Kenya'da, çiftlik hayvanlarınıza nasıl bakmanız gerektiğiyle ilgili önemli bilgiler gönderen iCow adlı bir hizmet bulunuyor. | TED | في كينيا، هناك خدمة تسمى إيكو، والتي ترسل لك معلومات هامة جدا حول كيفية إنتاج الألبان. |
Tekrar söylüyorum, bu kadinda önemli bilgiler var. | Open Subtitles | مرة أخرى أقول هذه المرأة لديها معلومات هامة |
Delta-Xray-Delta ve Bite Mark Operasyonu ile ilgili önemli bilgiler vereceğim. | Open Subtitles | لدي معلومات هامة تتعلق بدلتا إكس راي دلتا "وعملية "بيت مارك |
Üzgünüm Doktor, hoşuna gitsin veya gitmesin, bu önemli bir bilgi. | Open Subtitles | أنا آسفة يا دكتورة ، و لكن سواء أردت أم لا فهذه معلومات هامة |
Aradığınızda raporu okuyup önemli bilgileri not kâğıtlarına yazdım. | Open Subtitles | قرأت التقرير عندما إتصلت, ووضعت بعد ذلك معلومات هامة. |
ve bu kesinlikle önemli bilgiyi birisi ile birlikte arayıp buldu. | Open Subtitles | ومع كل ذلك ، شخص ما يبحث عنها ليبلغها معلومات هامة جدا |
Bunu durdurabilecek önemli bilgilere sahip olabilir. | Open Subtitles | قد تكون له معلومات هامة يمكن أن تمنع ذلك من الحدوث |
Evet, efendim. Bize göre köstebek çok değerli bilgiler aktarmış. | Open Subtitles | -أعتقد أنهم إخترقونا من أجل معلومات هامة |
Delta-Xray-Delta ve Bite Mark Operasyonu ile ilgili önemli bilgiler vereceğim. | Open Subtitles | لدي معلومات هامة تتعلق بدلتا إكس راي دلتا "وعملية "بيت مارك |
Elinde görevle ilgili önemli bilgiler olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقول أن لديها معلومات هامة بشأن المهمة |
Bütün bunlarla ilgili önemli bilgiler verebileceğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | ...يعتقدون أنه يستطيع أن يعطيهم معلومات هامة عن كل ذلك... |
Biz, seni kurtaracağız o da bize aradığımız bir terörist hakkında önemli bilgiler verecek. | Open Subtitles | .... نحن نخرجك من هنا وهو سيعطينا معلومات هامة عن إرهابى ؟ |
önemli bilgiler saklandı. | Open Subtitles | معلومات هامة تم اخفائها. |
İçinde önemli bilgiler var. | Open Subtitles | انها تحمل معلومات هامة |
Elinde önemli bilgiler olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول أن لديه معلومات هامة |
Dinle! Elimde çok önemli bir bilgi var ve hükümetinize satmak istiyorum. | Open Subtitles | اسمع لدي معلومات هامة وأريد أن أبيعها |
Böldüğüm için özür dilerim ama bölmem lazım diye düşündüm çünkü bu önemli bir bilgi. | Open Subtitles | ولكنني رأيت أن مقاطعتي ضرورية... لأنني رأيت أن هذه ستكون على الأرجح معلومات هامة للغاية. |
Kalenin oradan geçerken Isabella benimle konuştu senin için önemli bilgileri olduğunu söyledi seninle ovada buluşmak istiyor. | Open Subtitles | تحدثت (إيزابيلا)، إليّ للتو بينما كنت مارة على الضيعة الإقطاعية قالت بأنها تملك معلومات هامة لك و تريد مقابلتك في المرج |
Diğer teröristlerle ilgili önemli bilgilere sahipse belki ona ulaşmak için kendi zihninizi maddi dünyaya açmanız gerekir. | Open Subtitles | لو كان يعرف معلومات هامة عن إرهابيين أخريين ربما بدل من أن تحاولي الوصول إليها أن تفتحي مخك من ذلك العالم المادي |
Yanımızda çok değerli bilgiler var. | Open Subtitles | توجد في حوزتنا معلومات هامة! |