Çok kalın hamurlu ve çift peynirli istiyorum salam, biber... | Open Subtitles | أريد قشرة كبيرة سميكة مع جبنه مضاعفة لحم الخنزير ببروني |
Oda arkadaşım seninle tanışmak istiyor. Belki bu hafta sonu, çift çıkabiliriz? | Open Subtitles | صديقتى تود بالفعل رؤيتك , لربما إستطعنا مضاعفة أيام عطلة نهاية الإسبوع |
Yani aynı zamanda bu faaliyet hem işletmeniz için kötü hem de toplum için kötü, bu yüzden çifte sorun. | TED | فكما يضر هذا الفعل بعملك، فهو يضر المجتمع، إنها ضربة مضاعفة. |
Şey, bütün ekip otolarına çifte vardiya, günbatımından gündoğumuna değin helikopter devriyesi görevi verdim. | Open Subtitles | طلبت مناوية مضاعفة لكل فرق السيارات ودوريات جوية صباحية ومسائية |
Bu teminatlı borçlara yatırım yapan yüksekokul ve üniversiteler iki kez kâr ederler. | TED | أما الكليات والجامعات التي تستثمر في هذه القروض المضمونة فإنها تحقق أرباحاً مضاعفة |
Kısacası, elimizde kalan zamanda arama alanını iki kat daha genişletebiliriz. | Open Subtitles | كحد ادني : يمكننا مضاعفة البحث بمنطقتين في الوقت الذي فقدناه |
Çavdar ekmekli Duble bir hindi sandviç. Büyük boy salata, patates cipsi. | Open Subtitles | أريد شطيرة لحم حبش مضاعفة ، و على الجوانب المقالي و نقانق لحم بقري |
Her şeyi çift görmeye başladığımda, ilk sana haber veririm. | Open Subtitles | حسناً، سأعلمك أن كنت أرى الأشياء مضاعفة عندما أكتب مقالتي |
Tanrı, hem dünyevi yaşamı hem de ruhani yaşamı bir arada götürmeye çalışan çift yönlü bir hayata çok gücenir. | Open Subtitles | و الرب سيستاء بشدة من محاولة متابعة حياة مضاعفة هذا يأتي قريناً بالعالم و في بعض الاحيان يعتبر أخوية كاملة |
Tuvaletleri temizlerim. Çöpleri toplarım. Gece geç, sabah erken, çift vardiya... | Open Subtitles | سأجمع القاذورات, في النوبة الليلية في الصباح الباكر , ورديات مضاعفة |
Kanat boyu 37 metre. Dört tane çifte motor. | Open Subtitles | أجنحة من 120 قدم أربعة محرّكات مضاعفة تمكنها |
Madenin açılması ve çifte mesaiyle bir hafta içinde tam kapasiteye ulaşırız. | Open Subtitles | مع مصمم الطواحين وبمناوبات مضاعفة للعمل سنبدأ في منتصف الأسبوع |
Şatomuza çifte güvenceyle geldi. Ben hem akrabası hem de bendesi olarak. | Open Subtitles | إنه هنا يثق فيي ثقة مضاعفة لأنني من أقربائه وأحد رعاياه |
Bu sabah kimse uyumuyor. Barut tozunu iki katına arttır. | Open Subtitles | لا أحد ينام هذا الصباح ضع كمية مضاعفة من البارود |
Bazen her şeyin iki katını yapmak istiyorum ailemin doğurmadığı çocukları olarak. | Open Subtitles | جزء مني يريد مضاعفة جهده والتعويض عن الأشقاء الذين لم ينجبهم أبواي |
İki kat fazla çünkü seni oyunda tutmak istiyor, Seth. | Open Subtitles | مضاعفة , لانه يريد ان تبقى في اللعبة , سيث |
Pozisyonun içinde bile değildi bu iki kat daha kötü demek. | Open Subtitles | لم يكن حتى في وضعية إستحواذ الكرة مما يجعلها شراسةً مضاعفة |
Affedersin. Duble cappuccino lütfen. Hafif tarçın. | Open Subtitles | المعذرة كابتشينو جرعة مضاعفة وقرفة مخففة شكراً لك |
İkili çalışacağız ama ufak ufak vereceğiz, merak etme. | Open Subtitles | سوف نحرص على على مضاعفة الكيس الخاص به أولاً |
Kovulmamak adına daha fazla satış yapmak için bu son şansım. | Open Subtitles | أعمل نوبة مضاعفة إنها فرصتي الأخيرة للقيام بمبيعات كي لا أُطرد |
Tabaklardan biri, diğerinin iki misli doluydu, o da çok olan porsiyonu benim yemem için ısrar etti. | Open Subtitles | أحد الصحنين كان به كمية مضاعفة بالمقارنة مع الصحن الآخر لذا فقد أصر على أن أتناول من الصحن الممتلئ |
Bilirsiniz, eğer karınızı ikiye katlamak istiyorsanız, o laboratuvarı soymalısınız. | Open Subtitles | أتعلم أذا رغبت في مضاعفة أرباحك يجب أن تسرق المختبر |
İki katı ücret almam gerekir ama bir şekilde hallederiz. | Open Subtitles | علّي أن احملك كلفة مضاعفة لكن مع الخصم ستبقى الكلفة كما هي |
Ve maalesef bu materyalleri kullanma hızımız süratle, katlanarak arttı. | TED | وبالرغم من هذا، زادت سرعة استعمالنا لهذه المواد زاد بشكل كبير، أضعاف مضاعفة. |