Fakat gördüğümüz şeyin ardında en yakın yıldızımızın bambaşka bir resmi var. | Open Subtitles | لكن إن تخطينا ما نراه سنحظى بصورة مغايرة جداً لأقرب النجوم إلينا. |
Kıtaların hareket ettiği fikrini anlayabilmek için insan ölçülerindeki zamanı unutup bambaşka bir zaman kavramıyla düşünmek gerekiyor. | Open Subtitles | ولإدراك فكرة تحرُّك القارات، عليكم تخطي مقياس الزمن البشري والتفكير في فتراتٍ لأوقاتٍ مغايرة كلّياً. |
Konuya bambaşka bir yönden yaklaşacağım. | Open Subtitles | سأقول هذا بطريقة مغايرة تماماً |
Alışveriş davranışları ve hatta teknoloji platformları dünyanın başka yerlerine kıyasla çok daha farklı evrildi. | TED | سلوكيات التسوق وأيضًا المنصات الإلكترونية، تطورت بطريقة مغايرة عن بقية العالم. |
Başka memelilerin daha farklı yöntemleri vardır. | Open Subtitles | تمتلك ثديّاتٌ أخرى أساليب مغايرة تماماً. |
Fakat başkanlığa aday olurken daha farklı yönetmenin mümkün olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لكني ترشحت لمنصبٍ عام لإيماني بوجود طريقة مغايرة للحكم |
Başka memelilerin çok daha farklı yöntemleri vardır. | Open Subtitles | تمتلك ثديّاتٌ أخرى أساليب مغايرة تماماً. |
Ama babamdan daha farklı bir baba olacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | ولكنّني تعهدتُ أن أفعل أشياء مغايرة عن أفعال أبّي. |
Bu pozisyona geldiğime göre daha farklı düşünmem gerek. | Open Subtitles | عليّ التفكير بصورة مغايرة بما أنّني في هذا الموضع |
Bu pozisyona geldiğime göre daha farklı düşünmem gerek. | Open Subtitles | عليّ التفكير بصورة مغايرة بما أنّني في هذا الموضع |
Bunu daha farklı biçimde düşünmeliyiz. | TED | علينا التفكير بطريقة مغايرة حول هذا. |
Onlar için işin matematiği biraz daha farklı. | TED | فهم يتمتعون بوجهة نظرٍ مغايرة |
Çünkü İspanyolca'da, diğer dillerin aksine ister İngilizce, ister Fransızca olsun konuştuğumuzdan çok daha farklı yazmaya yönelik güçlü bir direnç sahibi olduk her zaman. | TED | وهذا سببه أن اللغة الإسبانية على نقيض الإنجليزية والفرنسية وغيرهما، قاومت دائما وبشدة أن تكتب الكلمات مغايرة لطريقة نطقها. |