eğri burunlu biri, bu kişiden kurtulmaya çalışmış gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأنه شخص مع أنف معوج كان يحاول التخلص من صديقنا هنا |
Daha eğri bir yol bulmaları gerek o zaman. - Annem biliyor mu? | Open Subtitles | يجب أن يجدوا خط معوج. وهل تعلم أمي؟ |
Burada eğri bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هنالك شيء معوج هنا |
Hafifçe Çarpık bir küçük parmağa sahip. | Open Subtitles | كان لديه خنصر معوج قليلاً |
Bulmuş Çarpık bir peni Çarpık merdivenin üstünde | Open Subtitles | وجد عملة 6 سنت معوجة* *على سُلَّم معوج |
Yaşamışlar mutlu mesut Çarpık evlerinde | Open Subtitles | *وعاشوا جميعًا في بيت صغير معوج* |
Sırf önünde bir yol uzanıyor diye, o yoldan gitmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | أقصد، ليس لأن هناك طريق معوج أمامكِ |
Katilin burnunun eğri olduğunu bilmemize, imkan yok. | Open Subtitles | -مستحيل أن يعرف القاتل أن أنفه معوج |
Benim eğri omurum var. | Open Subtitles | "لديّ عمود فقري معوج" |
Yazdığın L harfi biraz eğri . | Open Subtitles | L حرف الـ معوج قليلاً , هناك |
Bulmuş Çarpık bir peni Çarpık merdivenin üstünde | Open Subtitles | وجد عملة 6 سنت معوجة* *على سُلّم معوج |
Yaşamışlar mutlu mesut Çarpık | Open Subtitles | وعاشوا جميعًا* *في بيت ضغير معوج |
Sırf önünde bir yol uzanıyor diye, o yoldan gitmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | أقصد، ليس لأن هناك طريق معوج أمامكِ |