-Hükümet projesi falandır. -Hayır, zararsız bir projeydi. | Open Subtitles | انه مشروع حكومي، مثل ما تَعْرفُ لا، مشروعه غير مؤذيُ |
Sonra o, sonra yeni projesi üzerine çalıştı. | Open Subtitles | من الوقت الذي يمضيه في العمل في مشروعه الجديد |
Washington'daki ulusal yürüyüşü yönettiğinde 1963 yılında en geniş organizasyon projesini gerçekleştirdi. | TED | مشروعه المنظم الأكبر جاء في عام 1963، عندما قاد التخطيط لمسيرة وطنية في واشنطن. |
Lender projesini dışarıya senin sızdırdığından şüpheleniyor. | Open Subtitles | انه يشك انك اسقطت الكره على نموذج مشروعه |
Bütün gece o aptaI proje için ayaktayd_BAR_ . | Open Subtitles | لقد كان مستيقظاً طوال الليل يعمل على مشروعه الغبي |
Biz bu projeyi yaparsak, bizimkini kim yapacak? | Open Subtitles | إذا قمنا بإكمال مشروعه من سيقوم بمشروعنا ؟ |
Büyük projesinin bir parçası. Herkes kurtulabilir. | Open Subtitles | كجزء من مشروعه الكبير, الذي يدافع عنه الجميع |
Tamam. Ben Salman'a projesinde yardım edeceğim, siz burada biraz beyin çalıştırın. | Open Subtitles | حسناً سأساعد سلمان في مشروعه إنتظرا هنا يا رفاق ولتفكرا في أشياء مجنونة. |
Saygısızlık etmek istemem ama bu böceği öldüğü için bilim projesinden kaytarmak için yaptığı birşey. | Open Subtitles | مع كامل أحترامى هذا سوف ينهى مشروعه العلمى لأن الحشرة ماتت |
Baksanıza. Jerry bizimle şu yeniden oluşum projesi konusunda tamamen dürüst olmamış. | Open Subtitles | صحيح اسمع ان جيرى متعثرا قليلا فى مشروعه |
1918 Ocak Ayının 6. günü, kendi yüzyılının en büyük matematikçisi odasında yapayalnız öldü, büyük projesi halen bitmemişti. | Open Subtitles | لكن في السادس من يناير عام 1918، أعظم عالم رياضيات في قرنه مات وحيداً في غرفته ولم ينتهِ مشروعه الأعظم بعد. |
projesi bitene kadar onunla beraber olacağına söz ver bana. | Open Subtitles | فقط عدني أن تبقى بجانبه حتى انتهاء مشروعه |
Hepimizin kendi projesi vardı. | Open Subtitles | لا أعرف، كلّ منّا يعمل على مشروعه الخاصّ |
Bütün çocukların oynaştığı bu gölü fen projesi için seçmesi bana biraz garip geldi. | Open Subtitles | أظن فقط انه من الغريب إختياره لهذه البقعة تحديداً لإنجاز مشروعه العلميّ هذه البقعة حيث كل الأولاد يتبادلون الغَزل |
Son projesi evinin altında tuttuğu bir tohum kasası. | Open Subtitles | وأحدث مؤلفاته مشروعه المفضل هو قبو البذور الذي يبقيه تحت منزله. |
Müdür Reynolds'un onu uzaklaştırıp fen projesini aldığını biliyor musun? | Open Subtitles | أعرف أن المدير رينولدز أوقفه وصادر مشروعه العلمي |
Elinden tutup, küçük projesini bitirmesi için ona yardım edeceğim. | Open Subtitles | سأكون هناك للإمساك بيده وإنهاء مشروعه الصغير من أجله |
projesini canlı sunacak, onlara iyi bir fikir olduğunu gösterecek. | Open Subtitles | ،سيعرض مشروعه أمامهم ويريهم أنها فكرة جيدة |
Başkan niye kendi rıhtım projesini bozsun ki? | Open Subtitles | لماذا الرئيس أحبطَ مشروعه الخاصّ بالواجهة البحرية؟ |
En nihayetinde adam en iyi projesini muazzam bir fiyasko olarak görmüş | Open Subtitles | وفي النهاية رَأى مشروعه الصغير مثالاً للفشل الذريع |
Bu proje, sizin olduğu kadar, onundu da. | Open Subtitles | كانت مشروعه بقدر ما كانت مشروعك. |
Volkoff projeyi Moskova'daki bodrumunda kendine yakın tutuyordu. | Open Subtitles | فولكوف" أبق مشروعه" قريباً فى قاعده موسكو |
Etrafa bakınıp, biricik projesinin içine eden iki dedektiften hoşlanmayacak. | Open Subtitles | فهو لن يعجبه وجود محققين يتطفّلان في الأرجاء ، أنت تعرف يخرّب مشروعه المحبوب |
Girish yeni projesinde bana ortak yönetim veriyor. | Open Subtitles | شريكه بالاداره في مشروعه الجديد شريك بالاداره بلي |
Yakında kral bu projesinden vazgeçer ve Paris'e dönmeye karar verir. | Open Subtitles | سُرعان ما سيتعب الملك من مشروعه وينتقل ليعود إلى "باريس" |
Fakat bu onun projesiydi. Sonuna kadar götürmeliydi. | Open Subtitles | لكن هذا مشروعه وعليه أن يتابعه |