayet soruşturman yüzünden iptal etmiştik. | Open Subtitles | حاول كما تشاء، لن تُخرب مزاجي اليوم، أو حفلي، الذي إن لـم تخني الذاكرة، |
Biliyorsun, istediğin kadar uğraş bugün keyfimi bozamayacaksın balomu da, eğer yanlış hatırlamıyorsam geçen yılkini senin cinayet soruşturman yüzünden iptal etmiştik. | Open Subtitles | أجل ، حاول بقدر المستطاع فلن تخرب مزاجي الجيّد أو تخرب حفلتي التي إن لم تخني الذاكرة اضطررنا لإلغائها بسبب اتهامك بجريمة قتل |
Belki de kötü değildir. Yani jartiyer lastiğim biraz kaprisli davranıyor. | Open Subtitles | ربما ليس أمراً سيئاً، رباط جوربي مزاجي بعض الشيء. |
Çünkü kendisi şirketin yönetmesi gerektiği şekilde yönetecek tecrübeli birini almak için fazla kaprisli davranıyor. | Open Subtitles | لأنه شخص مزاجي جدا ليقبل ان يأتي شخص خبير و يدير الشركة بالطريقة المفترض ان تٌدار |
Başlamadan önce ellerimi güzelce yıkadım ve kendimi tamamen yaptığım işe verdim. | Open Subtitles | غسلت يدي قبل أن أعد المكرونة وكان مزاجي جيد |
Kırk yılda bir Keyfim yerine gelecek olursa takdir de ederim. | Open Subtitles | ربما في الأسبوعين القادمين يكون مزاجي معتدلًا لأقدر ذلك |
Belli ki ben negatif, huysuz, uyumsuz biriyimişim sevgilimle takılan adamın dediğine göre. | Open Subtitles | على مايبدو أنني سلبي و غامض و مزاجي نقلاً عن الرجل الذي يعيش مع صديقتي |
moralim çok bozuk çünkü amcan yeni vefat etti ama insanlar sanki dışarıda bayram varmış gibi kutlama yapıyor. | Open Subtitles | حسنٌ، مزاجي سيّء لأنّ عمّي مات والناس يحتفلون وكأنّه ثلاثاء المرفع. |
Burada bir şeyler yiyebilmenin tek yolu kendin pişirmen ve hiç de yemek yapacak havada değildim. | Open Subtitles | و يبدو أن الطريقة الوحيدة للأكل هو إعداها بنفسك و مزاجي لا يسمح |