Ama sen demin bitmedi dedin, o yüzden kafam karmakarışık. | Open Subtitles | ولكنكِ قلتِ للتو أنها ليس جاهزة لذا الآن أنا مشتت |
- Derslerini kaçırmaya başladı. Geldiğinde ise dikkati dağınık oluyordu. | Open Subtitles | بدأ لا يدخل للمحاضرات و عندما يدخل يبدوا مشتت الذهن |
Ne, bir soruşturmanın ortasındayım. Dikkatim dağıldı, tamam mı? | Open Subtitles | أنا في منتصف تحقيق أنا مشتت الإنتباه |
Kaygılandığım tek şey, kapalı bir havada yanına şemsiye almayı unutacak ya da düzgün bir jilet kullanamayacak kadar dikkati dağılmış bir adama güveniyor olmam. | Open Subtitles | ما يقلقني هو الاعتماد الرهيب على رجل مشتت للغاية ينسى أخذ مظلة معه في يوم غائم |
Dostum, Aklın başka yerlerde. O kadar dikkatin dağınıkken seni nasıl yenebilirim? | Open Subtitles | يا صاح, دماغك ليس في المباراة, كيف يمكنني أن أغلبك و أنت مشتت جداً؟ |
Sınıfta da biraz Dalgın ve ilgisiz görünüyor. | Open Subtitles | لقد كانت متغيبة، مشتت الانتباه في الفصل |
Üzgünüm, kafam karışık. Hizmetçim, beni cinsel tacizden dava ediyor da. | Open Subtitles | معذرة ، أنا مشتت الذهن فقد قاضتني مدبرة منزلي بتهمة التحرش الجنسي |
Bak, kafam o an çok dağınıktı, tamam mı? | Open Subtitles | أنظر , عقلي مشتت في كل الأنحاء في هذه اللحظة , حسنا ؟ |
Bana dik dik bakman dikkatimi dağıtıyor. | Open Subtitles | حسنٌ، أنت تنظرين إلي وكأن هذا مشتت |
Son zamanlarda biraz dikkatim dağılmıştı. Federallerle küçük bir sorun yaşıyorum da. | Open Subtitles | اسمعني، لقد كنت مشتت مؤخراً، مشكلة صغيرة من الفيدراليين |
Sana hatırlatayım ısı dağıtıcısını yeni çıkardık. | Open Subtitles | ولأذكرك أننا تخلصنا من مشتت الحرارة |
Kalenin arkasında rahatsız edici çirkin adamın olduğu Beyzbol Süper Ligi devam ediyor. | Open Subtitles | والآن نعود الى دوري البيسبول مع رجل قبيح مشتت للذهن خلف قاعدة اللاعب |
Şimdi bazı insanlar diyebilir ki email çok dikkat dağıtıcı ve anlık mesaj sistemi de öyle, ve diğer bunun gibi şeylerde, ama sizin seçtiğiniz zaman diliminde ve seçiminde zararlılar. | TED | الآن قد يقول بعض الناس البريد الالكتروني هو تشتيت حقيقي و التراسل الفوري مشتت جدا هذه الأمور هي تشتيت فعلا لكنها تشتيت في وقت من اختيارك واختيارات خاصة بك. |
Callie, sadece biraz kafam dağınık. Kötü bir gün geçiriyorum. | Open Subtitles | أنا مشتت بعض الشئ يا (كالي) أنا أمر بيوم سئ |
On günlük bir çocuğu var. Dikkati dağınık. | Open Subtitles | لديه إبن منذ عشرة أيام، إنه مشتت |
Önemli bir şet değil dostum. Özür dilerim. Dikkatim dağıldı. | Open Subtitles | لا ، لاشيئ ، أنا آسف ، أنا مشتت |
- Ceneviz haberi dikkatim dağıldı diye mi yayınlandı yani? | Open Subtitles | جنوا اصبح على الهواء لأني كنت مشتت ؟ |
Kaygılandığım tek şey, kapalı bir havada yanına şemsiye almayı unutacak ya da düzgün bir jilet kullanamayacak kadar dikkati dağılmış bir adama güveniyor olmam. | Open Subtitles | ما يقلقني هو الاعتماد الرهيب على رجل مشتت للغاية ينسى أخذ مظلة معه في يوم غائم |
Aklın karışık baba. Tüm bu genişleme yüzünden. Mağazanın sana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّك مشتت الإنتباه يا أبي، وكل هذا التوسع. |