Şimdiye kadar yaptığımız şeyle ilgili, kafam çok karıştı. | Open Subtitles | أنا مشوّش جدا بالنسبة إلى ما نفعله من فترة. |
Şimdiye kadar yaptığımız şeyle ilgili, kafam çok karıştı. | Open Subtitles | أنا مشوّش جدا بالنسبة إلى ما نفعله من فترة. |
Peki, tahmin ederim ki ben... Duygusal anlamda biraz kafam karıştı. | Open Subtitles | ...حسنا أعتقد أنى .في أعماقى أَشْعرُ أنى مشوّش إلى حدٍّ ما |
Ama biliyorsun ki, biraz önce bana araba çarptı ve kafam karışık. | Open Subtitles | ولكن صدمتني سيارة للتو وأنا مشوّش قليلاً الآن |
Ben ne olduğumdan eminim. Kafası karışık olan sensin. | Open Subtitles | أنا أدركُ تماماً ما مهيتي أنتَ الذي مشوّش الذهن |
Küçük dostlarım, rakibim Quimby sizin okul sistemiz konusunda kafası karışmış. | Open Subtitles | يا أصدقائي الصغار ، منافسي (جو كويمبي) مشوّش بشأن نظام مدرستكم |
Kim olduğunu bilmiyorum, ama kafan karışmış. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ التي الجحيم أنت، لَكنَّك مشوّش. |
Bence o masum bir kurban. Kafam karıştı. | Open Subtitles | إنني أنظر إليه على أنه ضحيّة بريئة إنني مشوّش |
Rob Thomas ve Sinbad, bakın, burada gördüklerim yüzünden kafam karıştı, acı içindeyim. | Open Subtitles | أنا مشوّش بخصوص ما أراه هنا،وأنا أتألم بشدة |
Kafam karıştı, neredeyse bir yıl geçti, bir şey mi oldu? | Open Subtitles | إنني مشوّش قليلاً، لقد مضت أكثر من سنة هل حدث شيء ما؟ |
Bunu daha önce söylem,ştiniz fakat kafam karıştı.görüyorsunuz ya Sizin aksinize ben doktorumla uzun romantik gezilere çıkmam. bunu kızarkadaşımla yaparım | Open Subtitles | لقد قلتَ ذلك من قبل ، ولكن أنا مشوّش أترى ، على عكسك لا آخذ جولات رومانسيّة بالقيادة مع طبيبتي. بل أفعل ذلك مع خليلتي |
Yaralanmasından sonra kafası çok karıştı. | Open Subtitles | أعني، هو فقط، أصبح مشوّش كثيرًا بعد إصابته |
Kafamızı Rusçaya benzediğinden karıştı. | Open Subtitles | بالرغم من أنّه كَانَ مشوّش للروسي، |
Kafan karışık ama açıklayabilirim kardeşim. | Open Subtitles | أعلم أنك مشوّش لكني أستطيع التوضيح يا صديقي |
Baban eve gelemez çünkü kafası biraz karışık. | Open Subtitles | أبوك لا يستطيع المجيء للمنزل الآن لأنه مشوّش بعض الشيء |
Az gelişmiş bir ülkeden gelen fakir, kafası karışık bir çocuk o. | Open Subtitles | هي a طفل مشوّش فقير مِنْ بلادِ متخلّفةِ. |
Bak, bu durum burada işleri karışık hâle getiriyor. | Open Subtitles | النظرة، هو فقط - هو يَعْملُ نوع أشياءِ منه مشوّش حول هنا. |
Führer'in kafası karışık. Kendine gelecektir. | Open Subtitles | الفوهرر مشوّش الذهن لكنه سيتعافى |
- İki tane aldım. - Gördün mü? Ama kafam karışık falan değildi. | Open Subtitles | تناولت بعضاً منها لكنني لم أكن مشوّش |
Sen çok iyi yemsin, Lamar. Seni kafası karışmış biri olarak görecekler. | Open Subtitles | (أنت الطعم المثالي (لامار سيرونك على أنك مشوّش |
- Bjorn, onun kafası karışmış, saçmalıyor. | Open Subtitles | إنه مشوّش و لا يعلم ماذا يقول |
Birazcık kafan karışmış gibi duruyorsun ama bu tamamen normal. | Open Subtitles | يبدو وأنك مشوّش بعض الشيء وهذا طبيعي جداً هذا.. |