Komünizm mücadelemizde bize yardım etmek istiyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تريدين مساعدتنا في محاربة الشيوعية أليس كذلك ؟ |
Bu şeyi doldurmak için yardım etmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | انت تريد مساعدتنا في ملئ هذا الشئ اذا اركب الماكينة |
Selam bebeğim. Burada olduğuna sevindim. Partinin dekorasyonu için yardım edebilirsiniz. | Open Subtitles | مرحباً يا عزيزي، يسعدني أنّك هنا يمكنك مساعدتنا في التزيين للحفل |
Karşılaştığımız bazı kilit sorunları çözmemize yardım edecek güce sahip, önemli cerrahi hizmetlere erişim gibi. | TED | فإن لديها القدرة على مساعدتنا في حل بعض القضايا الرئيسية التي نواجهها، مثل عدم الوصول إلى الخدمات الجراحية الحيوية. |
ATF onu bulmak için yardımımızı istedi. | Open Subtitles | مكتب مكافحة الارهاب طلب مساعدتنا في العثور عليه |
Ondan gizli bu gemiden ayrılmamıza yardım et. | Open Subtitles | و مساعدتنا في مغادرةِ هذه السفينة دون معرفتها. |
Poster asmamıza yardım eder misin? | Open Subtitles | هل تنوين مساعدتنا في تعليق بعض الملصقات؟ |
Ama Ned bize yardım etmek için yapıyor bizi Copeland bölümüne sokacak. | Open Subtitles | لكنه فعل هذا من أجل مساعدتنا في الوصول إلى جناح الكتب المحرمة لذا علينا مساعدته |
Ayaklarımızın pasını atmamıza yardım etmek istermisin? | Open Subtitles | أتريد مساعدتنا في ركل المارد من أصابع أقدامنا؟ |
Neden bir iblis başka bir iblisin öldürülmesine yardım etmek ister ki? | Open Subtitles | لماذا شيطان يريد مساعدتنا في قتل شيطان آخر |
ve sizin gibi bir çok insan en azından bize bunu gerçek yapmak için yardım edebilir. | TED | امل ان يستطيع البعض منكم على الاقل مساعدتنا في تحقيق ذلك |
Bizdeki şifreli bir dosyası için yardım edebilir misiniz, merak ediyorduk. | Open Subtitles | وكنا نتسائل إن كان بإمكان أحد هنا مساعدتنا في فك تشفير أحد ملفاته |
Onu bulmamıza yardım edecek kişiyi tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف رجل بإستطاعته مساعدتنا في العثور عليه |
Ve radyasyon sızıntısını kontrol altına almamıza yardım edecek bir şeyleri de yok. | Open Subtitles | ليس لديهم أي شيء بوسعه مساعدتنا في إحتواء تسرب إشعاعي كبير |
Ve radyasyon sızıntısını kontrol altına almamıza yardım edecek bir şeyleri de yok. | Open Subtitles | ليس لديهم أي شيء بوسعه مساعدتنا في إحتواء تسرب إشعاعي كبير |
Bir seri katil profili için yardımımızı istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون مساعدتنا في ملف قاتل متسلسل |
Alebran esir tutulan halkını kurtarmak için yardımımızı istedi. | Open Subtitles | "أليبران" طلب مساعدتنا في انقاذ قومه الذين تم حبسهم كسجناء في الداخل |
O öğrenmeden bu gemiden çıkmamıza yardım et. | Open Subtitles | و مساعدتنا في مغادرةِ هذه السفينة دون معرفتها. |
Jane, şunları toplamamıza yardım eder misin acaba? | Open Subtitles | هل تمانعين مساعدتنا في تنظيف هذه الفوضى؟ |
Sence iki inek kafa, katili yakalamamıza yardımcı olabilir mi? | Open Subtitles | أتعتقدين فعلا أنّ مثقفيْ حفريات يمكنهما مساعدتنا في إيجاد القاتل؟ |
Siz ikiniz bize sıçanları yakalamamızda yardım edeceksiniz. | Open Subtitles | يا رجال يمكنكم مساعدتنا في الحصول على فئران |
Ashley'e bize bu vakada yardım edebileceğini söyledim. | Open Subtitles | اخبرت اشلي انها قد تكون قادرة على مساعدتنا في هذه القضية |
Eh, belki başka bir konuda bize yardımcı olabilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً، ربما يمكنك مساعدتنا في شيء آخر تفضّل |
Nihayet, evlilik vizesi için bize yardım edebilecek biri çıktı. | Open Subtitles | واخيرا, شخص ما يستطيع مساعدتنا في الحصول على فيزة زواج. |