Kelimelere dökerken kulağa çok karışık geldiğini biliyorum. Hayır, hayır. | Open Subtitles | يبدو معقّداً جدّاً وأنا أحاول تفسيره - لا، لا - |
Ohh Ne kadar karışık olduğunu görüyorsunuz çavuşum. | Open Subtitles | أرأيت كم كان ذلك معقّداً أيّها الرقيب؟ |
Nasıl karışık olabilir? | Open Subtitles | كيف هذا معقّداً ؟ |
Şuna baksana, kaba bir hali var mı? Çok karmaşık görünüyor. | Open Subtitles | انظر إليه، لا يبدو شيئاً بسيطاً، بل يبدو معقّداً. |
Uzun ve karmaşık bir geçmişimiz var diyelim ve orada bırakalım. | Open Subtitles | فلنقل أنّ لي تاريخاً حافلاً و معقّداً معهنّ، و لنترك الأمر عند هذا الحدّ. |
İkimiz de babanın karmaşık bir adam olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلينا نعرف أن والدك كان رجلا معقّداً |
KarmakariSik, karman çorman bir durum gibi görünecek. Zaten de öyle. | Open Subtitles | سيبدو وضعاً عبثيّاً معقّداً وهو كذلك فعلاً |
- Kulağa karışık geliyor. | Open Subtitles | أوه، يَبْدو معقّداً. |
Özür dilerim. İşler karışık. | Open Subtitles | آسفة كان الأمر معقّداً |
- O kadar karışık değil. | Open Subtitles | -الأمر ليس معقّداً |
Kulağa çok karışık geliyor. | Open Subtitles | يبدو ذلك معقّداً - أجل - |
karmaşık bir durum. | Open Subtitles | يَبْدو معقّداً. |
Keşke her şey bu kadar karmaşık olmasaydı diyorum. | Open Subtitles | أظن... أتمنى أنه لم يكن معقّداً جداً. |
Abin oldukça karmaşık biriydi. | Open Subtitles | أخوك كان شخصاً معقّداً جداً. |
Kulağa... karmaşık geliyor. | Open Subtitles | يبدو ذلك... معقّداً |
karmaşık bir şeye benziyor. Nedir bu? | Open Subtitles | يبدو هذا معقّداً... |
Bu kadar karmaşık değil. | Open Subtitles | ليس الأمر معقّداً هكذا! |
Karmakarışık, karman çorman bir durum gibi görünecek. Zaten de öyle. | Open Subtitles | سيبدو وضعاً عبثيّاً معقّداً وهو كذلك فعلاً |