Eminim, onun kariyerini mahvetmek istemezsiniz. | Open Subtitles | انا على يقين انك لا تريدى ان تسقطى مسيرته |
Bu onun kariyerini mahvedecek bir şey olmalıydı. | Open Subtitles | لا بد أن يكون شيئاً قد يدمر مسيرته المهنية |
Söz ver. Onun kariyerini mahvedecek bir şey yapmayacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | أعدكِ أن لا أقوم بشيء يسبب في ايذاء مسيرته المهنية |
Tuhaftır ama her büyük oyuncu kariyerinin büyük yenilgilerini unutmakta zorluk çeker." | Open Subtitles | لكن كل لاعب يتذكر بشدة أقسى الهزائم التي مر بها في مسيرته |
Fritz Walter'ın büyüleyici kariyerinin | Open Subtitles | فريتز والترز النجم اللامع انتهت مسيرته الكروية |
Beyzbol Kariyeri asla çok başarılı olmadı, o da okula geri döndü. | Open Subtitles | مسيرته في البيسبول لم تيلغ أبداً الكثير، لذلك رجع إلي المدرسة. |
kariyerinde nereye gittiği konusunda yaklaşık iki saatlik bir konuşma yaptık. | TED | لذا فقد انتهى بنا المطاف بمحادثة دامت تقريبا ساعتين عن كيفية إحرازه ما أحرزه أثناء مسيرته. |
Bize gideceği yeri söyleyebilir. Uçakta bir yere gitmek çok kolaydı. bir test pilotu olarak 30 yılı aşkın uçuş kariyerine baktığımızda halen uçabilir. | TED | وسيواصل ويخبرنا أن المتحولة هي لحد الآن أسهل طائرة للهبوط بها من الطائرات التي حلق بها طوال 30 سنة من مسيرته المهنية كطيار اختبار. |
Özellikle de güneyde. Bunu açığa çıkarırsan, kariyerini mahvedersin. | Open Subtitles | خاصة فى الجنوب ، أذا فضحتيه ، سوف تدمرين مسيرته. |
Tüm kariyerini kafana darbe alarak geçirirsen olur. | Open Subtitles | عندما يقضي أحدهم مسيرته المهنيّة بالكامل في إستئصال أورام المخ |
kariyerini tamamlasın diye onu masa başına verdiler, evet, bir şeylerle baş ediyordu. | Open Subtitles | لانهاء مسيرته المهنيه ,لذلك نعم هو كان يتعامل مع الاشياء |
Stüdyoya gidip kariyerini bitirebiliriz. | Open Subtitles | بإمكاننا الذهاب إلى الاستديو و إنهاء مسيرته الفنية على أي حال |
Ama kendi kariyerini korumak için birinin zarar görmesine müsaade eden biriyle birlikte olamam. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني البقاء مع شخص يسمح لشخص آخر بأن يُجرح من أجل حماية مسيرته المهنية |
kariyerini, dünyayı benim ciddiye alınmamamı ikna ettiği bir günah üzerine kurdu. | Open Subtitles | فكما ترى لقد بنى مسيرته المهنية على الخطية الأولى بإقناع العالم أنني لا يجب أن اؤخذ على محمل الجد |
Hiç oraya gitmediniz. kariyerinin en büyük muhbirini ele geçirmiş bir adam gibi durmuyorsun hiç. | Open Subtitles | لا تبدو مثل رجل أمسك للتو بأكبر عميل في مسيرته |
Ve profesyonel kariyerinin en büyük hatalarından birini yaptı. | Open Subtitles | وارتكب أحد أكبر الأخطاء في مسيرته المهنية. |
Fritz Walter'ın büyüleyici kariyerinin | Open Subtitles | فريتز والترز النجم اللامع انتهت مسيرته الكروية |
Hala kafasını sallıyor ve bunun kendi profesyonel Kariyeri için bir hayal kırıklığı olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | وهو لا يزال يهزّ رأسه مردداً بأن ذلك أعظم احباط طوال مسيرته المهنية. |
-Efendim? Bahsettiğiniz badireler, rap Kariyeri boyunca atlattıkları sanırım. | Open Subtitles | المصاعب التي تتحدثين عنها, هل كنت تقصدين مسيرته في غناء الراب |
Sence sırf iyilik olsun diye mi sana kariyerinde yardımcı olmaya çalışıyor? | Open Subtitles | هل تعتقد أنها تساعدك في مسيرته و في أفلامك فقط لأن قلبها جيد ؟ |
Gelecekte ilerleyen kariyerinde eminim olacaktır | Open Subtitles | سيصبح في المستقبل بكل تأكيد، اذا استمر في مسيرته. |
Sanatçı bu durumdan etkilenerek müzik kariyerine devam etme kararı aldı, sahnelere döndü, ve yeni şeyler çaldı. | TED | كان الفنان مُلهَمًا جدًا في قرار إحياء مسيرته الموسيقية، العودة إلى المنصة، والعزف لجمهورٍ جديدٍ. |
Drama benden önce bir kariyere sahip olursa hayatım çok acı verici olacak biliyorum. | Open Subtitles | هذا مخزي، (دراما) بدأ مسيرته قبلي |