Kendi adıma konuşayım senin kendini beğenmiş tavırların bana eski karımı hatırlatıyor. | Open Subtitles | من جهتي الخاصه .. أنتي مغرورة لا تطاقين و تذكرين بزوجتي السابقه |
Sen sadece şişman, kendini beğenmiş, kötü huylu, zalimin birisin. | Open Subtitles | أنت مجرد إنسانة مغرورة وسمينة ورديئة المزاج، ظالمة عجوزة |
Onu iyi tarif ettin ama var dahası kibirli, hınzır, aptal küçük cadı | Open Subtitles | قلت كل شيء ماعدا عقبة واحدة إنها غبية شريرة مغرورة الساحرة الصغيرة |
Çok kibirli olman da senin suçun değil. | Open Subtitles | و أنا متأكدة أنه ليس ذنبك أنك مغرورة هكذا |
O zeki. Ama biraz da ukala. | Open Subtitles | إنها حادة الذكاء على الرغم من أنها مغرورة قليلاً |
Annem fakir züppe olduğu için yemek kuponu kullanmaktan nefret ederdi. | Open Subtitles | كانت أمّي تكره استعمال قسائم الطعام لأنها كانت مغرورة الحيّ |
O biraz kendini beğenmiş biri, eyaletteki dans grubuna girmeyi bile denedi. | Open Subtitles | إنها مغرورة جدا حتى أنها حاولت الإشتراك بفرقة الرقص المحلية |
O kadar kendini beğenmiş ki, renkli olanlar dışında gözlük takmıyor. | Open Subtitles | فهى مغرورة جدا ,لدرجة انها لن ترتدى النظارات او هذه التى لها صبغة |
Ya da kendini beğenmiş kaltağın teki. | Open Subtitles | ولربما هي مغرورة وتظن نفسها أفضل مِن كل شخصٍ مقرف للغاية. |
Fakat meşe soğuk ve kendini beğenmiş bir ağaçmış ve onu reddetmiş. | Open Subtitles | ولكنّ شجرة البلوط، كانت مغرورة وقاسية فرفضت طلبه .. |
kibirli görünmek istemiyorum, sadece gerçekleri anlatıyorum. | Open Subtitles | إنني لا أعني أن أبدو مغرورة. ولكن هذا هو الواقع. |
Efendimize saldıran kibirli, vahşi bir kadın... | Open Subtitles | امرأة مغرورة وجامحة تقدم ...على مهاجمة مولانا هكذا |
kibirli biri değil. Sadece kızgın. | Open Subtitles | إنها ليست مغرورة بل غاضبة فحسب |
Daha önce karşılaşmadığın kadar karmaşık ve kibirli birisi olduğumu düşünüyorsun. 543 00:33:53,410 -- 00:33:55,400 - Ya,ne? | Open Subtitles | أنت تظن أنني أكثر إنسانة مغرورة قابلتها |
Çok ukala oldun, gidip hepsini bir yabancıya anlattın. | Open Subtitles | و انتي كنتي مغرورة جدا , ذهبت و شرحت الأمر كليا لشخص غريب |
Hiç yardımcı olmayan, ukala inatçı, her şeyi bilen bir tip. | Open Subtitles | إنّها مغرورة غير متعاونة عنيدة وتعرف كلّ شيء. |
Annem benim deyimimle "fakir züppe" olduğu için pek arkadaşı yoktu. | Open Subtitles | إنّ والدتي لا تُقيم العديد من الصداقات لأنها كما أُسمّيها مغرورة الحيّ |
Çok küstah bir bacaksızdın... sürekli nasıl bir numara olacağından bahseder dururdun. | Open Subtitles | لقد كنتي صغيرة مغرورة جدا دائما نتحدث حول ذلك وكيف انك دائما ترغبين ان تكوني الأولى |
Ukâlalığı bırak küçük kız. | Open Subtitles | لا تكوني فتاة مغرورة صغيرة |
Kazadan sonra çok kibirliydim. | Open Subtitles | لقد كنت مغرورة جدًا بعد الحادثة |
Asla, burnu havada ve bencil biri olmayacağım. | Open Subtitles | لن أصبح مغرورة ومهتمّة بنفسي فقط أبداً |
Sanırım sadece kendini beğenmişin tekiyim. | Open Subtitles | أظنني مغرورة لهذه الدرجة |