Sonra; hikâyenin kalanında, katil dolaba gitti kilidi açtı, İngiliz anahtarını aldı sonra biz, salona geçen geçiti keşfettik ve motorcuyu ölü bulduk. | Open Subtitles | لنكمل القصة ، ذهب القاتل إلى دولاب الأسلحة فتحه و أخذ المفتاح ثم وجدنا الممر لغرفة الجلوس و وجدنا السائق مقتول |
Ama 16 ölü çocuk var... Ve birazcık özel muamele istiyorum. | Open Subtitles | أعلم كيف تسير الأمور، ولكن في الوقت الحالي هناك 16 طفل مقتول ولذلك أريد بعض المعاملة الخاصة |
Muhtemelen 21.00'le gece yarısı öldürülmüş. | Open Subtitles | هو كَانَ من المحتمل مقتول بين تسعة ومنتصف الليلِ. |
Bence, Edna bu bardak için öldürüldü. | Open Subtitles | أعتقد إدنة كَانتْ من الواضح مقتول لهذا القدحِ. |
Onu görmemenin daha iyi olacağını düşündük. O daha yeni öldü ve biraz kirli görünüyor. | Open Subtitles | فكّرنَا انه من الأفضل لَك أَنْ لا تراه فهو مقتول حديثاً ومرتبك جداً |
Benim sözüme karşılık elinizde sadece sadakatsiz bir eş ve ölmüş bir şerefsiz var. | Open Subtitles | كل ما لديك هو كلماتي ضد زوجة خائنة ومجرم مقتول |
Ama aslında kimse mürettebatı neyin öldürdüğünü bilmiyor. | Open Subtitles | لكن الحقيقة، لا أحد يعرف ما مقتول ذلك الطاقم. |
Louis Garaus öldü. Los Angeles Polisi onu arabasında ölü bulmuş. | Open Subtitles | لويس جارا قتل شرطة لوس أنجيليس وجدوه مقتول بالعربة في الشارع التاسع |
Bulduklarımız bunlar. Sebepsiz yere beyazlar giymiş ölü bir çocuk. | Open Subtitles | هذا ما لدينا ، طفل مقتول ويرتدي حلة بيضاء من دون سبب |
Elbette, uyandığında, yanında ölü biri vardı. | Open Subtitles | بالتأكيد , عندما إستيقظت بجوار شخص مقتول |
Bu cesetler pes etmiyor. Zaten ölü olan bir şeyi nasıl yok edebilirsin? | Open Subtitles | انها لا تنفع بالفعل فكيف ستقتل ما هو مقتول بالفعل |
Küçük silahlar dolabına giden bir bahriyelinin olay yerinde ölü bulunduğu geçide açılan bir kapı. | Open Subtitles | لقدفتحاليالطريقالذي يقود مباشرةاليخزانةالاسلحة الخفيفة .. حيث وجد حارس مقتول بهذه الاثناء |
Yine de, öldürülmüş bir köle konusunda sana nasıl yardım edebileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكن لا أفهم كيف يمكنني مساعدتك مع عبد مقتول |
öldürülmüş polis yozlaşmış polis kimliğini gölgede bırakır. | Open Subtitles | شرطي مقتول ورقة رابحه لشرطي فاسد أقرأ الصحف |
Geçen hafta eski bir analistimiz evinde öldürülmüş halde bulundu. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي محلّل سابق لنا وجد مقتول في شقّته |
Yerini almak isteyen yeğeni tarafindan öldürüldü. | Open Subtitles | مقتول من قبل إبن أخوه والذي يتطلع لأخذ مكانه |
Yerini almak isteyen yeğeni tarafindan öldürüldü. | Open Subtitles | مقتول من قبل إبن أخوه والذي يتطلع لأخذ مكانه |
Ama bildiğimiz bir şey var ki bu çocuk kasten öldürüldü. | Open Subtitles | لكننا نعرف شيئاً واحداً، هذا الطفل مقتول |
Geçen yıl New Orleans'da araba kazasında öldü. | Open Subtitles | مقتول في تحطّم السيارة السنة الماضية في نيو أورلينز. |
Biri arabada yanmış, biri şurada vurulup ölmüş, ikisinin durumu kritik ve şu adam bana Operadaki Hayalet'in frizbiye benzer bir şeyle... | Open Subtitles | لدينا واحد محروق وواحد مقتول بطلق نارى واثنان فى حالة خطرة وقال لى رجل ان هناك شبح من الاوبرا يرتدى قناع |
Hakim sana Kline'ları kimin öldürdüğünü sorduğunda tam olarak ne diyeceksin? | Open Subtitles | عندما القاضي يسألك من كلنيس مقتول ماذا بالضبط أنت ستخبره؟ |
Doğu Baltimore'da vurularak Öldürülen bir uyuşturucu tacirinin masasından çıkmış. | Open Subtitles | وُجِِدت في درج مكتب تاجر مخدّرات مقتول من شرق بالتيمور |
katledilmiş bir linç ekibi hakkında ne biliyorsun diye soruyorum. | Open Subtitles | إنني أسألك.. ما الذي تعرفه عن حشد مقتول شنقاً؟ |
- öldürüldü mü? | Open Subtitles | مقتول ؟ |