ويكيبيديا

    "معتدلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • orta
        
    • hafif
        
    • ılıman
        
    • ılık
        
    • ölçülü
        
    • ılımlı
        
    • yumuşak
        
    orta karar, vücudunun oranına bakılırsa sizinkilerden biraz daha büyük. Open Subtitles .. متوسطة ، أكبر من ثدييك بقليل معتدلة بالنسبة لجسمها
    Yine de bence orta halli bir direnişle karşılaşmaya hazırlıklı olmalıyız. Open Subtitles مع أني أعتقد انه ينبغي أن نكون متأهبين لمواجهة مقاومة معتدلة
    Ama belki daha da önemlisi aynı zamanda çözülebilir. hafif şartlarda bile su kullanarak çözebiliyoruz. TED وهذا جيد. لكن ربما الأهم من ذلك، هنا، أنها أيضًا قابلة للتحلل، ويمكننا تحليلها تحت ظروف معتدلة للغاية، بالماء.
    Kız kardeşim Toby, 1 yıl boyunca hafif bir astım hastalığı geçirmişti de. Open Subtitles تبدو وكأنها تنفس حالة ربو اختى توبى كانت تعانى من حالة معتدلة من الربو منذ عام
    Ve Kızıl Deniz boyunca küçük bir ılıman bölge oluşturuyor. Open Subtitles وتكون منطقة معتدلة ضيقة على طول شاطئ البحر الاحمر هنا
    Kaliforniya'nın kuzey kıyıları yağmur ormanlarıyla kaplı. Bu ormanlar, yılda 2.5 metreden daha fazla yağış alan ılıman kuşakta yer alıyor. TED يحوي الساحل الشمالي لولاية كاليفورنيا غابات مطيرة -- غابات مطيرة معتدلة -- حيث يمكن أن تمطر أكثر من 2500 ملم في السنة.
    Bu stadyum, ılık bir yaz gecesini geçirmek için mükemmel yer. Open Subtitles ما من مكان أفضل من الملعب لقضاء ليلة صيفية معتدلة
    Bunu sadece ölçülü tutmak istiyorum. Open Subtitles حضرنا من خارج البلدة لذا انا مضطرة أن أبقي الأمور معتدلة
    Daha büyük bir karşıtlık yaratacağına dair şüphe yok ... hatta bu durumda karşıtlık sözcüğü bu insanlara karşı olan her bir birey için fazla ılımlı kaçar. Open Subtitles ليس هناك شَكّ .. سَيُسبّبُ خصومةَ أكثرَ وأعتقد خصومة كلمة معتدلة جداً
    Bu yumuşak huylu biyolog ve yazar bu tartışmayı nasıl ateşledi? TED كيف لعالمة أحياء وكاتبة معتدلة الفكر أن تُثير هذا الجدل؟
    Bu kavram orta düzeyde deneyim ve tecrübeye sahip kişilerin yetenekleri konusunda daha az özgüvenli olmasını açıklayabilir. TED قد يكون هذا هو السبب في أن الناس الذين يملكون كمية معتدلة من الخبرة غالبًا ما يكونون أقل ثقة في قدراتهم،
    Ve eksi iki diopter civarı orta karar bir reçetenin değerlerine sahip olduğunu görürsünüz. TED ويمكنكم أن تروا أن لذلك وصفة طبية معتدلة لحوالي سالب اثنين ديوبترات.
    Biftekleri düşün. orta pişmiş. Open Subtitles من الأفضل أن تفكّر بشريحة لحم معتدلة الطّهو
    - Biliyordum! Nefret ederim. hafif bir HBS'm var... Open Subtitles نعم , لا أحبّه مطلقا عندي حالة معتدلة من الالتهاب المعوي
    - Biliyordum! Nefret ederim. hafif bir HBS'm var... Open Subtitles لا أحبّه مطلقا عندي حالة معتدلة من الالتهاب المعوي
    hafif bir sarsıntı ve birkaç çatlak kaburgası var. Open Subtitles عانى من ضربة معتدلة ولديه بعض الاضلاع المصابة
    Yaşaması için ılıman iklim olması gerekiyor gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنها تتطلب مناخات معتدلة.
    Hayır, ben ılıman demek istemiştim. Open Subtitles آوه , لقد عنيت معتدلة
    Böylece Antarktika hala ılıman ve ormanlık bir halde Güney kutbunda tek başına kaldı. Open Subtitles و ترك ذلك (أنتارتيكا) أن ، تمكث وحيدة في القطب الجنوبي . لا زالت معتدلة و مليئة بالغابات
    Sayın yolcularımız, -5 derecelik ılık Minneapolis-Saint Paul için inişimize birkaç dakika içinde başlıyoruz. Open Subtitles "حسناً يا قوم بغضون بضع دقائق" "سنبدأ بالهبوط في (ساينت بول، منيابولس)" "حيث الحرارة معتدلة وتبلغ 23 درجة"
    Bizde tamamen ölçülü olacağız. Open Subtitles و نحن أيضاً سنحاول أن نبقي الأمور معتدلة
    Ben ılımlı bir kadınım ama eminim devrimciler gibi giyinmeyi istemeyiz. Open Subtitles أنا امرأة معتدلة الرأي لكني لا أرغب أن ألبس كالثوار
    İyi haber ise, en ileri vaka bile şimdilik sadece yumuşak grip benzeri belirtiler gösteriyor. Open Subtitles الأخبار الجيدة أن الحالات الأكثر تقدما مازالت تظهر أعراض معتدلة شبيه بالأنفلونزا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد