Hayır. Beni affedemedi, ben de bu nedenle onu affedemem. | Open Subtitles | لا ، لم يستطع مسامحتي ولا يمكنني مسامحته على ذلك |
Ailemizi öldürdüğü için onu affedebilirdim ama sana yaptığını affedemem. | Open Subtitles | يمكنني أن أسامحه على قتل أهلنا، لكني لا أستطيع مسامحته لما فعله لك، لا أستطيع. |
Sakinleşmeli ve onu affetmeye çalışmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تهدئي والعمل على مسامحته |
Ama onu affetmeyi denemen gerektiğini düşünüyorum. Onun iyiliği için değilse bile kendi iyiliğin için bunu yapmalısın. | Open Subtitles | أظن أن عليكِ أن تحاولي مسامحته إن لم يكن من أجله فمن أجلكِ أنتِ |
Sana yaptığım şey affedilebilir bir şey değil. | Open Subtitles | ما فعلته لكِ لا يمكنكِ مسامحته |
Belki bağışlayabilirim onu ve yine de birazcık nefret edebilirim. | Open Subtitles | ربما أستطيع مسامحته... وأظل أكرهه فقط قليلاً. |
O adamı affedemem. | Open Subtitles | أنا لن أتمكن من مسامحته أبدًا. |
İşte bu yüzden onu affedemem. | Open Subtitles | لذلك لا يمكنني مسامحته |
Bu mesele yüzünden, onu asla affedemem. | Open Subtitles | لا يُمكنني مسامحته على هذا. |
Belki affetmeye başlayabilir. | Open Subtitles | ... حسناً لربما يبدأ في مسامحته |
Hatta yakın zaman önce onu affetmeye bile çalıştım. | Open Subtitles | حاولت مسامحته مؤخرا.. |
Geri dönüp, adamı affetmeye çalıştım. | Open Subtitles | -عدتُ و حاولت مسامحته . |
- Onu da affetmeyi düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرتي في مسامحته ؟ |
Aldatmadığın sürece her şey affedilebilir. | Open Subtitles | طالما انك لم تخوني كل شيء يمكن مسامحته |
Nasıl affedilebilir? | Open Subtitles | كيف يمكن مسامحته ؟ |
Gençliğini göz önüne alarak bu yanlışını bağışlayabilirim. | Open Subtitles | شيء يمكن مسامحته لصغر سنك.. |
Gençliğini göz önüne alarak bu yanlışını bağışlayabilirim. | Open Subtitles | شيء يمكن مسامحته لصغر سنك.. |