ويكيبيديا

    "معاً و" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Birlikte
        
    • araya gelip
        
    Tek yaptığımız uzanıp, Birlikte banyo yapmak ve duygulardan konuşmak. Open Subtitles كل ما نفعل هو الاستحمام معاً و التحدث عن مشاعرنا
    Ama bir gün onları Birlikte gördüm ve onların birbirlerine bakışlarını izledim. Open Subtitles ذات يوم، رأيتهما معاً و رأيت كيف كانا ينظران إلى بعضهما البعض
    Yani, provalar sırasında hem Birlikte takılırdık hem de ders çalışırdık. Open Subtitles أقصد ، كنا نستطيع أن نخرج معاً و ندرس أثناء البروفات
    Tek işimiz bir araya gelip birbirimize şiir okumaksa... Open Subtitles إذا كان كل ما نفعله هو أن نجتمع معاً و نقرأ مجموعة من الاشعار لبعضنا
    Birkaç dişçi bir araya gelip minnettarlığını göstermek için bana iki bilet ayarlamış. Open Subtitles طبيبا أسنان ذهبا معاً و تقديراً لي أعطاني هذه التذاكر
    Eğer bir araya gelip üreyeceksek genetik özelliklerimin yarısını taşıyacak olan yavrunun bakımının iyi yapılmasını ve finansal olarak istikrarlı olmasını isterim. Open Subtitles و إن كان مقدراً أن نكون معاً و ننجب سأحب للذرية التي تحمل نصف جيناتي أن تلقى رعاية جيدة , و مستقرة مادياً
    Bu cennetten bahşedilen bir mucizeyken, ne diye Birlikte kutlayacakmışız? Open Subtitles لماذا نقوم به معاً و هو فرصة من الله إلينا؟
    Birlikte büyümüş ve kardeş gibi olsak da olmadığımız için benimle kızlar hakkında konuşmak seni rahatsız edebilir. Open Subtitles ‫بالرغم من اننا كبرنا معاً. ‫فى نفس المنزل معاً. ‫و نوعاً ما ة كــ اخ و اخت,
    Birlikte eve gidiyoruz. Open Subtitles نحن معاً. و نحن ذاهبون إلى إلى الديار سوياً.
    Akademi'ye Birlikte gittik. Birlikte görevlendirildik. Open Subtitles لقد ذهبنا للأكاديمية معاً و تم تكليفنا بالعمل بالجيش معاً
    Salak Yahudi. Birlikte büyüdük, ama beni tanımıyormuş gibi yapıyor. Open Subtitles اليهودي الوغد,ترعرعنا معاً و يتصرف و كأنة لا يعرفني
    Çiftlerin Birlikte yapmaları gereken işler, çiftler tarafından yapılmalı . Open Subtitles لكن كل الأشياء التي يفعلها الأزواج معاً و يجب عليهم فعلها معاً.
    Kırmızılı ve mavili Birlikte hareket edip arabayı koruyan güvenlikçileri vuruyor. Open Subtitles ذوي اللباس الأحمر و الأزرق شكلا فريقاً معاً و قتلوا الحراس عند القفص الدوار ذو اللباس الأسود أسقط الثريا
    Germen kabileleri bir araya gelip, Roma ordusuna karşı büyük bir saldırı düzenleyerek Roma savunmalarını zorlamıştı. Open Subtitles بدأت القبائل الجيرمانية تخترق الدفاعات الرومانية و بدأت تتوحد معاً و تشن هجوماً ضخما على الجيش الروماني
    Bir araya gelip, yukarı kasabadaki Alton'un Korusu'ndan 3 dönüm arazi satın almışlardı. Open Subtitles اجتمعوا معاً و اشتروا خمسة هكتارات قطعة من الأرض من شمال البلدة ببستان "ألتون"
    Bir araya gelip, Herb Smith hakkında konuşabiliriz. Open Subtitles حسناً، كنت مـحـق (يمكننا الذهاب معاً و التحدث عن (هيرب سميث
    Bir araya gelip, Herb Smith hakkında konuşmamız lazım. Open Subtitles (علينا الجلوس معاً و التحدث بشأن (هيرب سميث
    Bir araya gelip kasetini tekrar çekmeliyiz George. Open Subtitles يمكننا ان نجلس معاً و نعيد (تسجيل الشريط لك يا (جورج

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد