ويكيبيديا

    "مفتاحه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • anahtarı
        
    • anahtarını
        
    • anahtar
        
    • anahtarıyla
        
    anahtarı kayboldu. Tekrar yaptıracağım, izninizle. Open Subtitles مفتاحه كان ضائعاً و سأحصل على نسخة جديدة منه
    Hepsinin anahtarı ve tanığı var. Open Subtitles كل واحد منهم لديه مفتاحه الخاص وحجة غياب مبررة
    - Kapıyı kilitledin sanıyordum. - Kilitledim. Kendi anahtarı var, arkadan girmiş. Open Subtitles لقد فعلت، لكن لديه مفتاحه الخاص ودخل من الخلف
    Marcos'un ülkeyi terk etmeden anahtarını kaplan adama verdiğini sanıyor. Open Subtitles وماركوس أعطى مفتاحه للرجل النمر قبل أن يهرب خارج البلد
    Onun anahtarını ben aldığım için, el çantasındakini deneyecek. Open Subtitles بما أني أخذت مفتاحه فسيحاول أستخدام المفتاح الذي في الحقيبة
    Leo, banka müdürünü anahtarını vermesi için zorladı köpeği Claudia'yı da polisi aramaması için kaçırdı. Open Subtitles أرغم ليو مدير البنك على ان يعطيه مفتاحه مختطفا كلبته كلوديا لمنع المدير من الاتصال بالشرطة
    anahtar hâlâ ondaysa masumdur. Ve ben giderim. - Sadece sor. Open Subtitles إذا كان مفتاحه ما زال معه فهو بريء وسوف أنصرف
    ..anahtarıyla evine girmesini. Open Subtitles ثم يدخل إلى منزله بواسطة مفتاحه...
    Sakladığı anahtarı göstermişti, ben de onu eve bırakmıştım. Open Subtitles وأخرج مفتاحه الاحتياطي وسمح لي بتوصيله للمنزل
    Onun anahtarı çevirdiğini duymadan asla uyumazdım. Open Subtitles لا أنام إطلاقاً حتى اسمع مفتاحه يدور في القفل
    Adliyeyi terk ettiği gün rahatlamıştı ve arabasıyla eve döndü ve anahtarı kapıya götürüp kilidini açtı ve gerçekten yıkılmıştı. TED كان يعيش مرار ذلك اليوم الذي خرج فيه من قاعة المحكمة ثم قاد سيارته إلى البيت ثم ما لبث أن أدخل مفتاحه في الباب وفتحه حتى انهار تماماً.
    Çok yaklaşmıştınız. Swann'a anahtarı merdiven halısının altına koyacağını söyledi. Open Subtitles هو أخبر " سوان " أنه سيترك مفتاحه " تحت سجادة الدرج يا سيدة " وينديس
    - Ama Bay Shaw'un anahtarı onda duruyor. Open Subtitles -لكن السيد "شاو" لازال يحمل مفتاحه -كلاّ، سيد "مكنيل "
    Ve anahtarı olmadan da bunu yapamam. Open Subtitles ولا يمكنني أخذه دون استعمال مفتاحه
    Katil Hixton'ın arabasını aldığında ev anahtarını bulmuş olabilir. Open Subtitles يمكن أن يكون قد حصل القاتل على مفتاحه الرئيسي عندما ركب سيّارته
    27 nolu kasayı açacakmış gibi yaptı ama sonra mini minicik anahtarını 26 nolu kasaya kaydırdı. Open Subtitles لكن بعد ذلك زلق مفتاحه الصّغير في الصّندوق 26.
    Yani senin ataların, anahtarını alabilmek için benimkilerden birine işkence etti. Open Subtitles إذاً فقد قام أسلافك بتعذيب واحد من أسلافي... للحصول على مفتاحه.
    Eğer anahtarını kaybetmişse, araması yeterdi. Open Subtitles إن كان قد أضاع مفتاحه, لكان اتصل بي فحسب.
    O da polis gelmeden anahtarını Swann'ın cebinden almıştır. Open Subtitles ويمكنه أخذ مفتاحه من جيب سوان " قبل وصول الشرطة "
    O. çocuğu bütün bir hafta kıçımda dolanıp İngiliz anahtarını çaldığımı ve tüm aletlerine yağ döktüğümü söyleyip durdu. Open Subtitles ينتقدني الوغد في العمل منذ أسبوع... يقول أنّني سرقتُ مفتاحه البراغي... وسكبتُ الزيت على أدواته بالكامل.
    anahtar hâlâ ondaysa masumdur. Ve ben giderim. Open Subtitles إذا كان مفتاحه ما زال معه فهو بريء وسوف أنصرف
    Kendi anahtarıyla içeri girer. Open Subtitles ويستخدم مفتاحه ليدخل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد