| Görüyorsun, her şey ninni tekerlemesi kadar kaçınılmaz oldu. | Open Subtitles | لذا فأنت ترين أنه لم يكن هناك مفر من الشئ كله تماماً مثل أغنية الروضة |
| Bana göre bu arabanın göle uçması kaçınılmaz. | Open Subtitles | أنه لا مفر من أن السيارة ستتجه إلى البحيرة |
| Keşke başka bir yolu olsaydı ama savaş kaçınılmaz görünüyor. | Open Subtitles | أتمني لو أن هناك طريق أخر لحل الأمر لكن يبدوا أنه لا مفر من الحرب |
| Feribotçu onları eninde sonunda yakalayacağı için, sonsuz bir kaçış yoktu. | Open Subtitles | لا يوجد مفر من رجل العبارة فهو سيطاردهم للأبد |
| Kırlarda ve vahşi hayvanlardan kaçış yok. | Open Subtitles | انه في الأدغال وليس هناك مفر من الحيوانات البرية. |
| Ondan daha güçlü ve bilgili başka birini tanımıyorum. Bundan bir çıkış yolu bulacaktır. | Open Subtitles | لا أعرف من هم أقوى او أكثر دهاءً منها، ستجد مفر من هذا |
| kaçınılmaz sonu beklemekten başka çarem yok. | Open Subtitles | ليس هناك شيء بمكنني القيام به، لا مفر من منه. |
| Başka ülkelerin siber yeteneği edinmeleri de kaçınılmaz | Open Subtitles | قد تؤدي إلي إصابات ووفيات فلا مفر من أن تكتسب المزيد من الدوّل القدرة علي إستخدام السلاح الإلكتروني |
| Eğer durum bu şekilde olursa, birliğin korunması gerekliliği kaçınılmaz olur. | Open Subtitles | وإن أصبح هذا الحال فلا مفر من الفدرالية |
| Bu yüzden üzgünüm ki nezarethane kaçınılmaz oldu. | Open Subtitles | لذا أخشى أنه ما من مفر من عقوبة الحبس. |
| Ancak ölüm kaçınılmaz. | TED | ولكن لا مفر من الموت |
| - Böyle zırvalıklar kaçınılmaz. | Open Subtitles | حسن، لا مفر من هذا الهراء |
| Kaos ve savaş kaçınılmaz. | Open Subtitles | لا مفر من حدوث الفوضى والقتال |
| Karışıklıklar ve savaşlar kaçınılmaz. | Open Subtitles | لا مفر من حدوث الفوضى والقتال |
| Bu kaçınılmaz Neil, güven bana. | Open Subtitles | لا مفر من ذلك, نيل, ثق بي |
| Karşılaşmamızın kaçınılmaz olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعلم انه لا مفر من ذلك |
| Bunlar kaçınılmaz şeyler. | Open Subtitles | لا مفر من كل هذا. |
| Gökyüzünün Tanrılarından kaçış yoktur Leonardo. | Open Subtitles | لايوجد مفر من غضب الهة السماء ، ليوناردو |
| Korkarım benim sanat çalışmalarımdan kaçış yok. | Open Subtitles | أخشى بانه لا يوجد مفر من أعمالي الفنية |
| Tamam, bundan kaçış yok galiba. | Open Subtitles | حسناً , أظن بأنه لا يوجد مفر من هذا |
| bir çıkış yolu bulamıyorum. | Open Subtitles | فقط لا أري مفر من هذا .. لقد تخطيت الحدود يا رجل |