Tabii ki, ama yine de Bir avukatla görüşsen iyi olur | Open Subtitles | بالتأكيد، ولكن حتى مع ذلك قد تحتاج للتحدث مع محامي. |
Bütün bunların ajanlık için olduğunu söyleyen Bir avukatla mı çıkacağız? | Open Subtitles | حتى يدخل إلى محكمة مع محامي ليقول أن كلّ شيء في حاسوب الجيب كان مجرد ملاحظات |
Bak, Sendika avukatı ile konuşana kadar bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | اسمع,لن أقول أي كلمة أخرى قبل التكلم مع محامي الاتحاد |
Açıkçası, Doris bölge avukatı ile daha iyi olacaktır. | Open Subtitles | وبصراحة، فإن درويس ستكون أفضل حالا مع محامي الدفاع. |
Özellikle yoksulluğu ve ilkel önyargıları aşan süper başarılı bir avukat ile. | Open Subtitles | خصوصاً مع محامي ناجح جداً الذي تغلب على الفقر و التحيز العنصري |
Eğer Daniel Holden'ın bu suçtan dolayı masum olduğu kesinleşirse ofisim, Bay Holden'ın avukatıyla birlikte mahkumiyetin bütünüyle ve hemen kaldırılması için çalışacak. | Open Subtitles | وعندما يكون واضحا أن دانيل هولدن ليس مذنب في هذه الجريمة عندئذ مكتبي سوف يعمل مع محامي السيد هولدن |
Boşanma avukatıyla olan randevunu iptal edeceksin, ve kendimize bir evlilik danışmanı bulacağız. | Open Subtitles | ستلغي اجتماعنا مع محامي الطلاق هذا و سنبحث لنا عن مستشار للزواج |
İkinizin karşılıklı oturup Bir avukatla birlikte detayları konuşmanız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليكما الجلوس و مناقشة كل هذه الأمور بالتفصيل مع محامي |
Ben avukatım. Yani şu an zaten Bir avukatla konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | أنا محامية.إذن أنت تتحدث مع مع محامي الآن |
Sanırım Bir avukatla sanattan konuşmamalıyım. | Open Subtitles | أعتقدُ أنني يجبُ أن لا أتحدث ُعن الفن مع محامي |
Hiç kimsenin senin Bir avukatla konuştuğunu bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يعلم أي أحد أنّك تتكلم مع محامي |
Bu işe yaramazsa benden başka Bir avukatla konuşabilirsin. | Open Subtitles | إذا لم تنجح فيجب عليك التحدث مع محامي غيري .. |
23 Şubat'ta bir boşanma avukatı ile görüştünüz mü? | Open Subtitles | هل إجتمعتى مع محامي الطلاق في الـ 23 فبراير؟ |
Şu an babasının avukatı ile beraber, transfer edilmeden önce onu görebileceği en uygun zamanı bulamaya çalışıyor. | Open Subtitles | انها مع محامي ابيها الان تحاول ان تكتشف افضل وقت لها لكي تزور ابيها في السجن , قبل ان يتم نقله |
Soracak başka sorunuz varsa Bay Martin'in avukatı ile bağlantı kurmak zorundasınız. | Open Subtitles | لو لديكِ أي أسئلة إضافية ، سيتوجب عليكِ التواصل مع محامي السيد "مارتن" |
Şirket avukatı ile konuşmak itiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اتحدث مع محامي الشركة. |
- Söylediği tek şey avukat ile konuşmak istediğiydi. | Open Subtitles | - الشيء الوحيد الذي قالته أنها تريد التحدث مع محامي |
Buradaki skandal, millet "Chad Barry kimliği bilinmeyen inanılmaz yakışıklı avukat ile ateşli bir gece geçirdi" | Open Subtitles | الفضيحة هنا معي يا رفاق تشاد) أمضى ليلة مثيرة مع محامي مجهول و وسيم) |
Yetkili avukat ile anlaşma yapıldı. | Open Subtitles | لقد كان تفاوض مع محامي كفؤ |
Vargas'ın avukatıyla konuşan adam mı? | Open Subtitles | الشـخص الـذي يتحـدث مع محامي (فـارغـاس)؟ |
Evlat edinme avukatıyla olan randevumuzu yeniden ayarlamamız gerekti. | Open Subtitles | علينا ان نعيد تحديد موعدنا مع محامي التبني |
DNA gerekiyorsa, avukatımla konuşun. | Open Subtitles | إن كنت تريد حمضي النووي فعليك التكلم مع محامي. |
Hayır. Başka bir avukatın yanında. | Open Subtitles | لا ، إنها مع محامي آخر |