Bu sabah Savunma Bakanı ile görüştüm. | Open Subtitles | كانت لي محادثة مع وزير الدفاع صباح هذا اليوم |
Az önce Rusya Dışişleri Bakanı ile telefonda görüştüm. | Open Subtitles | لقد أنهيت للتو اتصالاً مع وزير الخارجية الروسي |
Az önce Rusya Dışişleri Bakanı ile telefonda görüştüm. | Open Subtitles | لقد أنهيت للتو اتصالاً مع وزير الخارجية الروسي |
İç İşleri Bakanı'yla konuştuğumu sana söylemeliyim. | Open Subtitles | ؟ ويجب أن أخبرك أني تحدثت مع وزير الداخلية ؟ |
İç İşleri Bakanı'yla konuştuğumu sana söylemeliyim. | Open Subtitles | ويجب أن أخبرك بأني تحدثت مع وزير الداخلية |
Fakat şimdilik Fransa Başbakanı'nın Büyükelçi'yle yarın yapacağı toplantıya bir çip yerleştirmeni istiyorum. | Open Subtitles | "لكن الآن، أُريدك أن تضع رقاقة التصنت في إجتماع السفير مع وزير الخارجيـّة غداً" |
... akşam yemeği için müsaittim... Kiribati su ürünleri bakanıyla yemeğe çıktık. | TED | وكنت متفرغاً وقت العشاء، فذهبت للعشاء مع وزير الصيد في كيريباتي. |
Erbaş Brannan, Savunma Bakanı ile konuşmak istiyor. | Open Subtitles | الضابط برانان يريد التحدث مع وزير الدفاع |
Savunma Bakanı ile yapacağı görüşme yaklaşık 45 dakika sürecektir. | Open Subtitles | اللقاء مع وزير الدفاع قد يستغرق حوالي 45 دقيقة |
Kültür Bakanı ile görüşüyor. | Open Subtitles | كان يتحادث مع وزير الشؤون الدينية |
Ulaştırma Bakanı ile az evvel görüştüm, hepsi sefer halinde. | Open Subtitles | - 1992" نعم ، لقد تحدثت للتوّ مع وزير النقل ، والأمور تسير جيداً |
Japon Dışişleri Bakanı ile Alman Dışişleri Bakanı dün bir araya geldi ve tartıştıkları meselelerden biri de Yahudi karımın ceketine sarı bir yıldız takıp kendi ırkından diğer insanlarla beraber bir Şanghay gettosunda toplanıp toplanmayacağıydı. | Open Subtitles | وزير الخارجية الياباني. يلتقي مع وزير الخارجية الألماني أمس... وأحد المواضيع التي ناقشوها... |
O zamana kadar İçişleri Bakanı ile görüşeceğim. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين سأتحدث مع وزير الداخلية |
Yemen Dış İşleri Bakanı ile biraz önce görüştüm. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع وزير الخارجية منذ دقائق |
Dışişleri Bakanı ile bugün bu toplantı olacak. | Open Subtitles | الإجتماع مع وزير الخارجية سيحدث اليوم |
- İçişleri Bakanı ile konuşabilir miyim? | Open Subtitles | ربما أمكنك أن تتحدث مع وزير الداخلية -اعتبريه تم |
Ticaret Bakanı ile ofisimde konuşacağız. | Open Subtitles | سنتحدث مع وزير التجارة في مكتبي. |
Bugünkü özel haberimiz, NGochi'yle ilgili Dış İşleri Bakanı'yla olan röportaj. | Open Subtitles | حسنا، السمة الرئيسية لدينا هي مقابلة حصرية... مع وزير الخارجية حول NGochi. |
Afrika'ya Destek Zirvesi, yarın öğlen saatlerinde Fransa Başbakanı'yla yapılacak. | Open Subtitles | لديك لقاء مع مع وزير الخارجيـّة غداً... |
Şimdi su ürünleri bakanıyla 10 yıl önce yediğim bir akşam yemeğini hatırlıyorum... ...buraya ilk gelişimizde akşam yemeği sırasında oldukça hareketliydim... ve ''bence bu kurtarma komitesi'' dedi... ...kabul edilebilir bir fikir.bakan.'' | TED | الآن أتذكر ذلك العشاء مع وزير الصيد منذ عشرة أعوام عندما فتحنا هذا الموضوع لأول مرة، و أنطلقت أنا في الحديث بحيوية و قلت، "أعتقد أن مجتمع حماية البيئة سوف يهتم و يعتنق تلك الفكرة، سيدي الوزير." |