ويكيبيديا

    "مكاتب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ofis
        
    • ofisleri
        
    • ofisi
        
    • ofisler
        
    • ofislerini
        
    • ofislerine
        
    • ofislerinin
        
    • bürosu
        
    • büroları
        
    • ofisine
        
    • ofisinde
        
    • ofislerimiz
        
    • ofiste
        
    • masalar
        
    • ofislere
        
    O blokta hiç boş ofis ya da otel var mı? Open Subtitles هل يوجد أي مكاتب فارغة أو فنادق في تلك المنطقة ؟
    ofisleri dolaşıyor, çalışanlara gözünü dikip bakıyor, masaları kontrol ediyor. Open Subtitles إنه يتجول بين المكاتب محدقا بجميع الموظفين ويفتش مكاتب الناس
    Arabanın sahibi beyefendinin karşıda ofisi var. Open Subtitles السيد صاحب السيارة لديه مكاتب عبر الشارع
    Bunlar tamamen kagitsiz ofisler tamamen elektronik hasta kayitlari ve benzerleri TED هذه بالفعل مكاتب لا تحوي وثائق فقط سجلات طبية إلكترونية أو ما شابه.
    Asker toplama ofislerini bombalar, polis arabalarını ateşe verirlerdi. Open Subtitles وضعوا قنابل في مكاتب المجنّدين الجدد وأحرقوا سيّارات الشرطة
    Mektuplar yazmaya, politikacıların ofislerine mailler göndermeye başladı. TED بدأت بكتابة خطابات. وتراسل مكاتب الساسة.
    Umuyorlardı ki, bu bölge ofislerinin her birinde, bir memur bu mektubu alacak, açacak, okuyacak ve onu bir üst seviyeye gönderecek, yani ilçe müdürlüğüne. TED كانوا يأملون أنه وفي كل من مكاتب المقاطعات هذه ، سيقوم مسؤول بتلقي الرسالة وفتحها وقراءتها ومن ثم إحالتها إلى المستوى التالي، أي مكاتب المديريات.
    Vanowen için yeni ofis aramaya ilk sizin başlamanız çok şaşırtıcı değil. Open Subtitles ليس من المفاجأ انك التي قدت البحث عن مكاتب جديدة لشركة فانوين
    Bu üç ofis de arabayla Kanada sınırına birkaç saat uzaklıkta. Open Subtitles سائر تلك الثلاث مكاتب على بعد ساعات بالسيارة من الحدود الكندية
    Çok güzel bir ofis gibi değil. 20 hastada yoruluyorsunuz. TED الأمر ليس مكاتب جميلة هنا، 20 مريضاً، وأنت منهكة.
    Tüm devlet daireleri kapandı döl beyinli yani tüm pasaport ofisleri de kapandı. Open Subtitles حَسناً , للأدمغةِ، إنّ الحكومةَ في إضراب لذا كُلّ مكاتب جواز السفر مُغلقة.
    Blofeld denen adamla İsviçre Bern'de ofisleri olan şu avukat arasında bir bağlantı olabilir. Open Subtitles هناك قد يكون صلة بين ذلك الرجل بلوفيلد والمحامي الذي لدية مكاتب في بيرن سويسرا
    Komünist parti ofisleri tahrip edildi Kızıl bayrak yakıldı, gizli polisler asıldı. Open Subtitles حُطّمت مكاتب الحزب الشيوعي حُرق العلم الأحمر وشُنق أفراد البوليس السري
    Ed'e ofisi kiraladığımızı söyledin, biliyorsun değil mi? Open Subtitles أتعلم حين قلت لإد أن لنا مبنى مكاتب كاملا مستأجرًا
    3. katta birkaç ofisi kontrol edicez. Sorun degil. Open Subtitles نريد فقط أن نتحقق من عدة مكاتب في الطابق الثالث
    Beşinci kata kadar hep ofisler var. Open Subtitles ومن الدور الأول إلى الخامس لا شيء سوى مكاتب
    Kumar çetesinin ofislerini aramak için gerekli arama izinlerini çıkartın. Open Subtitles اعملوا على جلب مذكرات تفتيش للبحث في مكاتب عصابات الجرائم وحانات القمار
    Cidden Angie onu ben yapmadım ama bütün A.P. ofislerine davetiye gönderdim. Open Subtitles لم ارمي كل البطاقات البريدية في مكاتب المختبر
    Elçilik ofislerinin öğle yemeği saatlerinde kilitli tutulması ile ilgili bir tavsiye notu. Open Subtitles توصى بأن مكاتب السفارة تبقى مغلقة خلال ساعة الغداء
    Konut bürosu yeni yapılar yapamıyor ve olan yapılar da dayanamıyor. Birçok evsiz var TED إن مكاتب العقارات والإسكان لا تستطيع بناء مبان جديدة، والمباني القائمة تتهاوى، الكثيرون أصبحوا مشردين،
    Charlie Geller ve Jamie Shipley derecelendirme kuruluşlarına dava açmayı denedi ancak tüm hukuk büroları buna sadece gülmekle yetindi. Open Subtitles شتارلي جيلار و جيمي شيبلي , حاولا مقاضاة شركات الاصدار المعدلات لكن تمت السخرية منهم في كل مكاتب المحاماة
    - "Jukt Micronics ofisine hoş-" - Telesekreter çıktı. Kapat. Open Subtitles لقد وصلت مكاتب جوكت لدي بريد صوتي، تمهلي
    Savcılık ofisinde söylenti yayacağımdan mı korkuyorsun? Open Subtitles هل أنتِ خائفة من أنني قد أنشر إشاعه في مكاتب الأدّعاء العام؟
    Londra'da, New York'da, Tokyo'da ve dünyanın her yanında ofislerimiz var. Open Subtitles لدينا مكاتب بنيويورك , لندن , طوكيو وكل مكان بالعالم
    Gece kulübü sıkıcı bir ofiste çalışmaya benzemez. Open Subtitles والعمل في الملهى الليلي ليس مثل العمل في مكاتب المومسات.
    Bu da emlerin genellikle şunları gördüğü anlamına gelir: Çok güzel ve lüks, ama masalar, zamanın çoğunu çalışarak geçiriyorlar. TED ويعني ذلك أيضًا بأن هذا هو ما تراه إمز في العادة، جميل وفاخر، ولكنه مكاتب -- إنها تعملُ معظم الوقت.
    Ödedikleri abartıcı ücretlerin süslü ofislere harcandığını görmek hoşlarına gidiyor. Open Subtitles يحبوا ان يعلموا ان اموالهم تذهب الى مكاتب فخمة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد