| Sanki üzerinde onu buradan koruyan görünmez bir ceket varmış gibi. | Open Subtitles | كأنه يرتدى معطفا خفيا يعزله عن هذا المكان |
| Yeni, harika bir kaşmer ceket almıştım, galasını yapmak için can atıyorum. | Open Subtitles | و أوه أوه,إشتريت معطفا من الكاشمير الرائع |
| Sıska bir piliç arıyoruz, büyük bir ceket giyiyor. | Open Subtitles | نحن نبحث عن طائر نحيل قصير ، يرتدي معطفا كبيرا ، والكثير من بحار. |
| Kendisi tutuklu iken, hizmetkarlarınızdan mavi palto giyen bir adam, ona para vermiş. | Open Subtitles | بينما كانت مسجونة, قام أحد خدمك ..رجل يرتدي معطفا أزرق بتقديم المال لها |
| İkincisi, katil koyu bir palto ve açık renk bir şapka giyiyordu. | Open Subtitles | ثانيا، القاتل ارتدى معطفا قاتما وقبعة ذات حافة |
| Bu durumda ben de bir mont ödünç alabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت اظن اني أستطيع ان اقترض معطفا في تلك الظروف |
| Spor ceket giyebilirsin ama öyle gitmeyeceksin. | Open Subtitles | يمكنك أن ترتدى معطفا رياضيا ولكنك لن تذهب بهذا الشكل |
| Ona bir ceket satmak için çamaşır sepetinde uyuyan kedisinin 20 dakikalık videosunu izlemek zorunda kalan bendim. | Open Subtitles | اضطررت لمشاهدة فيديو مدته 20 دقيقة على جهاز الآيفون خاصتها عن قطتها و هي تغفو في سلة الغسيل فقط كي اتمكن من بيعها معطفا |
| Ferg, neden ofisime gidip Bay Hale'a tüylü bir ceket getirmiyorsun? | Open Subtitles | فريغ, لما لا تذهب إلى مكتبي و تجلب للسيد هيل معطفا من الصوف |
| Dolabın sağında arkada bir ceket var. | Open Subtitles | اسمعي هناك معطفا في الدولاب الخلفي على اليمين |
| Bir ceket alayim. | Open Subtitles | ـ من الأفضل أن أحضر معطفا ـ حسنا |
| Hava soğuktu ve ben turuncu, akrilik bir ceket giyiyordum. | Open Subtitles | كان الجو باردا ً وكنت أرتدي معطفا ً , أكريلي وبرتقالي . |
| Bere takıyor ve kadife ceket giyiyor ama Led Zeppelin dinliyor. | Open Subtitles | يرتدي قلنسوة "بيري" ويرتدي معطفا قطنيا "لكنه يستمع لــ"زابلاين |
| Resmi olmaz, sonuçta orası tren istasyonu ama spor ceket mi giymeliyim yoksa ceket ve kravat mı? | Open Subtitles | من الواضح أنها ليست مقابلة رسمية فهى فى محطة قطار ولكن هل أرتدى معطفا رياضيا أم حُلة ورابطة عنق... |
| Yamalı süet ceket giyen tipler. | Open Subtitles | الذي دائما يلبس معطفا جلديا مبقعا |
| Burada neden ceket giyiniyorum? | Open Subtitles | لماذا ارتدى معطفا ؟ |
| Peki Bay Vole, Bayan French'i son kez ziyarete gittiğinizde üstünüzde bir palto ve kahverengi şapka var mıydı? | Open Subtitles | الآن يا مستر فول ، حين ذهبت لترى مسز فرينتش لآخر مرة هل ارتديت معطفا واق من المطر و قبعة بنية اللون ؟ |
| Eskimiş de ne olmuş. Bir zamanlar gerçek bir palto olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | ما زلت أستطيع أن أراه وكأنه معطفا حقيقي وممتاز |
| 2006 yılında kendime kalın bir palto aldım ve Newcastle'a gittim. | TED | وفي عام 2006، اشتريت لنفسي معطفا ثقيلا وانتقلت الى "نيوكاسل". |
| Kışlık mont giydiğinden, birinin şişman olup olmadığını anlayamamak. | Open Subtitles | و هي عندما لا تعلم اذا كان شخصا بدينا أم لا لأنه يرتدي معطفا شتويا |
| Tekrar kaçmayı plânlıyorsan bu kez daha sıcak tutan bir mont veya kiralık arabayı al. | Open Subtitles | وإن كنت تخطّط للهروب ثانية ارتد معطفا دافئا هذه المرة أو استعمل السيارة المستأجرة |
| Ayrıca paltom yapılırken hiçbir masum hayvan acı çekmedi. | Open Subtitles | املك معطفا جيدا لم تعان الحيوانات لصنعه |