| Anlaşmıştık. Sadece silahımı bulmama yardım edecektin. | Open Subtitles | كان لدينا اتفاق ، كنت ستساعدني في العثور على مسدّسي |
| Şu anda silahımı alıp, seni vurmalıyım. Üzgünüm, adamım. | Open Subtitles | يجب أن أخرج مسدّسي وأطلق عليكَ النار حالاً |
| Arabaya bindiğimizde silahımı çıkardım ve zorla arabayı çalıştırdım. | Open Subtitles | ركبنا السيّارة، فشهرتُ مسدّسي وأجبرتُه على القيادة |
| Dinleyin beni, Delice bir şey gibi gelebilir belki.. Ama silahım hemen şuradaki saksının içersine koydum. | Open Subtitles | اسمعوا، لا أقترح أن نقوم بأمر جنونيّ هنا ولكنني دسستُ مسدّسي بأصيص الورد ذاك |
| silahım arka koltuğa düşmüş olmalı. | Open Subtitles | -ربّما وقع مسدّسي في مقعدها الخلفيّ |
| Biraz duayla hallolmayacak birşey yok, ya da tabancamla. | Open Subtitles | لا شيء a قليلاً صلاة لا يَستطيعُ مُعَالَجَة، أَو مسدّسي. |
| Tabancam bu yüzden var, değil mi bebeğim? | Open Subtitles | هنا يحين دور مسدّسي يا عزيزتي، صحيح؟ |
| Düello yapmak istediğini bilseydim, kendi tabancamı getirirdim. | Open Subtitles | حسنا ً، لو علمت بأنّك أردت المبارزة أنا كنت سأجلب مسدّسي الخاص. |
| Dağ aslanı silahımı almalısın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تأخذ مسدّسي الخاص بالأسود الجبلية |
| silahımı aldı, kızla birlikte aşağıya gittiler. | Open Subtitles | هو أخذ مسدّسي وهرب أظن الفتاة بالأسفل. |
| Tahminimce, silahımı yere boşaltmadan önce yaklaşık üç saniyeniz var. | Open Subtitles | أعتقد أن لديك حوالي ثلاث ثوانٍ قبل أن أفرّغ مسدّسي... في هذه الأرضيّة... |
| silahımı sen aldın. | Open Subtitles | لقد أخذتَ مسدّسي |
| Genellikle silahımı çekip, şakağına dayayıp kibarca yapmanı istediğim şeyi yapmanı isterdim. | Open Subtitles | عادةً سآخذ مسدّسي, اضغطه إلى معبدك ... ...و يسألك بأدب جدًّا لعمل ما أريده . |
| Kimse silahımı almıyor. | Open Subtitles | لن يحصل أحدٌ على مسدّسي |
| Rozetim ve silahım. | Open Subtitles | شارتي و مسدّسي. |
| senin icabına silahım bakacak. | Open Subtitles | لن أخسأ. لكنّ مسدّسي سيخسئكَ. |
| Benim silahım bozuk. | Open Subtitles | مسدّسي مكسور. |
| silahım nerede? | Open Subtitles | أين مسدّسي ؟ |
| Peter, bayıltıcı silahım. | Open Subtitles | (بيتر)، مسدّسي المخدر. |
| Benim silahım o! Gel buraya! | Open Subtitles | هذا مسدّسي! |
| Galiba kendi tabancamla takılacağım. | Open Subtitles | اعتقد أننيّ سألازم مسدّسي . |
| Benim... Benim Tabancam. | Open Subtitles | . مسدّسي. |
| Atımı vurdular. Ben de tabancamı çekip karşılık verdim. | Open Subtitles | أصابا حصاني، فأخرجت مسدّسي و بادلتهما إطلاق النّار |
| Nereden çıktığını bile anlamadığım o adam boğazıma sarılmaz mı? Silahıma da uzanamıyordum. | Open Subtitles | ظهر (جون) هذا من العدم، وأمسكني من حلقي ولايمكنني بلوغ مسدّسي |