"مشاهدته" - ترجمة من عربي إلى تركي

• seyretmek
• İzlemesi
• Dikkat et
• izleyebiliriz
• izlemeye
• izlemeyi
• izleyebilirsin
• Görmen
• izleyebilir
• izlerken
• izledikten
• izleriz
• izlerdim
• görüldü
• izleyip

Ve en kötüsü de, balık ve patates yemesini seyretmek zorunda olduğumuz Cuma geceleriydi.
أسوأ شيء كان أيام الجمع عندما يتوجب علينا مشاهدته وهو يأكل السمك والبطاطا

Şimdi, sıradaki kısmı izlemesi biraz zor olabilir.
الآن ، هذا هو الجزء التالي من الصعب قليلاً مشاهدته

Dikkat et, hödük.
مشاهدته ، النطر.

Belki bir ara aynı odada izleyebiliriz. Sohbet odası mı?
ربما أحياناً يمكننا مشاهدته معاً في نفس الغرفة

Sonra o beni bir filmi izlemeye götürdü, ki benim aslında görmek istemediğim bir film.
وقد اصطحبتني لمشاهدة فلم لم أكن أرغب في مشاهدته.

Sırf bir bakıcı ne izlemeyi ister diye soramayacak kadar ilgisiz olduğu için böyle şeylere katlanmamalı.
لن يكون مجبراً على احتضانهم الآن لأنه ببساطة مقدم الرعاية أقل اهتماماً بسؤال ماذا قد يفضل مشاهدته

Neler olduğunu daha sonra izleyebilirsin. Greenberg hepsini çekti.
بإمكانك مشاهدته بالكامل عائلة جرينبريج سجلته بالفيديو

Gerçekten havayı tarttım buraya gelecektim, ama Görmen gerektiğini düşündüğüm birşeyim var.
ترددت في العودة إلى هنا لكن لدي شيء أعتقد أنه يجدر بك مشاهدته

Herkes her şeyi yükleyebilir ve herkes izleyebilir.
يستطيع أيّ شخص رفع أيّ شيئ ويمكن لأي شخص آخر مشاهدته.

İzleyiciler seyretmek istedikleri şeyi kontrol edebilecekler.
المشاهدون يستطيعون نوعا التحكم ما الذي يريدون مشاهدته

Eğer seyretmek istediğiniz filmin adını biliyorsanız hatta kalın.
إن كنت تعلم اسم الفيلم الذي تود مشاهدته فابقى على الخط.

İzlemesi çok eğlenceli çünkü çok uç noktalara gitmiş.
من الممتع جداً مشاهدته لأن فيه مبالغة

Film kiralayıp, izleyebiliriz.
بامكاننا استئجار فيلم و مشاهدته

Bu, tam Amerikalıların TV'de izlemeye bayıldıkları türden bir olay.
أتعلم، هذا بالضبط نوع الاشياء الذي يحب الامريكان مشاهدته على التلفاز

Onu çalışırken izlemeyi seviyorum... şu küçükayıcığı.
أحب مشاهدته أثناء عمله، هذا الدب الصغير.

Bu arada dövüşü de kaydettim Ben milkshake'ini hazırlarken sen de üç dört kez dövüşü izleyebilirsin.
لقد سجلت القتال لكي تستطيع مشاهدته ثلاث أو أربع مرات بينما أُعد طلبك

Hâlâ Görmen gereken feci sayıda şey var...
مازال لديكي الكثير لــ مشاهدته

Peki, daha sonra izleyebilir miyiz, çünkü seninle gerçekten konuşmalıyım.
حسنا , هل يمكننا مشاهدته لاحقا, لأنني فعلا بحاجة للتحدث أليك.

Bu yüzden iyice düşündüm, günlük işlerini yaparken onu gözlemleyeyim yemek yerken, televizyon izlerken.
لذا، فكرت وقلت حسناً، دعونا نلاحظ المهام اليومية التي يقوم بها، خلال أكله للطعام، وخلال مشاهدته للتلفاز،

Yo Gabba Gabba videolarını izledikten sonra huzursuzlandı.
حسنا،لقد بقي مستيقظا بعد مشاهدته للفيديو

Yemekten sonra izleriz belki.
ربما يمكننا مشاهدته لاحقا في الحفلة

Onu arabanın aynasından izlerdim.
اعتدت مشاهدته في مرآة الرّؤية الخلفيّة

Bir hafta önce orada görüldü.
تمت مشاهدته هناك قبل حوالى أسبوع

İzleyip görebilirsiniz.
بإمكانكما مشاهدته ورؤية أنه لم يكن هناك من شجار