ويكيبيديا

    "مقدّس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kutsal
        
    • kutsaldır
        
    • kutsalsın
        
    • kutsalmış
        
    Şamanın çırağının önderliğinde, nehri akıntının tersi yönüne gittim, nehrin en kutsal kısmına(kaynak). TED وتتبعتها إلى أعلى النهر بقيادة متدرب الشامان في الواقع إلى أكثر مكان مقدّس على النهر.
    kutsal bir görevi, sonu karanlık ve akim bir işe dönüştürüyor. Open Subtitles وهو يحرّف ما هو مقدّس نحو ما هو ظلامي وعبثي
    Azıcık git-gel, bir damla enerji - güm-güm-hokus-pokus, ve bir bakarsın orada kutsal birşey var. Open Subtitles جماع،شيئاًمن الحيويّة، ثم إذا بالمرأة تحمل و تنجب هناك شيء مقدّس في ذلك
    - Köyü koruyan kutsal bir taş. Open Subtitles إنه حَجر حَجر مقدّس مِنْ الضريحِ الذي يَحْمي القرية
    Diğer bir deyişle, cinsellik, gerçek kapsamda, dünyevi değildir, o kutsaldır. TED وبمفردات أخرى، فإن الجنس بمعناه الواسع بعيدٌ كل البعد عن الدناءة، بل هو مقدّس.
    Ölen rahibin üstünde gördüğümüz ketçap kadar bile kutsal olamazlar. Open Subtitles هم لا قسّ أو مقدّس أكثر من ذلك صلصة رأينا على الواعظ المقتول.
    Onlara göre kutsal olan hayvan haliydi. Open Subtitles .. هو إفساد للترويح عن الروح بالنسبة لهم ، ولاية الحيوانات شيئ مقدّس
    Kim Le Vaillant'ın feci kutsal bir savaşı haber verdiğini düşünür. Open Subtitles الذي يُؤكّدُ بأن لو فيلانت تَنبّأَ بجهاد مقدّس هائل
    Kasabamdaki çok kutsal bir nesne çalındı. Open Subtitles جسم مقدّس جداً كَانَ مسروق مِنْ قريتِي لقرونِ
    Tüm ülkelerin en büyük beyinleri insanlığı özgür kılmak için, bu kutsal yerde buluşmuş. Open Subtitles العقول الكبيرة يأتون من كلّ مكان تتجمع معاً فى مكان واحد مقدّس لمساعدة البشرية
    Dinleyin, bunda ne kadar tutkulu olduğunuzu biliyorum bu ilaç sizin bir çeşit kutsal Kadehiniz, ama... Open Subtitles أعرف كم انت عاطفي حول هذا. هذا المخدّر نوعا ما مقدّس.
    Bu firavunlar dönemi öncesine ait, Zekhen'lerin kutsal altın akrebi. Open Subtitles انه عقرب ذهبى مقدّس من عصر زيكنز, سلالة ما قبل الفراعنة
    Tapınak kutsal bir mekan hepimiz için büyük anlamı var. Open Subtitles الهيكل هو مكان مقدّس ذو أهميّة عظيمة لنا.
    Sence seni buraya, ki benim için çok kutsal bir yer burası sana zarar gelsin diye mi getirdim? Open Subtitles هل تظنّين أنّني سأحضركم هنا لمكان مقدّس لي كهذا لو عنيتك؟
    Garanti, üreticiyle aramızda olan kutsal bir anlaşmadır. Open Subtitles الكفالة هي ميثاق مقدّس بيننا وبين المُصنِّع.
    Biz Tanrı'nın yarattığı yeşil bir Dünya için, gündüzler için, Noel için, paskalya yumurtaları için ve daha kutsal birçok şey için savaşıyoruz. Open Subtitles نحن نقاتل من أجل أرض الله الخضراء و من أجل النهار وعيد الميلاد ، و عيد الفصح وكل ذلك مقدّس و مجيد
    Yoksa seni kutsal yağ ile yıkayıp kedimize baş melek kızartması yaparız. Open Subtitles أو سنقوم بغمرك بزيت مقدّس و سنقوم بقلي رئيس كائنات سامية في الزيت
    Şabat, kutsal bir tatil günüdür. Open Subtitles حسنا، تعرف يوم السّبت يوم مقدّس للإستراحة
    kutsal bir şeyimizin olmasının bütün anlamı her şeyden onun önce gelmesi. Open Subtitles امتلاك شيء مقدّس هو أن تجعل له الأولوية على أي شيء يجري في حياتك
    Torbası oyuncak dolu, sihirli şişko bir herif hakkında çocuklara yalan söylemeye gerek duyulmadan da kutsal günlerin kutlanabileceğini düşünüyorum. Open Subtitles كلا ، أتمنّى أن يحتفل الناس بيوم مقدّس دون الكذب على الأطفال حول الرجل السحري السمين ، مع كيس كامل بالألعاب
    Kuran'ın sözleri o kadar kutsaldır ki, metni, 1400 yıl boyunca değişmemiştir. Open Subtitles نصّ القرآن مقدّس للغاية لدرجة أنّ كلماته لم تتغيّر فيما يزيد عن ألف وأربعمائة عام
    Kadınların arasında sen kutsalsın... ve senin rahminin meyvesi olan İsa da kutsaldır. Open Subtitles أنتي فنّ مقدّس بين النّساء ... و باركي ثمرة يسوع في رحمك .
    Ona kutsalmış gibi bakmalılar. Open Subtitles هم يجب أن يعالجوه كما لو أنّ هو كانت مقدّس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد