ويكيبيديا

    "مقهى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kafe
        
    • kafede
        
    • Cafe
        
    • kahve
        
    • Café
        
    • kafeye
        
    • Kafesi
        
    • yer
        
    • Kahvesi
        
    • kafeden
        
    • kahvecide
        
    • s
        
    • kahveci
        
    • bar
        
    • Çay Evi
        
    Ama ilçede hiç kafe yok, hiç internet kafe bulunmuyor, sinema ya da kitapçı da mevcut değil. TED لكن في المقاطعة كلها لا يوجد أي متجر قهوة، و لا ليس هناك مقهى انترنت، و لا دار عرض الأفلام، و لا مكتبة.
    Ve bu İngiltere'de deniz kenarında bir kafe. TED وهذا هو مقهى على شاطئ البحر في بريطانيا.
    Gördünüz mü, Kuantum kafede çalışanlar kesin emirlere alışkın insanlar gibi görünmüyorlar, çünkü burada her şey şansa bağlıdır. Open Subtitles أنت ترى,هم غير معتادين على ناس يضعون طلبات مؤكدة هنا فى مقهى الكم لأنه هنا كل شىء محكوم بالصدفة
    Cafe Oriental'de oturan babamın gözlerini kaldırıp, pencerenin diğer yanında beni gördüğü an yüzünün aldığı şekli hiç unutmayacağım. Open Subtitles لن أنسى قط التعبير الذي ارتسم على وجه أبي بينما هو جالس داخل مقهى الشرق عندما رفع عينيه عن الورقة
    Buna göre ben seni pazarda bekleyeceğim... 4 'te Ağaçlık Yol kahve Ev'inde. Open Subtitles لذا فسوف انتظرك يوم الأحد في مقهى طريق التسوق عند الساعة الرابعة مساءاً
    Café Nervosa da buluşalım. karşılığında bir ödül vermek isterim. Open Subtitles لمَ لا تقابلني عند مقهى نيرفوسا، سأكون سعيدًا بإعطائك جائزة
    ve bir gün, aynı zamanda bir kafe olan bir benzin istasyonuna girdik. İçeride dolu erkek vardı. TED وفي يومٍ من الأيام، ذهبنا لمحطة الوقود والتي كانت تتضمن مقهى أيضًا، كانت مليئة بالرجال.
    Köşede bir kafe ve önünde sandalyeler olduğunu biliyordum, bu yüzden yola daha yakın olmak için sola doğru kaydım. TED كنت أعرف بوجود مقهى عند تلك الزاوية ولديهم بمقدمة المقهى كراسي لذا عدلت سيري إلى اليسار لأقترب من الشارع .
    Her yerde buluyorsunuz, minnettar bir havayolu, bir restoran minnettarlık bir kafe minnettarlık, bir minnettarlık olan şarap. TED أينما وجدتها، شركة طيران تستحق الشكر، مطعم يستحق الشكر، مقهى يستحق الشكر، مشروب يستحق الشكر.
    Kazadan yaklaşık bir yıl sonra burada Hukilaha kafede tanıştık. Open Subtitles تقابلنا هنا في مقهى هوكيلاو بعد عامٍ تقريباً من الحادث
    Öğlen tatilimi sahildeki köşede, küçük bir kafede yalnız geçirdim. Open Subtitles قضيت وقت الغداء لوحدي في مقهى صغير في زاوية المعرض
    Resmi değil ama altı yıl hayran sitesi yönettim. Bir internet kafede başlattım. Open Subtitles لكني أدير الموقع لما يقرب عَن 6 أعوام بدأت مِن خلال مقهى للإنترنت.
    Cafe Napoleon'da onu büyük yuvarlak bir masanın üzerine koydular. Open Subtitles وضعوه على طاولة مستديرة كبيرة " في مقهى " نابليون
    Saat 10'da, Palm Cafe'de. Senin gorilinin beni bulduğu yerin yanında. Open Subtitles الساعة العاشرة صباحا بالقرب من مقهى بالم حيث وجدتني هذه الغوريلا التي تمتلكينها
    Piazza di Spagna'daki Cafe Dinelli'yi biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف مقهى دينيللي القريب من مطعم بيتزا دي سبانقا ؟
    - Öğrendiğim iyi oldu. 7. Cadde'de bir kahve dükkânı var. Open Subtitles إسمع, هناك مقهى فى شارع رقم سبعة كن هناك عند العاشرة
    - Öğrendiğim iyi oldu. 7. Cadde'de bir kahve dükkânı var. Open Subtitles إسمع, هناك مقهى فى شارع رقم سبعة كن هناك عند العاشرة
    Gece yarısı dönme dolapların yanındaki Prater Café de buluşuruz tamam mı? Open Subtitles قابلْني في مقهى براتر قُرْب الدولاب الهوائي عند منتصف الليل.
    Kendini en yakın kafeye atacak kadar yorulana dek başıboş gez bir veya iki kadeh şarabın yanına yiyecek şahane bir şey al. Open Subtitles تجول في الشوارع حتى أنت حتى ضعيفة بشكل رهيب أن لديك أي خيار سوى التوقف عند أقرب مقهى والنظام شيء رائع لتناول الطعام
    Gündüz lezbiyen Kafesi, gece gey barı, ve iki kişi buluşup, kaynaşır. Open Subtitles مقهى للمثليات خلال اليوم، حانة للمثليين خلال الليل، ولن يلتقي الاثنان أبدًا.
    ..bu yüzden High Street'te bir yer bulup seni aradım. Open Subtitles لذلك ذهبت للشارع الرئيسي ووجدت مقهى و هاتفتك
    Hilal Kahvesi. Open Subtitles مقهى القمر الجديد إنه يعمل فى الإعلانات التجارية
    Yoksa onların bir kafeden direkt stadyumlara mı gitmesini bekliyoruz? TED أم أننا نتوقع منهم الانتقال من مقهى إلى مسرح كبير؟
    kahvecide bir adamla tanıştım evime gittik ve aşırı dozdan öldü. Open Subtitles التقيت بشاب في مقهى ورجعنا لمنزلي وتعاطى جرعة زائدة
    Bu bizi 1959'da Cooper Do-nuts'da, 1966'da Compton's Caeteria'da ve 1969'da ünlü Stonewall Inn'de isyana götürdü. TED يقودنا هذا إلى أعمال الشغب في مقهى كوبر دونانتس عام 1959، ومقصف كومبتون عام 1966، وحانة ستونوول الشهيرة في عام 1969.
    kahveci çocuğun belki de bir bildiği var. Open Subtitles لَرُبَّمَا رجل مقهى يَعْرفُ شيءاً بأنّنا لا.
    Bu kampüste 3 bar ve bir kahveci var. Open Subtitles هناك 3 حانات بالاضافة إلى مقهى في حرم الجامعة
    Bu gece müsaitsen, Westwood'da çok güzel yeni bir Çay Evi var. Open Subtitles , لو أنكِ غير منشغلة اليوم "هناك مقهى رائع جديد في "ويستوود

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد