Bunun uygun olup olmayacağı ise başka bir konu. | Open Subtitles | إذا كان هذا هو المستحسن فهذه مسألة أخرى تماما |
Havalandığında, size bitirmemiz gereken başka bir konu hakkında bilgi vereceğim. | Open Subtitles | وفور أن يصبح في الجو، أود أن أطلعك على مسألة أخرى علينا القيام بها |
Zamanında olup olmaması başka bir konu. | Open Subtitles | إذا كنت تصل في الوقت المحدد أم لا فهذه مسألة أخرى. |
Açlıktan ölen bir asker tamamen başka bir mesele. | Open Subtitles | جندي يجوّع حتى الموت هي مسألة أخرى كليّا. |
Gözden düşmüş bir ajana güvenmek ise bütünüyle başka bir mesele! | Open Subtitles | الثقة بعميل ضال مسألة أخرى بالكامل. |
Son olaylar ışığında gündeme getirmek istediğim bir konu daha var. | Open Subtitles | في ضوء الأحداثِ الأخيرةِ هناك مسألة أخرى أوَدُّ أَنْ أَرْفعَها لكم |
Bunların hakkından gelinmesi güç şeyler olduğunu, çözmek için uzun bir vakit alacağını düşünürseniz, burada başka bir konu var, ki bu teknik çözümler insanların korkularının üstesinden gelecek mi? | TED | لكن عندما نفكر في أن هذه هي تحديات كبيرة علينا القيام بها وأنها ستأخذ وقتًا طويلاً لحلها، فهناك مسألة أخرى والتي هي: هل هذه الحلول التقنية ستقوم حقًا بحل مخاوف الناس؟ |
Sana gönderdiğimde aklımda başka bir konu vardı. | Open Subtitles | كان فى ذهني مسألة أخرى عندما طلبتك |
Yalnızca başka bir konu daha. | Open Subtitles | هناك مسألة أخرى |
O başka bir konu, Bayan Wallner. | Open Subtitles | هذه مسألة أخرى يا سيدة (فالنر) |
Sizinle tartışmamız gereken başka bir mesele var. | Open Subtitles | هناك مسألة أخرى نحتاج لمناقشتها معك. |
Evet, ama başka bir mesele için. | Open Subtitles | نعم, ولكن لأجل مسألة أخرى |
başka bir mesele daha var. | Open Subtitles | وهناك مسألة أخرى |
Evet, ama başka bir mesele için. | Open Subtitles | نعم, ولكن لأجل مسألة أخرى |
Konuşmamız gereken bir konu daha var mümkünse özel olarak. | Open Subtitles | هناك مسألة أخرى أود أن نتناقش بها، على إنفراد إن كان ممكناً. |
Işık kirliliği ile ilgili bir husus daha var. | TED | وهناك مسألة أخرى مع التلوث الضوئي. |