Biz de soğuğun sırtına daha az maruz kalmak için dönüyoruz. | Open Subtitles | لذلك ندور فى الاجاه المعاكس حتى لا نكون معرضين لمواجهة البرد وظهورنا للبرد |
Başarılı olsak bile, biz de aynı zaman genişleme etkilerine maruz kalacağız. | Open Subtitles | و حتى لو نجحنا ، فسنكون معرضين كذلك لنفس الإنحراف الزمنى |
Diğer bir araştırmaya göre hamile eşlerinin şişmanladığını iddia eden kocalar eşleri tarafından pataklanmaya maruz kalıyorlarmış. | Open Subtitles | لكني قرأتُ دراسة تقول أن الأزواج الذين يقولوا أن زوجاتهم الحوامل سمينات فهم معرضين الى القتل من قبلهن |
Masum, savunmasız bir halde üzerlerine gelen felaketten habersiz dönüşümü bekliyorlardı. | Open Subtitles | معرضين للهجوم، غير مرتابين منتظرين عودتى، فقط ليقابَلوا باللعنات تتهاوى عليهم |
Ve yüzlerce savunmasız yavrucak hâlâ sokaklarda zor bir yaşam sürüyor. | Open Subtitles | والمئات من الشباب معرضين للخطر ما زالوا يعيشون حياة قاسية بالشوارع |
Her nasıl olduysa, sarhoş ve savunmasız çocuğu öldüresiye dövüp trenin arkasından atmak sana doğru mu geldi? | Open Subtitles | ذلك بطريقة أو بأخرى، الضرب في حالة سكر وطفل معرضين للموت |
En ölümcül seviyelerde kurşuna maruz kalan madenciler ve kurşunu işleyen işçiler değersiz sayılırlardı. | Open Subtitles | ..والذين كانوا معرضين لأقصى درجات سميته عمال المناجم.. والعمال الذين يقومون بمعالجته |
Babalarının psikozunun travmatik sonuçlarına maruz kalmanın onlara bir yararı olmayacağını düşündüm. | Open Subtitles | لم اعتقد ان هذا سيكون ذو منفعه لهم أن يكونوا معرضين لصدمة نتائج افعال.. والدهم المريض نفسياً |
Bu noktadan sonra ısı kalkanının bizi atmosfere giriş kuvvetinden korumasına ihtiyacımız yok, bu nedenle iniş aracını ilk defa Mars atmosferine maruz bırakarak ısı kalkanını yükten atıyoruz. | TED | و عندها لن يكون هناك حاجة للدرع الحراري من أجل الحماية لذلك يتم التخلص من الدرع الحراري معرضين مركبة الهبوط و لأول مرة لأجواء الكوكب بشكل مباشر |
O zamana dek onları yakalayamazsak gün ışığına maruz kalıp, yok olacaklardır. | Open Subtitles | إذا لم نمسك بهم في ذلك الوقت،هم سوف يكونون... معرضين لأشعة الشمس ومقضي عليهم |
Benimki ise 4 bu da demektir ki Hemington'ların evindeki herkes uçucu bir asidik bileşime maruz kaldı bu da hepimizin mukoza zarlarını etkiledi. | Open Subtitles | الأن حموضة دموعي تقريباً أربعة, مما يعني أن الجميع المتواجدين في منزل (همينجتون) كانو معرضين ألي حمض مركب متطاير |
Eğer Dedektif Henry ve adli tabibi öldüren şey bulaşıcıysa, o halde hepimiz buna maruz kaldık. | Open Subtitles | إذا أيا ما كان الذي قتل المحقق (هنري) والطبيب الشرعي معدي , فجميعنا معرضين للخطر |
Bunu yapamayız. Eğer onları yalnız başına bırakırsak yaratığa karşı savunmasız bırakmış oluruz. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل ذلك سنتركهم معرضين لخطر المخلوقات إن فعلنا |
Özellikle gece vakitleri, atalarımız çok savunmasız kalmış olmalılar. | Open Subtitles | في الليل خاصةً، لا شك أن أسلافنا كانوا معرضين للخطر |
Hala savunmasız durumdalar, onun için aslanlara karşı güvenli olan... ... bu yerde uyuyorlar. | Open Subtitles | لا يزالون معرضين للخطر, ذلك سينامون هنا حيث سيكونون بأمان من الأسود |
Bu onları hızlı ve hareketli yapıyor, ama eğer önceden elinizde sevkıyat çizelgesi varsa, aynı zamanda da onları savunmasız bırakıyor. | Open Subtitles | الأمر الذي يجعلهم سريعين ومندمجين لكن يُبقيهم معرضين للخطر أيضـًا إذا كان لديك جدول مواعيدهم مقدمـًا |
Herhangi bir tehlikeyle başetmek konusunda ne kadar rahatlarsa kendilerini savunmasız bırakmaları o kadar o kadar mümkündür. | Open Subtitles | كلما إرتاحوا وشعروا بأنهم يستطيعون التعامل مع أي تهديد كلما تركوا أنفسهم معرضين للهجوم |