Kadınlar Çoğunlukla dişi ve birkaç erkek yamasına sahipler. | TED | المرأة لديها بقع معظمهم من الإناث وعدد قليل من بقع الذكور. |
Aslında muhtemelen psikopat katillerin Çoğunlukla erkeklerden oluşmasının ve oldukça agresif olmalarının sebebi bu. | TED | وفي الحقيقة هذا على الأرجح السبب في أن معظمهم من الرجال ، الأولاد، هم قتلة سايكوباتيين، و عدوانيين جداً. |
Sol taraftaki "Getto B"de ise gereksiz işgücü yaşlılar ve Çoğunlukla hasta ve sakatlar bulunuyor ki, sanırım buradan başlamak isteyeceksinizdir. | Open Subtitles | في الجانب الايسر: جيتو ب يوجد به عماله فائضه العاجزين معظمهم من كبار السن |
Bir çoğu imkansız, bazıları partik değil ve bir kaç tanesi de kesinlikle ahlaki değil. | TED | معظمهم من المستحيلات، بعضهم غير عملي وواحد أو أثنين منهم اكيد غير أخلاقي. |
Buna nasıl cüret ediyorsun. Bir çoğu kocamı senelerdır tanıyan dostlarıydı. | Open Subtitles | كيف تجرؤ, اعرف معظمهم من سنين إنهم أصدقائي |
çoğunluğu gayet iyi bir eğitim almış. | TED | معظمهم من الحاصلين على تعليم جيد الى حد ما. |
Uçakta çoğunluğu tatilciler olmak üzere 86 yolcu bulunuyor. | Open Subtitles | ويوجد على متنها ثمانية وستون راكبا معظمهم من الألمان |
Yani, bir Chicago polisiyle evli olmanın ne demek olduğunu bilen eşler Çoğunlukla da kadınlar yaşar burada. | Open Subtitles | لذا ترى أجيالاً من الأزواج معظمهم من النساء الذين يعرفون كيف هي الحياة مع شرطي |
Dün gece 150 bin izleyicimiz geri döndü. Çoğunlukla kadınlar. | Open Subtitles | استعدنا 150 مشاهد البارحة معظمهم من النساء |
Çoğunlukla sabahları koşarken arabadaki kadınlardan. | Open Subtitles | معظمهم من النساء في السيارات عندما أركض في الصباح. |
Park görevlileri Çoğunlukla kadınlardır. | Open Subtitles | تطبيق وقوف السيارات مسؤولون معظمهم من النساء |
Pepe'de çok giysi var, Çoğunlukla ABD'den geliyor, | Open Subtitles | بيبي هو الكثير من الملابس، معظمهم من الولايات المتحدة، |
- Ve insanları öldürüyorlar. - Çoğunlukla birbirini. | Open Subtitles | ــ و هم يقتلون أشخاصاً ــ معظمهم من بعضهم البعض |
Çoğunlukla hackerlar kodu takaslarlar. | Open Subtitles | معظمهم من القراصنه الذين يقومون بالبحث عن التعليمات البرمجية . 716 00: 32: 04,307 |
Bir çoğu yabancı ama siz onları birleştiriyorsunuz. | Open Subtitles | معظمهم من الغرباء ولكنك توحد بينهم أنت تمنحهم صوتك |
Bir çoğu kız, Peder. | Open Subtitles | ان معظمهم من الفتيات أيها القس |
Bir çoğu muhtemelen çoktan ölmüştür. | Open Subtitles | معظمهم من المحتمل ميتين الآن |
çoğunluğu polis, birkaç itfaiye ve belediye çalışanı var. | Open Subtitles | معظمهم من الشرطة ورجال الإطفاء وبعض من عمّال المدينة |
çoğunluğu Suudi'ydi Onlar ABD vizesini kolay alabiliyorlardı | Open Subtitles | معظمهم من الطلاب الذين يستطيعون الحصول بسهولة على تأشيرات لدخول الولايات المتحدة |