Burayı tekrar açan biz değiliz ki onlara şirin gözükesin. | Open Subtitles | لم نعاود فتح هذه المدرسة للفتيات لكي تكوني لطيفة معهن |
Bunun doğru olduğunu farzetsek bile onlara yardım edecek kim vardı ki? | Open Subtitles | لنقل ان هذا صحيح ولكن ايا كان من سيكون معهن سيكون يساعدهن |
Sanki kadınların rahim kapaklarını yanlarında taşımaları büyük bir sır. | Open Subtitles | وكأنه سرّ عظيم... أن النساء يحملن معهن... رقاقات منع الحمل. |
Benim ülkemde kadınlar yanlarında erkek varken hesap ödemezler. | Open Subtitles | ..في بلادي لا تدفع النساء عندما يكون هناك رجل معهن |
Maryland'de Birlikte büyüdüğüm hiçbir kadın üniversite mezunu değildi, işletme mezunu hiç değildi. | TED | ولم تكن اي من نساء ماري لاند اللاتي نشأت معهن قد تخرجت من الجامعة على الاطلاق ناهيكم عن تخصص إدارة الأعمال |
En iyisi kimdi o zaman? beraber olduğun kızlar arasında? | Open Subtitles | من الأفضل اذاً, من بين الفتيات اللاتي كنت معهن ؟ |
Sanırım bir kaç hafta önce şehirde eğlendiğimiz kızlar sazanlardı. Hayır. | Open Subtitles | أعتقد أن الفتيات اللاتي أحتفلنا معهن قبل أسبوعين كنّ مجرد فضلات؟ |
Aşksız seks ne ki? | Open Subtitles | هل أذكرك بأنك استمتعت معهن في هذا الامر |
Ama onlarlayken de kendimi daha çok seviyorum. | Open Subtitles | لكنى اعجب بنفسى عندما اكون معهن |
onlara, yaptıkları şeyle ilgilendiğini söyle. | Open Subtitles | تحدث معهن وكأنك معني بكل الهراء الذي يشغلن به بالهن |
Ve siz, onun size yaptıklarını söyledikten sonra onlar da size, onlara yaptıklarını anlattılar! | Open Subtitles | وبعد أن أخبرتهن بما فعله معك أخبروك بما فعله معهن |
onlara söyle hepsi sürtük, ve ben onların topluluğunda olmayı zaten istemiyordum. | Open Subtitles | هل كانتا مشهورات في الجامعه؟ كلهن عاهرات، وأخبرهم إننا لم نكن نريد أن نكون معهن في الأخوية على أية حال |
Tanrım, bu insandan nefret ediyorum, beni gördüğünüz bu kızları annelerini yanlarında istemedikleri halde kendi gittikleri küçük hafta sonu kaplıcasına zoraki davet etmek durumunda kalan kızların annesinden. | Open Subtitles | رباه, انااكرههذا الشخص, الأمالتيتروننيعليها, حيث بناتها شعرن بالالزام كي يصطحبنها معهن في رحلتهن إلى المنتجع بالرغم من أنهن لا يردنها هناك |
Karılarla alakalı bir şey söyleyeyim size, tamam mı? Sizi terk ederler ve en yakın arkadaşınızı da yanlarında götürürler. | Open Subtitles | إنهن يغادرن ويأخذن أعز أصدقائك معهن |
Beni yanlarında istediklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | لاأعتقد بأنهن يردنني معهن الآن |
Bu, Birlikte çalıştığım ve tanıdığım kadın mühendisler arasında oldukça yaygın olan bir fikir.ı | TED | إنه تعبير شائع بين المهندسات الإناث اللواتي أعمل معهن أو اللواتي أعرفهن. |
Kaç kadınla Birlikte olduğun artık benim meselem değil. | Open Subtitles | انها لم تعد قضيتي كم عدد النساء اللاتي تخرج معهن |
Birlikte çıktığım kadınların çoğu Guns N' Roses'dan bir cümle sanıyor. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق إنك تعرفى هذا. معظم النساء اللائى أخرج معهن يظنون أنه من خط البنادق و الورود. |
Size beraber çalıştığım iki kadından söz edeceğim; Saira Shams. | TED | دعوني أخبركم عن اثنتين من النسوة اللواتي عملت معهن: سايرا شمس. |
Asistanının beraber olduğunu söylediği uzun bir kızlar listesi var. | Open Subtitles | قائمة طويلة حيث قالت سكرتيرته أنه كان معهن |
Aşksız seks ne ki? | Open Subtitles | هل أذكرك بأنك استمتعت معهن في هذا الامر |
Ama onlarlayken en havalı benim. | Open Subtitles | ولكن معهن أنا أروع شخصية، ولكن لأميال |