ويكيبيديا

    "مزدهر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gelişen
        
    • büyüyen
        
    • zengin
        
    • gürleyen
        
    Çocukluk travmalarını başarılıyla gelişen bir iş haline dönüştürdüğümüze seviniyorum. Open Subtitles أحب كيف أننا قد حولنا صدمة طفولتكِ إلي مشروع مزدهر
    Paleontoloji, birçok diğer alan ve teknolojilerin kesişimiye birlikte gelişen bir bilim. TED علم الحفريات علم مزدهر بتقاطع مجالات وتقنيات متعددة أخرى.
    - Evet. Hem yeni araç satışlarının büyüyen bir ekonominin göstergesi olduğunu söylüyorlar bize. Open Subtitles يُقال لنا باستمرار أنه تحقيق إقتصاد مزدهر
    Burası, kule gibi yükselen Polyathia ağaçlarıyla da kuvvet bularak büyüyen kayıp bir dünya. Open Subtitles إنّه عالم مفقود مزدهر بأشجار بوليالثيا الشّاهقة.
    Gelecek daha güzel olacak, zengin ve parlak bir gelecek. Open Subtitles الذي يبشر بخير، مزدهر ، حتى والقادمة في المستقبل ...
    ♪ Oh ♪ Bu erkekler için bir gürleyen sistemli ♪ Open Subtitles * هذه الأغنية مهداة إلى جميع الشباب الذين يملكون نظام مزدهر *
    40 yıl kadar, burası 1,000 kişilik nüfusuyla gelişen bir kasaba oldu. Open Subtitles وخلال 40 سنة صار هناك مجتمع مزدهر يصل تعداده الى اكثر من 1,000 نسمة
    Asla savaştan önceki gibi olamayacak... ama yine de zengin ve gelişen bir ekosisteme dönüşebilir. Open Subtitles في حين انها لن تكون أبدا بالضبط نفس ما كانت عليه قبل الحرب، مازالت يمكن أن تصبح نظام بيئيّ مزدهر و غنيّ.
    Sikke kesme, gelişen bir ekonominin pratik ihtiyaçlarının sihirli simya uygulamalarını modern kimyaya dönüştürmeye başlamasının birçok örneğinden birisidir. Open Subtitles صكّ العملة هو أحد النماذج العديدة عن أن الحاجات العملية لاقتصاد مزدهر بدأت بتحويل الممارسة السحرية للكيمياء إلى كيمياء حديثة
    - Bugünlerde gelişen bir sektördür. Open Subtitles سمعت أنه مجال مزدهر هذه الأيام
    - Eminim ki yasadışı olan için de gelişen pazar vardır. Open Subtitles بالتأكيد سيكون هناك سوق مزدهر
    Sadece bu bataklığı büyüyen bir metropole çevirme hayallerinin bir balon gibi patladığını gördüler. Open Subtitles فقط ليرو احلامهم في تحويل هذا المستنقع إلى موقع مواصلات مزدهر يتفجر مثل فقاعه ماء
    "Miguel, büyüyen bir kuş popülasyonu bir balık çiftliğinde isteyebileceğiniz bir nevi en son şey değil mi?" TED فقلت " ميجيل , أليس تجمع مزدهر من الطيور .. هو أسوء شيء قد يحدث لمزرعة أسماك ؟ "
    Başkent Plymouth, adanın merkezine doğru büyüyen Pompeii şehrini andırıyor. Open Subtitles العاصمة (بليموث) كانت كـ(بومبي). ميناء مزدهر ومركز الجزيرة الحيوي.
    Sevimli bir kızdır büyüyen bir işi var. Open Subtitles انها فتاه لطيفه العمل مزدهر
    Bir başka deyişle, şimdi olduğu gibi her gün yeni 1000 arabayı yollara koyarsanız, -- istatiksel olarak araba pazarı dünyada en çok büyüyen pazar-- ve yarım milyon bisiklet birine hizmet ederken 3 milyar insan azalıyor. TED بعبارة أخرى، إذا وضعت في هذه الطرق، كما يحدث في الوقت الحالي، فهناك 1.000 سيارة جديدة كل يوم -- من الناحية الاحصائية فهي أكبر سوق مزدهر للسيارات في العالم. أما نصف بليون دراجة هوائية تستخدم بواسطة حوالي بليون وثلث نسمة بدأت في الانحسار.
    Öyle, oldukça zengin, hastaye bakarak bunu söyleyebilirsin. Open Subtitles أجل، مزدهر جدا وهذا واضح من هذا المستشفى
    zengin ve özgür olan yeni bir Irak inşa etmenize yardım edeceğiz. Open Subtitles في بناء عراق جديد مزدهر وحر فيالعراقالحرة...
    Bu gürleyen bir pazar. Open Subtitles إنه سوق مزدهر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد