Önce seninle tanışmak istiyorlarmış. | Open Subtitles | يقولون أنّهم يريدون مقابلتكَ أوّلاً |
Bu da Andy Dwyer, sizinle tanışmak bir onurdur efendim. | Open Subtitles | و هذا (أندي دواير)، و هذا شرف مقابلتكَ يا سيدي |
Seninle tanışmak güzel, John. | Open Subtitles | "من اللطيف مقابلتكَ أيضاً يا "جون |
- Evet, Tanıştığımıza memnun oldum. | Open Subtitles | أجل ، كان من الجيد مقابلتك كان من الجيد مقابلتكَ أيضاً |
Nihayet Tanıştığımıza ne kadar sevindim anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخبرك كم هو مثير مقابلتكَ أخيراً |
Ben sizi yalnız bırakayım, seninle Tanıştığıma memnun oldum ve sonra görüşürüz, tatlım. | Open Subtitles | سأفسح لكما المجال، سرّتني مقابلتكَ -وأراكِ لاحقاً عزيزتي |
Seni görüp görmediğimi sormak için benimle bağlantıya geçtiklerinde ne kadar şaşırdığımı tahmin edebilirsin. | Open Subtitles | لكَ أن تتخيّل قدر دهشتي حينما إتّصلوا بي طالبين منّي مقابلتكَ. |
Oğlun burada. Seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | إنّه هنا ويريد مقابلتكَ |
Seninle şahsen tanışmak istiyor. | Open Subtitles | إنه يودّ مقابلتكَ شخصياً. |
Sizinle tanışmak bir zevk. | Open Subtitles | إنه حقاً من اللطيف مقابلتكَ |
Halkın seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | جمهورك يريد مقابلتكَ |
Seninle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | تُسعدني مقابلتكَ. |
Bay Schmidt, sizinle tanışmak bir onur. | Open Subtitles | سيّد (شميدت) إنّه لشرف ليَّ بـ مقابلتكَ. |
Sonunda seninle tanışmak güzel. | Open Subtitles | من الرائع مقابلتكَ اخيرا |
Tanıştığımıza sevindim Devon. | Open Subtitles | (من الرائع مقابلتكَ, (ديفون حسناً, أراكِ لاحقاً |
- Tanıştığımıza çok sevindim. | Open Subtitles | أسعدتني مقابلتكَ |
Merhaba. Ben John Kennish. Tanıştığımıza sevindim. | Open Subtitles | مرحبا,"جون كينيش" تسرني مقابلتكَ |
Arkadaşım geldi. Tanıştığıma memnun oldum Dr. Martin. | Open Subtitles | ها هو صديقي، سرّتني مقابلتكَ ، يا د. |
Tanıştığıma memnun oldum Rick. Hakkında çok şey duymuştum. | Open Subtitles | سرّتني مقابلتكَ ، يا (ريك)، قدّ سمعت الكثير عنكَ. |
Sonunda sizinle Tanıştığıma memnun oldum Bay Christopher Ewing. | Open Subtitles | ،مِن الرئع مقابلتكَ أخيراً (سيد (كريستوفر إونج |
Bu yüzden, seni görüp görmediğimi sormak için benimle iletişime geçtiklerinde ne kadar şaşırdığımı tahmin edersin. | Open Subtitles | لكَ أن تتخيّل قدر دهشتي حينما إتّصلوا بي طالبين منّي مقابلتكَ. |
Yani yarın iyi şanslar. Ayrıca 3 yılın sonunda seninle tanışabilmek güzeldi. | Open Subtitles | حظّاً طيّباً لكَ غداً، وتسعدني مقابلتكَ أخيراً بعد ثلاثة سنوات. |