ويكيبيديا

    "معي فقط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sadece benimle
        
    • Sadece bana
        
    • yalnızca benimle irtibat
        
    • için benimle
        
    Tanrım! Yani böyle bir şeyi sadece benimle mi paylaştı? Open Subtitles أوه ، هل هذه الأخبار تم مشتاركتها معي فقط ؟
    Eskiden, sadece benimle birlikte olmak, seni mutlu etmeye yeterdi. Open Subtitles مضى وقت عندما كنتِ سعيدة جداً لتكوني معي فقط
    sadece benimle konuşuyordu çünkü ondan bıkmıştı, ama bu konuşmayı severdim. Open Subtitles أحببت الطريقة التي كان يتكلم بها أعرف أنه تكلم معي فقط لأنه كان قد سأم منها و لكني أحببت هذا
    Sadece bana ait olan değil benim de ait olduğum bir kadın. Open Subtitles أريد إمرأة التي سوف لن تتعارك معي فقط بل التى ستكافح من أجلي
    Ama şu andan itibaren, Walling yalnızca benimle irtibat kuracak. Open Subtitles ولكن من الآن فصاعداً (والينج) ستتواصل معي فقط
    Kyle beni bile takımda istemedi, Gracie. Sadece senden bahsedebilmek için benimle takılmak istemiş. Open Subtitles كايلم لم يردني في الفريق فقد كان يخرج معي فقط كي أحدثه عنكِ
    Kendisi, sadece benimle iş yaparken yalancı, hırsız... kazıkçı bir hergele gibi davranıyorsa şaşarım. Open Subtitles الذي سأتفاجئ بكونه لصاً ووغداً لعيناً أثناء تعامله معي فقط
    Bilmiyorum, Lady'den beri sadece benimle samimi oldun. Open Subtitles حسناً لا اعرف, انت كنت ودود معي فقط منذ السيدة.
    Konuşma terapisine inanan bir insanım, eğer kültürümüzün anneliğe geçişi algılayışını değiştireceksek, kadınların birbirleriyle konuşmaya ihtiyacı var, sadece benimle değil. TED أنا من أنصار العلاج بالمحادثة، لذا إن كنا سنقوم بتغيير الكيفية التي تفهم بها ثقافتنا ذلك الانتقال إلى الأمومة فالنساء يحتجن للحديث مع بعضهن البعض، وليس معي فقط.
    sadece benimle temasa geçin. Görev anlasildi mi? Open Subtitles لتبق على إتصال معي فقط, أتفهم ذلك؟
    Bazı şeyleri sadece benimle paylaşırdı. Open Subtitles هناك أمور معينة كان يفعلها معي فقط
    Bu çocuk bütün hayatı boyunca sadece benimle konuşarak yaşadı. Open Subtitles هذا الفتى عاش طول حياته يتكلم معي فقط
    Ve sadece benimle görüşmek istiyor. Open Subtitles ولهذا هو يرغب بالتعامل معي فقط
    İkiniz de neden çekip gitmiyorsunuz? - sadece benimle konuşmanı istiyorum. Open Subtitles كلاكما ابتعدا تكلمي معي فقط
    sadece benimle iş yapar. Open Subtitles إنه يتعامل معي فقط
    - Eğer sadece benimle gelirsen-- Open Subtitles لو تأتي معي فقط
    Ama o sadece benimle konuşmak istiyordu. Open Subtitles لكنه أراد الحديث معي فقط
    - sadece benimle gelin. Open Subtitles -تعالوا معي فقط
    Sadece bana karşı dürüst olmanı istiyorum. Çok fazla şey istemiyorum, değil mi? Open Subtitles أريدك أن تكوني صادقة معي فقط أعني، أهذا كثير لأطلبه؟
    Ne istersen onu yapacağım, Sadece bana elini ver. Open Subtitles سأعطيك كل ماتريد تعاون معي فقط
    Ama şu andan itibaren, Walling yalnızca benimle irtibat kuracak. Open Subtitles ولكن من الآن فصاعداً (والينج) ستتواصل معي فقط
    Sadece tek başına kalamadığın için benimle birlikteydin, değil mi? Open Subtitles أنّكِ كنتِ معي فقط لأن لا يمكنكِ أن تعيشي بمفردكِ. ـ صحيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد