ويكيبيديا

    "مصادفة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • rastlantı
        
    • tesadüf mü
        
    • tesadüftü
        
    • kazara
        
    • tesadüfen
        
    • Tesadüfe
        
    • kaza
        
    • tesadüfi
        
    • tesadüften
        
    • kazaydı
        
    • eseri
        
    • kazayla
        
    • tesadüf ama
        
    • tesadüftür
        
    • bir tesadüf
        
    Kurtlar bir rastlantı olabilir. Aslında olmasa şaşılacak bir durum olurdu. Open Subtitles قد تكون الديدان مجرّد مصادفة سنتفاجىء تقريباً إن لم تكن لديه
    İşte bir rastlantı daha büyük ikramiyeyi sen alıyorsun ve ben hava alıyorum. Open Subtitles .. حسناً، هاكِ مصادفة أخرى ،أنتِ حصلتِ على شيك العلاوة الكبير بعكسي أنا
    Yani hepsi siyahi olsaydı, bu da bir tesadüf mü olacaktı? Open Subtitles لو كانوا كلهم سود , هل كانت هذه مصادفة ايضا ؟
    Herhalde dudaklarınızın uzun, ateşli bir öpücükle birleşmesi de tesadüftü. Open Subtitles ..لقد كانت مصادفة, أفترض أن شفتيكما تلاقتا مصادفة بقبلة طويلة, متحمسة, شهوانية
    Ben de, 'nasıl oldu da, ayağın kazara Emilio'nun kavanozuna girdi,' diye sordum. Open Subtitles فسألتها مباشرة وكيف لقدمك أن وجدت طريقها مصادفة إلى إناء السمكة الزجاجي ؟
    Her şey, birkaç Amerikalı psikoloğun yazdığı makaleyi tesadüfen bulmam ile başladı. TED بدأت القصة عندما عثرت مصادفة على بحث لمجموعة من علماء نفس أمريكيين.
    Tesadüfe bak ki iş arkadaşlarımdan biri ilgisiz bir konuyla ona dava açmış. Open Subtitles انها مصادفة فقط ان احد من زملائي يسعوني خلفه في امر اخر تمام
    Annemi arıyordum, kazara oldu. Harika bir kaza. Open Subtitles عنت ابحث عن ماما كانت مصادفة , مصادفة رائعة
    Haliyle çoğunuzun Ed'i tanıyamamış olmasının bir rastlantı olduğunu düşünmüyorum. TED لذا لا أرى أن عدم تعرف الكثير منكم على إد كان مصادفة.
    Ve şunu belirtmek isterim ki; elit sanat ve sanat eleştirisindeki bu sözümona düşüşün insan doğasının yaygın biçimde inkar edildiği bir tarihin aynı noktasında olması bir rastlantı değil. TED وأود أن أُصرح أنه ليس مصادفة أن هذا التراجع المفترض فى الفن الراقي والنقد قد حدث فى نفس الفترة من التاريخ التي كان فيها إنتشار واسع المدى لتجَاهل الطبيعة الإنسانية.
    Bu bir rastlantı değil. Çünkü tarım ve şehir birbirine bağlıdır. Birbirlerine ihtiyaçları vardır. TED هذا ليس مصادفة. لأن الزراعة و المدن مرتبطان معاً. هما يحتاجان إلى بعضهما.
    Öyleyse Bayan French'in sadece bir hafta sonra öldürülmesi inanılmaz bir rastlantı mı? Open Subtitles هل كانت مصادفة فقط أن تقتل مسز فرينتش بعد أسبوع واحد ؟
    - Ne rastlantı ama. Open Subtitles لقد أرسلنا صاحب شركة العقارات ـ يا لها من مصادفة
    Nedir bu, romantik yemeğimi rahatsız ettiğiniz bir çeşit koca tesadüf mü? Open Subtitles ما هذا , أهذه مصادفة غريبة أنكم كلكم هنا تقاطعون عشائي الرومانسي؟
    O taşındı, bir hafta sonra Sydney öldü. tesadüf mü? Open Subtitles لقد إنتقل للعيش هنا قبل أسبوع من وفاتها، مصادفة ؟
    O bir tesadüftü. Tamamen şans eseriydi. Open Subtitles كانت هذه مجرد مصادفة ، كان حظاً سعيداًفحسب.
    O yüzden yapman gereken kazara ama bilerek onunla karşılaşacaksın ve soğuk davranacaksın. Open Subtitles لذا ، ما ستفعله أنك ستقابلها عن عمد متظاهرا ً أنها مصادفة ثم تتصرف بلا مبالاة
    Küçük Tish'in o işi tesadüfen mi aldığını sanmıştın? Open Subtitles هل تحسب أن تيش الصغيرة قد حصلت على هذا العمل مصادفة ؟
    Şu Tesadüfe bakın ki kız üç gün önce anlaşılmaz bir şekilde işi bırakmış, İsveç'e geri dönmüş! Open Subtitles التي هي عن طريق مصادفة تركت العمل من 3 أيام وعادت من سويد
    Kyle, mastürbasyon yaparken kaza eseri vefat etti. Open Subtitles كايل مات مصادفة و هو يمارس العادة السرية
    Bilimde tesadüfi keşif alışılmış bir şeydir, fakat bunun için sevindirici bir tesadüften fazlası gerekir. TED فالاكتشاف عن طريق المصادفة ليس غريباً في المجال العلمي، ولكنّه يتطلب أكثر من مصادفة سعيدة.
    Çok acımasızsın. Erken dönmesi sadece bir kazaydı. Open Subtitles أنتِتعاملينيبقسوةبالغة، كانت عودته مصادفة
    Kapıyı kaşfedilmemiş bir dünyaya şans eseri açan bu aletti. TED وكانت تلك الأداة التي فتحت الباب مصادفة الى عالم آخر غير مستكشف.
    Ve buradasın. O kadına kazayla çarptın. Ama araba? Open Subtitles قتلك لهذه المرأة كانت مصادفة لكن ماذا عن السيارة؟
    Dünyanın susam tohumlarını sağlayan üç ülkesinden ikisinin yüksek ağustos böceği nüfusuna sahip olması ne komik tesadüf ama, değil mi? Open Subtitles مصادفة غريبه أن اثنان من أكثر ثلاث دول منتجة لبذور السمسم لديهم عدد هائل من حشرات الزيز، أليس كذلك؟
    İçimden böyle düşündüm belki de bir anlamı vardır. Belki de sadece tesadüftür. Open Subtitles و لكن ثانية ربما تكون مجرد مصادفة قد يكون الاسم لا علاقة له بذلك
    Biliyorsun ki,bir tesadüf olmayabilir. Bu adam çıkagelir... Saçma sapan şeyler olur. Open Subtitles يبدو أنها ليست مصادفة فظهور هذا الرجل أولا، ثم بدأت الأمور بالتدهور

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد