Onlara orada hiç tapınak olmadığını söyledim, ama yine de geldiler. | Open Subtitles | أُخبرُهم بأنه لا يوجد معابد هناك لَكنَّهم يأتون هنا على أي حال |
Jaipur'un tapınak ve caddeleri yankesicilik için sınırsız cep demek. | Open Subtitles | معابد وشوارع جيبُر تُقدِّم رزقا ً أبديا ً لالتقاطه. |
Evet, bir harabe sanırım. Bir Maya tapınağı. | Open Subtitles | نعم ، يخرجون الآثار ، على ما أظن أحد معابد المايا |
Ben, zihinlerimizin Yedi'nin tapınağı olduğunu ve açık kalması gerektiğini söylerdim. | Open Subtitles | أود أن أقول أن عقولنا بمثابة معابد للآلهة للسبعة، ويجب أن تظل نقية |
Gözyaşı mabetleri, Tom. | Open Subtitles | معابد من الدموع، توم. |
İsimsizlerin Mezarları? | Open Subtitles | معابد المجهولين؟ وهذا يكون |
Giyotine doğru giden kağnıların çıkardığı seslerden Bizans tapınaklarını yağmalayan çetelerin çıkardığı uğultuya kadar. | Open Subtitles | بداية من عربات الإعدام مرورًا بالمقصلة حتى طرد صخب رعاع معابد بيزنطة |
M.Ö. 400'de, tedavi yapılan tapınaklar inşa edildi ve insanlar tanı, tedavi ve iyileşme için oralara gidebiliyordu. | TED | في عام 400 قبل الميلاد، أُقيمت معابد للعلاج حيث يستطيع الناس أن يذهبوا هناك ويحصلوا على تشخيص، وعلى علاج وشفاء. |
Söyle bana. Hangi hava tapınağından geliyorsun? | Open Subtitles | أخبرني ، من أي معابد الهواء أنت؟ |
Bir kıta tapınağı, Bahá'í topluluğu için oldukça önemli bir dönüm noktası, çünkü bu, son kıta tapınağı olabilir ve tüm dünyada ulusal ve yerel tapınakların inşa edilmesi için kapıları açabilir. | TED | إنه معبد قارّي، معلم مهم جدًا للمجتمع البهائي. لأنه يمكن أن يكون آخر معبد قاري ويمكن أن يفتج الأبواب لبناء معابد وطنية ومحلية حول العالم. |
Umarım, tüm hava tapınaklarına yapacağımız ziyaret çalışmalarına kendini daha içten vermen için ilham kaynağı olur. | Open Subtitles | على أمل أن تقدم لك زيارتنا لكل معابد الهواء الإلهام الذي تحتاجينه لتتعمقي في دراساتك |
Ve bu kasabanın içinde başka bir tapınak var aynı keza başka hazineler de. | Open Subtitles | وفي هذه البلدة يوجد معابد أخرى، وبالطبع كنوز أخرى. |
Bu tapınak, tüm hava tapınakları arasında en ruhani olanıdır. | Open Subtitles | هذا المعبد هو أكثر الأماكن ورحية من بين كل معابد الهواء |
Bunu söylediğime üzgünüm, señor, ama orada hiç tapınak yok. | Open Subtitles | أسف على إخبارك هذا , لا يوجد معابد هناك |
Belediye Sarayı'nın karşısında Amerika'daki en büyük Mason tapınağı var. | Open Subtitles | من الشارع إلى ساحة المدينة أكبر معابد الماسونية في الولايات المتحدة |
Ben, zihinlerimizin Yedi'nin tapınağı olduğunu ve açık kalması gerektiğini söylerdim. | Open Subtitles | أود أن أقول أن عقولنا بمثابة معابد للآلهة للسبعة، ويجب أن تظل نقية |
Vedik mimarları mabetleri astronomi ilkelere göre yaptılar. | Open Subtitles | مصممين (فيديك) بنوا معابد وفقاً للمبادئ الفلكية |
Atuan Mezarları'nda olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون في معابد أتوان |
Öğrenciye tavsiyem üzerindeki kötü şansı kaldırmak için toprak ve yeraltı tapınaklarını ziyaret et. | Open Subtitles | أقترح على الطالب زيارة معابد حراسة الأرض والعالم السفلي .لإزالة الفأل السيء .عُدّ للمنزل - |
Muhteşem tapınaklar ve katedraller var mı? | Open Subtitles | معابد كبيرة رائعة و كاتدرائيات |
Söyle bana. Hangi hava tapınağından geliyorsun? | Open Subtitles | أخبرني ، من أي معابد الهواء أنت؟ |
Hades adına yapılan tapınakların çok yaygın olmadığını unutmamak gerekir, çünkü onun kim olduğu ve ona tapınmanın ne demek olduğu düşünüldüğünde, tapınak yapmak için çok fazla sebep bulunmuyordu. | Open Subtitles | لابد وأن تتذكر بأن عمل معابد إلى (هاديس) ليس أمراً شائعاً بسبب ماهو عليه, وماهي عبادته لا توجد أسباب كثيرة لبناء هذا المعبد |
Nero'nun Roma'nın tapınaklarına yönelik saldırısı alçaklık olarak anılacak bir hareketti. | Open Subtitles | هجوم (نيرون) على معابد (روما) كان تصرّفاً يُعدّ شائناً. |
Ateş Bilgeleri'nin tapınakları, bu yapılardan bir şekilde etkilenerek yapılmış. | Open Subtitles | أستطيع القول أن معابد رهبان النار مشتقة من هذه الآثار |