Tamam o zaman başka bir mantıklı teori duymak istiyorum. | Open Subtitles | الموافقة، لكنّي فقط أحتاج للسمع النظرية الأخرى التي تصبح مفهوما. |
Bir şeyler olduğunu biliyorum, ama bu hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | أعتقد أن شيئاً ما حدث , لكن ذلك لم يعد مفهوما. |
O dönemde mantıklı gelmiyordu, ama sen başardın. | Open Subtitles | لم يكن الأمر مفهوما في ذلك الوقت لكنّك جعلته يفعل |
Ama anlattığın öykü mantıksız. | Open Subtitles | هو فقط ذلك الذي تقول حادثا لا يصبح مفهوما. |
Hafızan yerine gelince bu parçalar birleşip anlamlı bir bütün oluşturur. | Open Subtitles | وسائل تحسّنك ستخيّطهم سوية للشّيء الذي يصبح مفهوما |
Onun yaşına göre anlaşılabilir kaprisleri vardır. | Open Subtitles | كانت لديه نزواته التي كانت شيئا مفهوما بالنسبة لعمره |
Kay kayın Batı Sahilinde tutulması çok mantıklı. | Open Subtitles | أصبح مفهوما دائما بأن التزلج يكون شعبي على الساحل الغربي. |
Dinliyorum, sadece... sadece mantıklı bir şeyler söylemeni bekliyorum. | Open Subtitles | أسمعني ، انا ،، انا فقط انتظرك لقول شئ يكون مفهوما |
Tarım toplumlarında, genç eşleşmesi mantıklı. | Open Subtitles | في الزراعة ، اصبح إزدواج الثمار الصغيرة مفهوما |
Bu raporu mantıklı kılmak için anı uydurmuş olabilirsin. | Open Subtitles | ذكرى مزيفة قمت بإختلاقها حتى تجعل التقرير مفهوما |
Bir şey bir türlü mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | فقط هناك شئ واحد لم يكن مفهوما لدى |
Bir şey bir türlü mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | فقط هناك شئ واحد لم يكن مفهوما لدى |
Her şey mantıklı gelmeye başladı. | Open Subtitles | هو جميعا البادئون لصبح مفهوما الآن. |
Aslında çok mantıklı. | Open Subtitles | الآن، الذي يصبح مفهوما في الحقيقة. |
mantıklı olan tek şey bu. | Open Subtitles | هو الشيء الوحيد الذي يصبح مفهوما. إليك. |
Tek mantıklı açıklama bu. | Open Subtitles | هو التفسير الواحد الذي يصبح مفهوما. |
Los Angelesa gidiyoruz. Evet, bu çok mantıklı. | Open Subtitles | سنذهب الي لوس انجلوس نعم ، هذا مفهوما |
mantıklı olan tek şey bu. | Open Subtitles | أنه الشيء الوحيد الذي أصبح مفهوما |
Evet, ama bu hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | نعم ولكن هذا لايجعل كل هذا مفهوما |
Çok mantıksız. | Open Subtitles | هو لا يصبح مفهوما لي. |
Her şey çok mantıksız. | Open Subtitles | هو فقط لا يصبح مفهوما. |
Bazen sis kalkıyor, yağmur duruyor ve her şey daha anlamlı oluyor. | Open Subtitles | في بعض الأحيان الضباب يفرق المطر يختفي وكل شيء يصبح مفهوما آه... |
Nobel sahibi Steven Weinberg bir keresinde, "Evren saçma göründükçe, bir o kadar anlaşılabilir görünüyor." | TED | ستيفن واينبرغ، الحائز على جائزة نوبل، قال ذات مرة، "كلما بدا الكون مفهوما أكثر، بدا غير ذي نفع أكثر." |