ويكيبيديا

    "مسروراً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • memnun
        
    • mutlu
        
    • sevindim
        
    • seve
        
    • sevinecek
        
    • hoşnut
        
    • hoşuna
        
    • mutluluk
        
    • sevinmedin
        
    • memnuniyetle
        
    • zevk
        
    • hoşuma
        
    • memnundum
        
    • zevkle
        
    • sevinmiştim
        
    - Kalk, yaşlı adam! - Babam çok memnun kalacak. Open Subtitles ـ أنهض, أيها الرجل العجوز ـ أبي سيكون مسروراً جداً
    Kendisinden çok memnun bir hâli vardı. Krema yemiş kedi gibi. Open Subtitles لم يكن مسروراً بطبعه، ومع هذا وكأنه قطة حصلت على الكريما
    Jun Pyo'nun yanında böyle arkadaşları olduğu için mutlu olman gerekmez mi? Open Subtitles ألا يجب أن تكون مسروراً لأن جونبيو لديه مثل هذا الصديق بجانبه؟
    Bob, bu beni mutlu etmiyor, ama biliyordum. Open Subtitles اني لست مسروراً بالأمر يابوب ولكني كنت أعلم ان هذا ما سيحصل
    Sizi bu kadar sağlıklı gördüğüme çok sevindim, efendim ama evde kalsaydınız daha uzun yaşardınız. Open Subtitles أنا مسرور بأنك بخير يا عجوز لكنى سأكون مسروراً أكثر لو رجعت إلى منزلك و تركتنا نفعل ماجئنا لأجله
    - Hayır, çıkarmadı. Bilekliğini almamızdan pek memnun olmadı ama. Open Subtitles بالرغم من أنه لم يكن مسروراً جداً عندما أخذنا سواره
    Ama geri geldiğimde sanki geri dönmemi bekliyormuş gibi memnun oldu. Open Subtitles ... لكنه كان مسروراً حينما عدتُ كما لو كان في انتظاري
    David çok canlı görünmediğimin farkındayım fakat beni gördüğüne memnun olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أُدركُ بأنّني لا أَبْدو وسيماً جداً يا ديفيد لَكنِّي إعتقدتُ بأنّك سَتَكُونُ مسروراً لرُؤيتي
    Ayakkabı satıcısıydım. Ama işimden memnun değildim. Open Subtitles كنت بائع أحذية، ولكني لم أكن مسروراً بعملي
    Eğer zaman bulup katılırsanız çok memnun olacak. Open Subtitles 00 إذا أمْكِنُك أَنْ تَجدَ الوقتَ في جدولك للحضور هو سَيَكُونُ مسروراً جداً
    Eğer zaman bulup katılırsanız çok memnun olacak. Open Subtitles 00 إذا أمْكِنُك أَنْ تَجدَ الوقتَ في جدولك للحضور هو سَيَكُونُ مسروراً جداً
    "Elden geldiğince çabuk bir şekilde size Barton Köyünde bir ev sunmaktan mutlu olacağım." Open Subtitles سأكون مسروراً أن أعطيكم منزلاً في كوخ بارتون عند ـــ
    Gülerken daha da çirkinim, ama mutlu olduğumda gülerim. Open Subtitles إننى أكثر قبحاً حين أضحك و لكن إننى أبتسم حين أكون مسروراً
    Bugün Esha ilk ödülünü kazandı, beni çok mutlu etti. Open Subtitles لقد كنت مسروراً جداً عندما ربحت ايشا جائزتها الأولى
    Aksine, sevindim. Seni mutlu gördügüme sevindim. Open Subtitles على العكس من ذلك , أنا سعيدة سعيدة لرؤيتك مسروراً
    Yıllardır röportaj yapmadım ama yeğenini gönderirsen seve seve yaparız. Open Subtitles لم أُجري مقابلةً منذ سنوات لكن أرسل لي ابنة أختك سأكون مسروراً لمساعدتها
    Yaşlı Oğlak buna sevinecek. Open Subtitles كابريكورن العجوز سيكون مسروراً
    O kırık tabağı boğazına dayadığımda seni ölüme terketmekten hoşnut gibiydi. Open Subtitles لأنني عندما كنت أشد ذلك الصحن المكسور على عنقك بدا مسروراً لمجرد تعرضك للموت
    Evet, sandım ki, yani, hoşuna gider diye düşündüm. Open Subtitles نعم .. اعتقد ذلك ،، لكنني ظننت بانك ستصبح مسروراً
    Yarın şahitlik yaptıktan sonra sana teslim etmekten mutluluk duyacağım. Open Subtitles سأكون مسروراً لتركه لديك بعد أن يشهد غداً
    Dün gece geldiğime sevinmedin mi diye sormuştun ya? Open Subtitles سألتني ليلة البارحة إن كنت مسروراً أنك أتيت؟
    Şimdi sakin olup anne ya da babanıza telefonu verirseniz, memnuniyetle pizzanızı yollarım. Open Subtitles و الأن حاول أن تهداء و اَعطي السماعة الى والدتك سأكون مسروراً لتوصيل لك البيتزاء
    Onu tutuklamaktan zevk duyarım ama hangi suçtan? Open Subtitles سأكون مسروراً لإعتقالها.. أجل. لكن بأي تُهمه ؟
    Düşündüğün bir tane varsa, Duymak hoşuma gider. Open Subtitles عندمآ تفكرين بوآحد. سأكون مسروراً لسمآعه.
    Burada olduğuma memnundum çünkü baş etmesinin zor olacağını biliyordum. Open Subtitles كنت مسروراً من تواجدي هنا لعلمي أنّها لن تستطيع احتمال ذلك لوحدها..
    Eğer Amerikalılar gelirse, sana zevkle izin veririm kardeşim. Open Subtitles إن جاء الأمريكيين, سأكون مسروراً بتركك تفعل
    Bunu yapmak zorunda değildi. Yardım ettiğime çok sevinmiştim. Open Subtitles لم يكن عليه فعل هذا لقد كنت مسروراً لفعله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد