Dijital dünya bize kendimizi daima meşgul, ebediyen meşgul olarak hissetmemiz için planlanmış. | TED | يتآمر العالم الرقمي ليجعلنا نشعر بأننا مشغولون إلى ما لا نهاية، مشغولون دائمًا |
Yılın hangi zamanında beyin cerrahları çok meşgul olur, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين في أي وقت من السنة يكون الجراحون الدماغيون مشغولون ؟ |
meşgul insanlar olduğumuzun da farkındayım; o yüzden endişe etmenize gerek yok, bunu öğle arasında da yapabilirsiniz. | TED | وانا موقنةٌ انكم مشغولون جداً لذا لا تقلقوا . يمكنكم القيام بذلك في استراحة الغداء |
Günümüz gençleri mükemmel yaşamı ve yaşam tarzını elde etmekle daha meşguller ve bu genellikle | TED | شباب اليوم مشغولون أكثر بتحقيق الحياة المثالية وعيش حياة هانئة. |
Kıtada on bir savaş var. İşler yoğun. | Open Subtitles | احدى عشر حربا في هذه القارة اننا مشغولون للغاية |
Patriot yasası falan olduğu için şu günlerde epey yoğunuz açıkçası. | Open Subtitles | لكن لم أكن لأتوقع ردًا،في الحقيقة نحن مشغولون جدًا هذه الأيام |
Büyük ihtimalle, seni aramakla meşgul olacaklarından böyle bir yeri basmazlar. | Open Subtitles | من المحتمل انهم مشغولون فى البحث عنك فضلآ عن مداهمه حانه كهذه |
Gestapo bu günlerde bayağı meşgul, beni başlarından atacaklarına memnun olacaklar. | Open Subtitles | انهم مشغولون جداً في الجستابو هذه الأيام و سيكونون سعداء ان انتهوا مني بسرعة |
Hafta içi sinemaya gitmek için çok meşgul oluyoruz; | Open Subtitles | السينما أمرها غريب في أيام الاسبوع نكون مشغولون للغاية |
Evet ama onlar şimdi çok meşgul. Çeyiz pazarlığı yapıyorlar. | Open Subtitles | هاى ، لكنهم مشغولون داخل يتجادلون حول المهر. |
Üzgünüm Binbaşı ama generaller bazen meşgul olur. | Open Subtitles | اٍننى آسف و لكن أيها الجنرال أنت تعلم أن الضباط يكونون مشغولون بالطبع |
Hep meşguldü, Marian. Her denememde de meşgul çaldı kahrolası. | Open Subtitles | إنهم مشغولون جميعاً , يا ماريان يعلماللهأننىقدحاولت. |
Onları savuşturmakla meşgul olduğumuz müddetçe, taşıyıcıya hücum edemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا مهاجمه حاملتهم بينما نحن مشغولون بهم |
Ailemin geri kalanı sıkıcı akademisyenlerdir. Klasik büyükelçilik arabamıza sarmaşık lig çıkartması toplamakla meşguller. | TED | بقية عائلتي هم أكاديميون مملون. مشغولون بتجميع لاصقات رابطة الإيفي ليلصقوها على سيارتنا إمباسادور الكلاسيكية. |
Seni sordular, ama sanırım buraya uğrayamayacak kadar meşguller. | Open Subtitles | لقد سألوا عنك, ولكنى اعتقد انهم مشغولون جدا ليمروا هنا. |
Paralarla bir yerleri havaya uçurmakla meşguller. | Open Subtitles | إنهم مشغولون للغاية . وكل شيء يقدمونه مقابل المال |
Seyahat acentelerinin bu kadar yoğun olacağını hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لم يكن لدي فكرة أن . وكلاء السفريات مشغولون جداً |
Yani biraz yoğunuz ama sizler gibi işleri olanlar için değiliz. | Open Subtitles | أعني أننا مشغولون قليلا لكننا لسنا مشغولين أبدًا لعمل مثل عملك |
Yeteince işimiz var, bir de bu çıktı. | Open Subtitles | إننا مشغولون بما يكفي، لم نحن مضطرين لهذا؟ |
Dinle, gördüğüm kadarıyla oldukça meşgulsünüz... | Open Subtitles | اسمعوا، أستطيع أن أرى انكم مشغولون جداً يارجال. |
Parayı bulmakla meşguldük. Daha iyi bir çanta arayacak vaktimiz olmadı. | Open Subtitles | كُنّا مشغولون جداً في جمع المالِ لم نحصل على حقيبة أفضل |
Pilotlar herhalde uçağı uçurmakla meşguldür. | Open Subtitles | المحتمل ان الطيارين مشغولون جداً بقيادة الطائرةُ. عن رغبتك |
Erkekler kira işiyle meşgulken kendimi işsiz güçsüz buldum. | Open Subtitles | والرجال كلهم مشغولون بدفع الإيجار لذا وجدت نفسي بلا عمل |
Her geçen gün daha da yoğun oluyor. İnsanlara temel hizmetleri sunmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | مشغولون كل يوم محاولين تقديم الخدمات الأساسية للمواطنين |
Dinliyormuş gibi yapmakla o kadar meşguldürler ki ne dediğimi duymazlar. | Open Subtitles | أشعر كأنهم مشغولون جدا ويتظاهرون بالإستماع في الحقيقة إسمع الذي أقوله |
Oldukça meşgulüm ve yetiştirmem gereken bir şey var. Pek zamanım yok. | Open Subtitles | نحن مشغولون قليلاً هنا، ولدي موعد نهائي لذا لا أملك وقتاُ |
Çünkü onlar yoğunlaştığımız bölgelerle uğraşıyorlar. | Open Subtitles | لأنهم مشغولون في مناطقنا من التركيز. |