ويكيبيديا

    "مستحيلُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • imkansız
        
    • imkânsız
        
    • Mümkün
        
    • imkansızdır
        
    - Bir çocuğum oldu. İmkansız ama... - Bir dakika. Open Subtitles كَانَ عِنْدي طفل أَعْرفُ بأنّه مستحيلُ انتظري دقيقة
    O olmadan açıklamak imkansız. Annem ve kız kardeşlerim onu tanıyordu. Open Subtitles ذلك مستحيلُ للتَوضيح بدون وَصْف أمّي وأخواتي
    Rohan'ın elinde...imkansız gibi. Open Subtitles تسعة سَنَوات مِنْ النصرِ يَبْدو مستحيلُ.
    Haklısınız efendim, biz de buna uğraşıyoruz ama bu gerçekten imkânsız. Open Subtitles الموافقة، سيد، ذلك الذي نحن نُحاولُ أَنْ نَعمَلُ، لكن بأمانة، هو مستحيلُ.
    Eğer bu şeyi durdurmak istiyorsan hemen meclise gitmelisin aksi takdirde imkansız. Open Subtitles ما عدا بإِنَّهُ مستحيلُ البابا، أَعتقدُ الذي كُلّ هذا المُنهى
    Beni ikiniz arasında tercih yapmaya zorlaman, imkansız. Open Subtitles إستمعْي، الاختيار بينك وبينها، ذلك مستحيلُ.
    Şüphelinin av alanını daraltmak imkansız gibi. Open Subtitles هو مستحيلُ تقريباً للتَضييق أسفل أرض صيد الغير ثانوية.
    İmkansız. İletişim kurması gerekiyor. Open Subtitles انه مستحيلُ هو يَحتاجُ للاتصال
    Her ne kadar şu anda geriye etkilenmemiş... kaç insanın kaldığını bilmek imkansız olsa da... eğer bir şekilde siz de... bizim gibi etkilenmeyenlerdenseniz... derhal kapalı bir yere sığının. Open Subtitles لذا هو مستحيلُ في هذا الوقتِ للمعْرِفة... كم تبقى من الناس العاديون إذا لأيّ سبب.
    Olan biten imkansız birşeydi! Open Subtitles ما حَدثَ في قاعةِالمحاضرات كان مستحيلُ
    Oh, hayır. Sen delisin. bu imkansız. Open Subtitles أوه، لا، أنت مجنون هذا مستحيلُ
    Çünkü adı Enid olan birine şarkı yazmak imkansız. Open Subtitles هو مستحيلُ للكِتابَة a أغنية حبّ حول أي واحد سَمّتْ إنيد.
    Hayır, bu imkansız. Onlar ilaç satmazlar. Open Subtitles لا، ذلك مستحيلُ لا يَبِيعونَ المخدّراتَ
    Kendine inanırsan hiçbir şey imkansız değildir. Open Subtitles لا يُوجدُ مستحيلُ إذا وثقتَ بقُدُراتِك
    Nasıl koyacağım onu bensiz, bu imkansız Open Subtitles كيف سَأَضِعُه بدوني انه مستحيلُ
    Ama onu öldürmek şu an için imkansız. Open Subtitles لَكنَّه مستحيلُ لقَتْله الآن.
    Bunun imkânsız olduğunu mu düşünüyorsun? Neden kabullenmiyorsun ki? Open Subtitles تَرْفضُ التصديق لانك تَعتقدُ بأن هذا مستحيلُ ؟
    Neden herkes bir kadınla tanışmamın imkânsız olduğunu düşünüyor? Open Subtitles تَفترضُ بأنّه مستحيلُ لي لإجتِماع a إمرأة.
    Bu imkânsız. Bana az önce yardım ediyordu. Open Subtitles مستحيلُ,لقد كَان يُساعدُني الآن
    Tabii ki bu Mümkün değil. Open Subtitles حَسنُ، من الواضح، أن ذلك مستحيلُ.
    Hükümetin ve tabi ki halkın, bu kendi kendini yaratan borçtan kurtulması imkansızdır. Open Subtitles لأنه مستحيلُ للحكومةِ، وهكذا الجمهور، للخُرُوج مِنْ دينِ التَوليد الذاتيِ أبداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد